How is he Çeviri Türkçe
8,348 parallel translation
How is he?
O nasıl?
- How is he a stranger if he knows you?
- Eğer seni tanıyorsa nasıl yabancı oluyor?
How is he a stranger if he knows you?
Eğer seni tanıyorsa nasıl yabancı oluyor?
How is he choosing them?
- Nasıl seçim yapıyor?
How is he?
Nasıl oldu?
How is he?
Durumu nasıl?
How is he doing?
- Nasıl o?
How is he?
- O nasıl?
Hey, hey, hey, hey, hey! Look, hey. How is he gonna tell us anything if he's not breathing, huh?
Bak, nefes almazsa bize cevap da veremez.
How is he, doctor?
- Durumu nasıl Doktor?
I think we lose sight of just how damaged he is sometimes.
Bazen onun ne kadar zarar gördüğünü unutuyoruz bence.
Okay, we know who he is, but how the hell do we get rid of him.
Pekâlâ, onun kim olduğunu biliyoruz ama ondan nasıl kurtulacağız?
The one thing he does know how to do is cover his back.
Kıçını nasıl kollayacağını bilmiyor.
( sighs ) I don't know what he knows and I don't know how he knows it, but Lucious is on some Darth Vader ish.
Ne bildiğini ya da nasıl bildiğini bilmiyorum. Ama Lucious Darth Vader'a bağladı.
How long is he gone?
- Ne kadar süreliğine gitti?
Meanwhile, Gus is going on tour for I don't even know how long and apparently that means he's gonna fuck groupies in every state.
Bu arada, Gus turneye çýktý. Ne zaman döneceðini bile bilmiyorum. Eyalet eyalet hayran kýzlarý sikerek dolaþacaðý anlamýna geliyormuþ bu turne.
- How old is he?
- Kaç yaşında?
You just confirmed how important he is.
Az önce onun ne kadar önemli biri olduğunu onayladın.
How do you say in alabamian, "yes, he is"?
Alabama dilinde "Evet alıyor" nasıl deniyor?
You don't know who Charlie is, how he lives, what he thinks.
Charlie'nin kim olduğunu, nasıl yaşadığını, ne düşündüğünü bilmiyorsun.
That's how he is.
İşte o öyle biri.
I want to know how he is.
Nasıl olduğunu bilmek istiyorum.
He can't see how bad it is.
Ne kadar kötü olduğunu göremez.
How they lived is how he chooses them.
- Onları yaşam tarzlarına göre seçiyor.
How he is connected to the...
Bununla nasıl bağlantılı...
- How... cheap... is he?
- Ne kadar cimri peki? - Bayağı.
How's your brother doing? - Is he... is he still in?
Kardeşin nasıl?
You know how dangerous he is.
Ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorsun.
How many countries is he wanted in again?
Kaç tane ülkeyi istedi yine?
Is that how he...?
Aman Tanrım, o öyle mi...
How many more people is he gonna kill? Oh.
- Kaç kişiyi daha öldürecek yani?
Depends on how scared he is, I guess.
Ne kadar korktuğuna bağlı sanırım.
Well, let me know how he is.
- Bana da haber ver.
Listen, I get wanting to protect your son, but how many more women is he gonna have to kill before you realize he needs to be locked up?
Bakın, oğlunuzu korumaya çalıştığınızı anlıyorum. Ama hapse girmesi gerektiğini anlayana kadar kaç masum kadını daha öldürmesi gerekecek?
There is not a man or woman, no matter how fit he or she may be, who is capable of carrying the entire world on their shoulders.
Ne kadar güçlü olursa olsun, bütün bir dünyayı omuzlarında taşıyacak kabiliyete sahip hiç bir adam veya kadın yoktur.
How is it that you're the one who looks like he hasn't slept for two days?
Neden burada günlerdir uyumayan tek kişi sen görünüyorsun?
How is that any different than the way he solves his problems?
- Onun sorunları çözme şekliyle ne farkı var?
How much is he paying you?
- Sana ne kadar ödüyor?
I mean, my gosh, how perfect is that? Uh-huh. I was telling Guy that we did not have an officiant yet, and he told me he's performed weddings all over the world, and you know,
Tanrım ne kadar mükemmel değil mi? Biz daha Guy'a nasıl bir tören yapacağımızı söylememiştik ve o dünyanın en iyi tören yönetisi olduğunu söyledi ve biliyorsun Sol pan-kültürel bir tören yapmak istiyor, bu yüzden...
What I don't like is how he lies about it.
Hoşlanmadığım şey onun bu konuda yalan söylemesi.
Can you tell us in all honesty that this is how he died?
Bize dürüstçe onun bu yüzden öldüğünü söyleyebilir misiniz?
Now, I don't care how cute he is.
Adam ne kadar yakışıklıydı umurumda değil.
So the reason that I called you was because my sort of advisor at the paper is always teaching me lessons, tricks of the trade, how to get good story, and one of the things he's repeatedly telling me
Sürekli bana bir şeyler öğretiyor. İşle ilgili tüyolar veriyor. Nasıl iyi haber bulunacağını söylüyor.
- Which is how he can become anyone.
Böylelikle birisinin şekline bürünebiliyor.
- Which is how he can look like anyone.
Böylelikle birisinin görüntüsüne bürünebiliyor.
But you know how it is with fathers and sons, he can't talk to me.
Babayla oğulların nasıl olduğunu bilirsiniz. Benimle konuşamaz.
That he'd been in the house plenty of times, which is true, but... he still wouldn't say how the hair got on the pillow.
Eve bir sürü kere girip çıktığını söyledi ama hala saçının nasıl yastığın üzerinde bulunduğunu açıklamıyor.
Don't ask me how, but he is.
Sebebi hiç bilmiyorum. O yüzden sorma.
If I wanted you in a home, you would already be in one! - Look how mad he is.
- Seni bir eve yerleştirmek isteseydim, çoktan oradaydın!
- How long is he going to be in the nicu?
- Hastanede ne kadar kalacak?
How can we be certain he is as he says?
Söylediği kişi olduğundan nasıl emin olacağız?
how is he doing 52
how is it going 154
how is she 970
how is your family 18
how is your father 39
how is it 499
how is your mother 26
how is your wife 20
how is everyone 28
how is it possible 62
how is it going 154
how is she 970
how is your family 18
how is your father 39
how is it 499
how is your mother 26
how is your wife 20
how is everyone 28
how is it possible 62