English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ C ] / Come to my place

Come to my place Çeviri Türkçe

678 parallel translation
You come to my place in the Adirondacks, see.
Adirondacks'a bize gelin, tamam mı.
Come to my place for eggnogs and breakfast... and maybe later we can duck the women and play some golf.
Kahvaltıya bize gidelim, yumurta likörü içeriz. Sonra hanımlardan yakamızı kurtarabilirsek golf oynarız.
- Why not come to my place?
- Hayır, senin evin olmaz.
Look, if you're free tonight, come to my place and listen to my troubles. How about it?
Baksana, bu akşam işin yoksa, benim eve gelip, dertlerimi dinlemeye ne dersin?
Tell him to come to my place when he gets home.
Ona, eve geldiğinde bana uğramasını söyle.
Come to my place with me
Bana gel.
Well if you want to pay it, come to my place of business.
Eğer borcunu ödemek istiyorsan, iş yerime gel.
- Want to come to my place?
- Bende kalmak ister misin?
You'll all come to my place for a cosy supper.
Mütevazı bir akşam yemeğine bana geliyorsunuz.
Listen, Dad, why don't you come to my place.
Neden biraz bana gelmiyorsun? Yatar dinlenirsin.
Well, Mr. Felson maybe you'd like to come to my place sometime.
Bakın Bay Felson... belki bir ara evime gelirsiniz. Bilardo oynarız.
Come to my place.
Benim yerime gel. Şimdi.
All of you, come to my place! Everyone!
Hepiniz evime davetlisiniz!
Come to my place. We'll have some tea.
Evime gidelim, çay filan içeriz.
Well next time you do come to my place I get a percentage on every bottle.
Gelecek sefere bizim oraya gel.
After work, you come to my place. I have one there for you.
Sonra, benim yerime gelirsin, orada yerim var.
So you can come to my place when I'm not there.
Ben yokken benim yerime gelebilirsin.
He's not going to come to my place.
Benim evime gelmez.
I want you to come to my place.
Benim yerime gelmeni istiyorum.
You should have come to my place.
Benim yerime gelmelisin.
Do you want to come to my place?
Bana gelmek ister misin?
You'd come over to my place on Halstead and we ordered takeout, and rented a movie that we never finished because we ended up...
Halstead'deki evime gelmiştin, yemek sipariş etmiştik. Dışarı çıkmıştık. Hiç bitiremediğimiz bir film kiralamıştık, çünkü...
To think that my wife, whom I trusted, whom I was proud of, to think you could come to a place like this...
Sonuna kadar güvendiğim, gurur duyduğum karımın böyle bir yere gelebileceğini düşünmek...
Come on over to my place.
Benim eve gidelim.
- Come on, doc, we'll go to my place.
- Gel doktor, benim oraya gidelim.
I've lived in belgrade all my life, but i've never been to a place like this. Madame, you should come here more often.
Doğma büyüme Belgrad'lıyım, ama böyle bir yere hiç gelmedim.
My mother couldn't come to meet you... so I came in her place.
Annem seni karşılamaya gelemedi o yüzden de onun yerine ben geldim.
You should come with me tonight. You can stay at my mother's place until we can make arrangements to go to Boston.
Boston'a gitmek için gerekli düzenlemeleri yapana kadar... annemin yanında kalabilirsin.
Tomek used to come around my place all the time.
Tomek benim yerime sürekli gelirdi.
I was eighteen now... And was expected to take my place in society. Come now, Lisa.
Artık 18 yaşımdaydım ve cemiyet içindeki yerimi almam bekleniyordu.
- Why don't you come up to my place?
- Benim eve gelsene.
Why don't you ditch these guys and come up to my place?
Şu adamları ekip...
Come up to my place.
- Evime gel.
" Come up to my place
Evime gel
- " Come up to my place
- Evime gel
If you've come to place yourself under my care during your pregnancy, I'll do everything to ensure your health and that of your child.
Hamileliğiniz boyunca hastam olacaksanız, sizin ve çocuğunuzun sağlığı için elimden geleni yaparım.
You come on up to my place, honey.
Benim evime geliyorsunuz...
Come to my place.
Benim evime gelin.
I was wondering, if you're not too busy... you might like to come over to my place and see them.
Belki çok meşgul değilseniz evime gelip ağaçları görmek istersiniz.
So I've come back to my old place.
Ben de eski yerime geldim.
You made my father come here, where he had no place to be.
Babamı bu ait olmadığı yere getirttin.
Why not come out to my place in the country?
Neden kırsaldaki evime gelmiyorsun?
You're surprised that a woman of my age should come to a new place and start a new life?
Benim yaşımda bir kadının yeni bir yere gelip, yeni bir hayata başlaması sizi şaşırtmıştır?
Come along to my place.
Benim evime gelsene.
I spent my life trying to create a place of importance for you in this world then you come home telling me you want to marry some little girl!
Sana önemli bir yer hazırlamak için hayatımı harcadım. Sense üniversiteye gitmek istemediğini ve küçük bir kızla evleneceğini söylüyorsun.
- Come with me to my place, everyone!
- Hepiniz gelin!
But if the two of you have not returned to Colbin within one night, I shall come back and kill you with my own hands, and burn this place to the ground once and for all.
Ama ikiniz de bir gün içinde burayı terk etmezse buraya gelir ve ikinizi de ellerimle gebertirim! Burayı yakarım! İçinde sizinle beraber!
Please, won't you come to my place tonight?
Evine daha yakın bir yere taşınmayı düşünüyorum. Salaklaşma!
I don't know if there's time before the next race to place a bet but come, my dear.
Bir sonraki yarıştan önce bahis oynamaya zaman var mı bilmiyorum... ama gelsene hayatım.
I never imagined you'd come to my rescue in a place like this.
Böyle bir yerde imdadıma yetişeceğini hiç düşünmemiştim
Now, you go back home, get the gloves and come back to my place
Eve git, eldivenleri al ve benim yerime geri gel.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]