Yarı перевод на русский
83,401 параллельный перевод
İkinci yüzünü taksan iyi olur yarın için ilk toplantımızı ayarlayacağım.
А теперь будь серьёзной, я только что назначил нашу первую встречу на завтра.
Yani, yanlış bilmiyorsam şehirdeki en iyi hukuk firması yerine bize gelmeyi seçen 10 avukat yarın işe başlıyor.
Ну, если я не ошибаюсь, завтра к нам придут десять помощников, которые предпочли нас одной из лучших фирм в городе.
O yüzden yarına kadar bekleyebilecekse- -
Если это может подождать до завтра...
Yarın tekrar işe koyulacağım.
А вот завтра... Я начну с начала.
Sana, 08 : 00'deki Boston uçuşunu ayarlamıştım yani şimdiye kadar yolu yarılamış olman gerekirdi.
Я взяла тебе билет в Бостон на 8 : 00 утра, значит ты должен быть уже одной ногой там.
Yarın akşama ne dersin?
Может, завтра?
Yarın akşam yapabiliriz.
Поужинаем завтра.
Öğrencileri için bu akşam resim sergisi açacak yani yarın akşam buraya yemeğe geleceğiz.
Сегодня у ее студентов выставка, но завтра мы с ней ужинаем здесь.
Ben de öyle, o yüzden yarın 3'te Bayan Price ile görüşeceğim. Yardımcı olabileceğim başka bir konu var mı?
Я тоже, поэтому я увижусь с мисс Прайс завтра в 3.
Belki yarın akşamdan sonra bunu daha sık yapabiliriz.
Может быть, после завтрашнего ужина ты сможешь оставаться почаще.
- Yarım saat önce.
Когда ты это сделал?
Eğer yarın sabah 10 : 00'a kadar çeki alamazsak, tahliye için izin istiyorum.
Разрешите выселить ее, если завтра к 10 утра не получим чек.
Yarın geliyorlar.
Нас завтра выселят.
- Ne söyleyeyim bilemiyorum. - Yarın sabah ilk iş, bunu ev sahibine götürün.
– Скажите, что отдадите их хозяину с самого утра.
O zaman, yarın ilk iş sonraki adımımızı belirlemek.
Значит, завтра утром первым делом обсудим дальнейшие шаги.
- Yapamam. Yarın saat 10 : 00'a kadar ödeme yapılmazsa tahliye için izin talep ediyoruz.
Разрешите выселить ее, если завтра к 10 утра не получим чек.
Sabıka işe yarıyor gibi.
Похоже, отсидка приносит плоды.
- Bunu kabul edersem yarın daha fazlasını isteyeceksin.
– А если я соглашусь, завтра вы будете стоять здесь и просить больше.
Adam yarın ultrasona gelecek bir sıkıntı yaratırım diye korkuyorum.
Этот мужик будет завтра на УЗИ, и я боюсь, что устрою сцену.
Yarın, Price dosyasına girmen gerek.
Я хочу, чтобы ты завтра выступил в суде.
Nasıl gitti? Yarın ilk koltuk senin.
Завтра ты выступаешь в суде, и мы должны тебя подготовить.
Duruşma yarın.
Мы сделаем это или нет?
- Geçtiğimiz Aralık ayında Zahad yasal olarak iki adet yarı otomatik silah almış.
Захад законно покупает два полуавтоматических пистолета. Как близки они были с кузеном?
- Hava Kuvvetleri Paraşütçüleri okyanustan yarı ölü olarak çıkardılar.
- И что произошло? - Парашютисты-спасатели воздушных сил США вытащили его из океана полуживым.
İşe yarıyor.
Получилось.
Normalin yarısı ücret alacaklar. - Onların alacağı o.
Они берут половину своей стандартной платы.
Donna iyi de görüşme yarın ve yenilerden kimseyi tanımıyorum.
Но встреча завтра, а я даже не знаю этих новых помощников. Неправда.
- Velocity şerefsizi yarın buraya gelip anlaşma yapmak için yalvardığında Ne cevap vereceğimizi düşüneceğim.
– Я придумаю, что мы скажем этому сукиному сыну из Велосити, когда он придет сюда завтра, умоляя подписать соглашение.
- Yarın ne diyeceğini buldun mu?
Придумал, что мы скажем завтра?
O halde endişelenmeyi bırak çünkü yarın kaybetmeyeceğiz, kazanacağız.
Тогда перестань беспокоится о том, что мы делаем, потому что завтра мы не проиграем.
- Yarım milyar mı?
– 500 миллионов.
Yaklaşık yarım saat sonra. Yani hadi bakalım.
Через часа полтора.
Belki gece yarısı.
Где-то в полночь.
Yarın sabah ilk iş yola çıkıyoruz.
Оставим первую утром.
Silahlanma yarışının ortasındayız.
Мы в гонке вооружений.
Zamanımın yarısını, başıma açtığın boktan şeylere tepki göstererek harcıyorum.
Это потому что я трачу время на разгребание кучи дерьма, что вы мне оставляете.
Diğer yarısındaysa bana her şeyi anlatmıyorsun.
А с другой стороны, ты не рассказываешь историю целиком.
Ama yarın Hope'un doğum günü.
Но завтра день рожденья у Хоуп.
- Gece yarısı oldu.
Сейчас полночь.
Duyuyorum. Yaklaşık olarak yarım mil uzaklıktayız.
Мы в полумиле отсюда.
May'in triatlon'da yarışmasına yardımı olacağını sanmam. - Mack.
Да, сомневаюсь что это поможет Мэй пройти триатлон.
Yaklaşık yarısını. Aileleri bilgilendirmeye -
Я могу начать извещать семьи, как только...
Ona söylemek için yarını bekleyecektim ama artık gerek yok sanırım.
Я хотел подождать до завтра, чтобы ей рассказать, но, видимо, теперь не придётся.
Yarın sabah uluslararası bir istihbarat soruşturması yapılacak. - S.H.I.E.L.D.'i savunmak için orada olmanı istiyorum.
Завтра утром собирают международную разведку для допроса и ты должен там быть, чтобы защитить Щ.И.Т.
Buradaki insanların yarısının kıyafetleri ve bavulları kayboluyor.
У половины людей пропадает одежда, багаж.
Hani geri zekâlılar dünyayı motorsikletle dolaşırlar. Veya şişko kadınlar ödül için yarışır.
Ну знаешь, всякие дебилы просто катаются по свету на мотоциклах, а жирные бабы соревнуются за денежные призы.
- Sinyal zayıfladı. - İşe yarıyor mu?
- Сигнал становится слабее.
Kalmam için aracılık ücretinin yarısı.
Лори, урежьте мои комиссионные вдвое, и я остаюсь.
Muhtemelen köpek maskesi takan iri yarı adamlardır ama onlar Senatör Nadeer için çalışıyor.
Возможно, здоровенные парни в собачьих масках...
İşe yarıyor gibi görünüyor.
Кажется, работает.
- Yarın 12 saniye olur.
- Встретимся завтра, в 12.
yarın 1367
yarısı 37
yarım 17
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarışalım 16
yarın gel 39
yarın sabah 8 21
yarın akşam 77
yarısı 37
yarım 17
yarın görüşürüz 752
yarına 24
yarın ararım 21
yarışalım 16
yarın gel 39
yarın sabah 8 21
yarın akşam 77