English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ E ] / Everybody say

Everybody say Çeviri Türkçe

961 parallel translation
Everybody say she look just like me.
Herkes bana benzediğini söylüyor.
I can't say anything but thanks, everybody.
Size nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum.
Everybody will say, "Ah, big Louis!"
Herkes " Ah!
But, say, everybody's got to do what they think is best.
Yine de herkes kendi bildiğini yapmalı diyelim.
I don't like to say so at this moment, but everybody knows you're crazy.
Şu an bunu söylemek istemem ama herkes sizin deli olduğunuzu biliyor.
Everybody else I've ever known you could always tell ahead of time what they would say or do.
Tanıdığım herkesin ne diyeceği ve yapacağı tahmin ediliyordu.
Say, what's this bird, this falcon, that everybody's all steamed up about?
Herkesi birbirine düsüren su sahin neyin nesi?
Say, what's everybody doing up here this time of night? Why, uh...
- Söylesenize, gecenin bir vakti herkes burada ne arıyor?
Did he say I could go with everybody else?
Başka birisini de yanımda götürebilecek miyim?
And I got to be getting home now, so I'll say goodbye and merry Christmas to everybody.
Artık eve dönsem iyi olur. Hoşça kalın, herkese mutlu Noeller.
Everybody.
Sayın seyirciler.
- I always say everybody's right.
- Her zaman herkes haklıdır derim.
Everybody would say you're a fool.
Herkes bir aptal olduğunu söyleyecektir.
Give everybody a drink out of that bottle and let's see what they say.
Herkese o şişeden bir bardak ver bakalım ne diyecekler.
Say goodbye to everybody, now.
Herkese iyi akşamlar de şimdi.
If there's a difference of opinion, let everybody have a say.
Değişik görüşler varsa herkes fikrini söylesin.
You say one thing, he says another, and everybody changes back again!
Sen bir şey söylüyorsun, o başka bir şey, sonra herkes tam tersini söylüyor!
You know, one of the reasons I came to a place like Marrakech is so we could say things like that without everybody hearing us.
Marakeş gibi bir yere gelmemin bir sebebi de bu gibi şeyleri bizi kimseler duymadan söyleyebilmekti.
You telling everybody what to do! "Open the window," you say.
Herkese ne yapmalarını söylüyorsun! "Pencereyi açın."
And if I have an attack, everybody will say... that Alfio Magnano died fulfilling his duty.
Eğer bir kriz geçirirsem, herkes... Alfio Magnano görevini yaparken öldü diyecek.
The best thing you can do now is to say good night to everybody.
Şimdi yapabileceğin en iyi şey, herkese iyi geceler demen.
I have said what I have to say to keep everybody calm.
Sükuneti sağlamak için öyle konuştum.
It was, I regret to say, Everybody lost, including I'm afraid, your husband.
Üzülerek söylüyorum ki kocanız da dahil olmak üzere herkes kayboldu.
- Hi, everybody. Just came to say hello.
Ama hayatım, altı gün daha burada kalmayacağız ki.
Why can't I say what I want to around here like everybody else?
Neden buradaki herkes gibi istediğimi söyleyemiyorum?
Wasn't everybody who could stand up straight for five minutes without falling over backwards?
Beş dakikalığına ayakta durup... yere düşmemeyi başaran herkes öyle sayılmıyor mu?
I knew you would say that. Everybody always thinks that.
- Düşündüğünüzü biliyorum ama kalitesine güvenin.
The question everybody asks, Mr. Principal.
Bu soruyu herkes soruyor, Sayın Müdür.
If what you have to say is interesting, it must be so for everybody.
Eğer söylediğin şey ilginçse... bu, herkes için ilginç olmalı.
Okay, now everybody hides and we'II count to ten.
- Pekala şimdi ona kadar sayıyoruz ve herkes saklanıyor
They say everybody who jumped in the river died.
Nehire atlayan herkesin öldüğünü söylüyorlar.
They say they do because everybody's the star of their own little romantic comedy, but they're full of shit.
Bulduklarını söylerler, çünkü herkes kendi küçük... romantik komedisinin baş rol oyuncusudur. Ama hayatları boka batmıştır. - Senin ve benim. bizi, biz olduğumuz için seven kadınlarımız oldu.
Everybody puts one on when I say go.
Ben "haydi" dediğim zaman herkes bir tane giysin.
Although, probably, one must have the same amount of courage to say "no," when everybody else says "yes ;"
"Hayır" demek, İnsan ve Mücadeleci kalmak cesaret ister.
Now. say good night to everybody.
Şimdi herkese iyi geceler de.
Well, everybody to his own taste is what I always say.
Zevkler ve renkler tartışılmaz, hep söylerim.
Sooner or later, say the old-timers, everybody falls.
Eski topraklar der ki ; er ya da geç herkes düşer.
Don't say that to everybody!
Herkese söyleme bunu.
If you say one more thing about Milena, I'll break your head and everybody's.
Milena hakkında bir kelime daha söylerseniz senin de hepinizin de kafasını kırarım.
Say, Bessie, you know everybody.
Hey, Bessie, sen herkesi tanıyorsun.
Everybody ought to have somebody to say goodbye. Even you, Mace.
Herkesin hoşça kal diyecek birileri vardır, senin bile Mace.
Well, everybody else has had their say.
Herkes söyleyeceğini söyledi.
All right, everybody's gonna get out here and say goodbye to Drew, now.
Pekala, herkes dışarı çıksın ve Drew'a veda edin, hemen.
You're trying to make me say something... that's going to embarrass everybody, and make you very unhappy.
Bana söyletmeye çalıştığın şey herkesi utandıracak ve seni de acayip üzecek.
Everybody in favour of hanging him, say "aye".
Bu adamın asılmasına evet diyenler.
Say, did everybody hear about him when he got married?
Peki, düğününde ne yaptığını biliyor musunuz?
- What's everybody gonna say?
- İnsanlar ne diyecek?
And when they came to me, everybody used to say,
Ve bana geldiklerinde herkes "Sen nereden geldin Paul?" diyordu.
Say hello to everybody for me.
Herkese selamlarımı ilet.
The word I get is that maybe the best thing for everybody to do unless you have a tent or some place specific to go to just carve yourself out a piece of territory say goodnight to your neighbor...
Söylemek istediğim, belki herkesten yapmasını istediğim, sığındığın bir çadır ya da başka birşeyin içinde olsan da, şahsiyet çemberinin dışına çıkıp, komşuna iyi geceler de.
Now, if you'll throw the peace sign up and say "higher", get everybody to do it.
Şimdi de, "higher" dediğimde sembolü atarken de "higher" deyin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]