A star Çeviri Türkçe
11,004 parallel translation
A star?
Yıldız mı?
We would play treasure hunt, and we'd draw a map, and we'd put a star with a circle on it...
Bir harita çizerdik. Daire içinde bir yıldız çizerdik.
But why send a hired gun like Mathis after a telenovela star?
Bir pembe dizi oyuncusunun arkasından neden Mathis gibi bir katil gönderilmiş ki?
It's not youth or talent or star quality he's after, ducky, but a moderate eater.
Onun peşinde olduğu gençlik, yetenek ya da star kalitesi değil, canım bir gammazcı sadece.
You're such a star, why not own a damn team while you're at it?
Yıldızın böyle parlamış ve hazır elin değmişken neden takım yönetmeyesin ki?
You, Bridg? You're a star.
Saçmalama Bridg, harikasın sen.
A-all I saw was a blonde lady a-and some esse with a star.
Sarışın bir kadın ve Meksikalı bir polis vardı.
I'm putting a star on your shoulder.
Omzuna yıldızı hakettin.
" Oh, she- - You know, she used to be a star.
" Eskiden bir yıldızdı.
You're gonna be a star.
Yakında bir ünlü olacaksın.
When a star is assessed to be of a certain liability, like if there was a whole book written about what a reckless jackass he is, you make a digital replica so you're not screwed if he goes all Belushi on you.
Bir yıldıza bir sorumluluk yüklendiğinde mesela ne kadar pervasız bir yavşak olduğunu anlatan bir kitap varsa Belushi olduğunda hapı yutmasın diye dijital bir kopyası yapılır.
Now you see, each symbol is a star system, but none of them can support planetary life,
Şimdi burada gördüğün her sembol bir yıldız sistemi ancak hiçbirinde gezegensel bir yaşam yok...
"To shine like a star..." ".. you have to burn like one. "
~ Yıldız gibi parlamak için bir yıldız gibi yanmalısın. ~
The rules clearly state that if you land on a star and you're sweet as sugar, you can...
Yıldıza gelirsen ve şeker gibi tatlıysan, o zaman ;
Anyway, we must now put a star in our reasonably-priced car.
Neyse, şimdi makul fiyatlı aracımıza bir yıldız koymanın vakti.
He believes in me, he thinks I'm gonna be a star.
Bana inanıyor. Yıldız olacağımı düşünüyor.
You're a star.
İşinin ehlisin.
I feel like I have an ice pick in my eye, so if you don't stop talking and go away, they'll be putting up a star for you at Langley.
Gözümde buz kıracağı var gibiyim, konuşmayı bırakıp uzaklaşmazsan Langley'de senin adına yıldız koyarlar.
Your clone could travel into the center of a star, and you'd be perfectly fine.
Klonunuz bir yıldızın merkezine gitse bile size hiçbir şey olmaz.
She was a rising star.
Yıldızı parlıyordu.
You're a very gifted pilot, Chief Star.
Çok yetenekli bir pilotsunuz, Amir Yıldız.
Check on Chief Star, Jeff.
Amir Yıldız'a sor, Jeff.
And I'm A-Star-Is-Borns-ing.
Ben de resmen Bir Yıldız Doğuyor'luk yapıyorum.
Instead, he selects a washed-up pop star?
Bunun yerine işi bitmiş bir pop-starı mı seçti?
Look, Mr. Anderson, we rented a house on Star Island.
Bakın Bay Anderson, Star Island'da bir ev kiraladık.
You think I'd let the star here go begging for a ride?
Böyle bir yıldızı dizlerime kapandıracak değilim.
I want to stay here and be a movie star.
Ben burada kalıp film yıldızı olmak istiyorum.
If I, on my first night, have a pop star singing about slaughtered Armenians, the network will have me back doing weather tomorrow.
Tutup da ilk gecemde katledilen Ermenilerle ilgili şarkı söyletirsem kanal beni tekrar hava durumuna alır.
A co-worker said he was a rock star.
Bir iş arkadaşı bu işte tapılan biri olduğunu söyledi.
I mean, if you're auto-tuned, it's like anybody could be a rock star.
Elektronik müzik yapan herkes rock yıldızı olabilir.
I could be a rock star.
Ben de olabilirim.
No, he's, like, barely a Trekkie.
Evet, o pek de Star Trek hayranı değil.
Honey, honey, he's a doctor with a face like a movie star and a body that looks like it should be throwing thunderbolts from a cloud.
Tatlım, tatlım, yüzü bir film yıldızını andıran vücudu sanki yıldırım fırlatıyormuşçasına güzel bir doktor o.
I don't want my son exposed to a debauched rock star who's doing drugs.
Oğlumun uyuşturucu çeken ahlâksız bir rock yıldızının etkisinde kalmasını istemiyorum.
If this ends up looking like community theater, she will never be an A-list star. No, it's gotta be real.
Bu iş halk tiyatrosuna dönerse bir daha liste başı yıldızı olmaz.
She's a superstar.
O bir süper star.
She came out of nowhere in the last year as a recording star.
Geçen yıl birden bir plak yıldızı olarak ortaya çıktı.
We need a star, not another dime-a-dozen socialite.
Teşekkür ederim.
I can't believe our daughter's a porn star!
Kızımızın porno yıldızı olduğuna inanamıyorum!
A rock star lives here.
Burası bir rock yıldızının evi.
And I let him run the Dog Star, that son of a bitch.
Ben de Dog Star'dan gitmesine izin verdim. Seni adi şerefsiz.
I met a guy at the Dog Star, and his name's Simon.
Dog Star'da bir çocukla tanıştım. İsmi Simon.
She was a waitress at the Dog Star.
Dog Star'da garsondu.
Punching a four-star general will only add to your prison sentence.
Dört yıldızlı bir generale vurmak sadece hapis cezanı uzatır.
You are a Vatican bureaucrat... who travels in first class and stays at five-star hotels.
Sizin Vatikan bürokratları... hep birinci sınıfla seyahat eder beş yıldızlı otellerde kalırsınız.
Whatever you need to agree to that we are patvunget a policy that gar pa across the star for you.
Fakat bu yeni politikaların bize dayatılmış olduğunu kabul etmelisiniz.
The most important thing we do na is a show that we star in this.
Yıkılmadığımızı göstermemiz çok önemli.
With Transfer Transit, your next journey to a distant star system will feel more like a trip to the spa.
Transfer transit, bir sonraki yıldız sistemine olan yolculuğunuzu daha çok spa rahatlığında geçirmenizi sağlayacak.
It'll buy us some time, slow our progress toward the star, so we can figure a way out of this.
Bize zaman kazandırıp yıldıza gidişimizi yavaşlatır ve biz de bir yolunu buluruz.
How come rendezvous can't be in a nice five star resort?
Buluşma neden beş yıldızlı bir otelde olmuyor ki?
I own a company called Dwarf Star Technologies along with all of its subsidiaries, patents, and prototypes, including Rebecca, although, I believe in your company she is going by Portia?
Dwarf Star Teknolojileri adında bir şirketim var. Bağlı ortaklarım, patentlerim,... Rebecca gibi prototiplerim var. Ama sanırım sizin şirketinizde ona Portia diyorlar.
a star is born 16
star 400
starbucks 23
start 326
stark 175
started 37
stars 195
starring 92
stargate 16
starting 51
star 400
starbucks 23
start 326
stark 175
started 37
stars 195
starring 92
stargate 16
starting 51
stare 18
starbuck 200
starling 34
stardust 17
starving 139
staring 20
starts 18
starlight 28
starr 17
starter 51
starbuck 200
starling 34
stardust 17
starving 139
staring 20
starts 18
starlight 28
starr 17
starter 51
starkey 19
star trek 93
starfire 38
starboard 74
starks 17
star wars 143
starsky 37
starved 35
start a new life 38
start over 169
star trek 93
starfire 38
starboard 74
starks 17
star wars 143
starsky 37
starved 35
start a new life 38
start over 169