For your mother Çeviri Türkçe
2,785 parallel translation
Hey, do me a favor, honey, be there for your mother on this.
Tatlım bana bir iyilik yap da annen için oraya git.
What did he say when he found out that you were spying for Mira in exchange for your mother's life?
Annenin hayatına karşılık Mira için casusluk yaptığını öğrendiğinde ne yaptı?
Well, you know I will always care for your mother.
Annene her zaman büyük değer vereceğim.
You will have no one to rely on except for your mother.
Annenden başka tutunacak kimse olmayacak.
Show some respect for your mother.
Sen validenin huzuruna böyle destursuz mu girersin?
He was scared for your mother and you hurt him as well.
Annen için korkmuş, sen de onu incitmişsin.
Just f-for your mother.
Sa... Sadece annen için.
For your mother?
Annen için mi?
If that's the case, mother, next time you can ask for your living expenses and rent from your favorite So Jin.
Öyleyse, anne, bundan sonra yaşam giderlerini ve kirayı biricik kızın So Jin'den iste!
Your mother made them for you by hand.
Annen onları elleriyle yapmıştı.
Well, your mother invited me over for tea.
Annen beni çaya davet etti.
Call your mother for me
Anneni benim için arar mısın?
So you're the reason that your mother and I didn't speak for ten years!
Demek on yıldır annenle senin yüzünden konuşmuyorduk!
But then he met your mother and for a while everything changed. We found the letters he wrote to her.
Ama sonra annenle tanıştı bir süre için her şey değişti.
I just came by to pick your mother's brain, uh, for a book I'm writing.
Evet, yazdığım bir kitap için annenle konuşmaya geldim.
For telling us about your whole birth mother search.
Tüm bu biolojik anneni aramayı söylediğin için.
It's not because I want my mother but for your wife to return so I can hand you back to her.
Annemin dönüşünü beklemiyorum. Seni geri verebileceğim eşini bekliyorum.
I'm going to talk to your mother for a minute. All right?
Annenle bir dakika konuşacağım, tamam mı?
You're willing to let your mother take the blame for a murder?
Annenizin cinayetle suçlanmasına izin mi vereceksiniz?
Look, I think it's great that for once you're getting out of a jam without your mother's help, but - -
Bak, bence bir defa olsun annenin yardımı olmadan bir beladan kurtulman çok güzel. Ama...
Does your mother always cut your meat for you?
Etini her zaman annen mi kesiyor?
If not for your deceased mother I wouldn't have taken you in
Rahmetli annenin hatırı olmasaydı asla seni almazdım.
Mother, the bracelet I gave you for your birthday.
Doğum günün için sana aldığım bilezik anne.
During the times you were wondering aimlessly for the sake of drawing. Have you forgotten it was Song In's mother and I who raised Song In provided for your living expenses?
Sen resim resim diye yurdu dolaşırken karının ve benim nasıl Sol Yi'yi büyütüp sana destek olduğumuzu unuttun mu?
Oh, uh, your mother set out a plate for you.
Annen senin için yola koyuldu.
No, you don't want to do this. Violet, your mother's been locked up in a psych ward for weeks.
Violet, annen haftalardır psikiyatri koğuşundaydı.
For sure, but she's not your enemy and she's not your mother, and if you drive her away, if you- -
Tabi ki düşmanın da değil, annen de. Ama onu kaçırırsan, Lucas'ın yuvasını yıkarsın.
Oh, Chloe, look, I know your mother and my husband are leaving for Paris.
Chloe, bak annenin ve kocamın Paris'e gitmek için hazırlandıklarını biliyorum.
- I'm pretty sure my mother could give your mama a run for her money.
Annem annene calismasi icin para bile verebilir
I may only be your mother through marriage, but I'm here for you, dear.
Yalnızca evlilik yoluyla annen olabilirim ama yanındayım canım.
I'm sure your mother's ready for a break by now.
Eminim ki annen de şu an biraz mola vermeye hazırdır ha?
When I was little, your grandma and I decided it would be fun to get matching mother-daughter dresses, so we went shopping all over town looking for the right ones, and finally, we found the perfect dress, but they only had one, and it fit grandma, but it didn't fit me.
Ben küçükken, büyükannen anne-kız olarak uyumlu kıyafetler giymemizin güzel olacağını düşündü ve kasaba boyunca dükkanları gezip doğru kıyafeti aradık, ve sonunda, mükemmel elbiseyi bulduk, ama ellerinde sadece bir tane vardı ve o da büyükannene uydu..
If anything, your mother and I should have... done a better job rescheduling for Max.
Eğer Max için bir... program yapsaydık daha iyi olurdu.
It was the night your mother sent you out for ice cream.
Annenin seni dondurma almak için dışarı gönderdiği geceydi.
For your sake and your sweet mother's sake, I hope so.
Hem senin hem de annenin iyiliği için umarım işe yaramıştır.
He said he couldn't save your mother, That you blamed him for her death.
Anneni kurtaramadığını, seninse bunun için onu suçladığını söyledi.
For the first time, I'm glad your mother is dead.
İlk defa annenin öldüğüne seviniyorum.
Well, when your mother remarried, and I saw what a great step-dad Lloyd made for you and the boys,
Annen yeniden evlendiğinde Lloyd'un senin ve oğlanlar için ne kadar mükemmel bir üvey baba olduğunu gördüm.
Since you mention your mother, I'm still waiting for his visit.
Annen, Antoine? Onu ziyaret etmek için hala beklediğimi ilet.
So without mourning for your brother, you went straight to bootlick your mother.
Abin için yas tutmadan doğruca gidip annene yalakalık ettin.
What? But, the person who called for it was your mother.
Ve bunu isteyen kişi anneniz.
I'm going to kill you, your mother and myself. I'll ask Eoraha for forgiveness by doing so.
Seni, anneni ve kendimi öldürüp Majestelerinden af dileyeceğim.
I recount, how your mother yearned.. For the sorcery of Achelon.
Annenin Achelon'un büyüleri için nasıl hasret çektiğini hatırlıyorum.
never forgave your mother for dumping you on his doorstep.
Hiç anneni affetmiycem seni öylece bıraktığı için
No, everything is OK for you and your mother.
Hayır, annen ve senin için her şey yolunda.
Your mother has now told me for the tenth time not to call her Royal Highness Elizabeth.
Annem bana 10'uncu kez ona Kraliyet Majesteleri Elizabeth dememe mi söyledi.
Your mother has offered her life for you.
Annen senin için hayatını ortaya koydu.
You know it was your mother that kept me away from Tucson for all that time.
Biliyorsun, onca zaman beni Tucson'dan uzak tutan kişi annendi.
And as for tonight, if you don't wanna risk coming home and seeing more of your mother than you'd like,
Ve bu gece için, istiyorum riski eve gelmiyor diyorsanız ve daha fazlasını anne istersiniz daha görerek,
Your mother favored something she called, "diving for dollars."
Annen o, denilen bir şey tercih "dolar için dalış."
Your mother-in-law made this for us?
Kaynanan bizim için mi yapmış yani?
for your information 371
for your own good 102
for your sake 205
for your birthday 37
for your own sake 81
for your daughter 16
for your wife 22
for your safety 30
for your 26
for your time 16
for your own good 102
for your sake 205
for your birthday 37
for your own sake 81
for your daughter 16
for your wife 22
for your safety 30
for your 26
for your time 16