I hope you're well Çeviri Türkçe
513 parallel translation
Well, Martha, I hope you're right.
Martha umarım haklısındır.
I hope you're well.
Umarım bu işte iyisindir.
Well, young man, I hope you realize what you're getting yourself in for.
Umarım başına geleceklerin farkındasındır genç adam.
Well, I hope you're wrong. If people go to moving that far, real estate values here in the old residence part of town will be stretched thin.
Umarım yanılıyorsundur, çünkü insanlar bu kadar uzağa giderse şehrin bu eski yerleşim yerindeki emlak fiyatları çok düşer.
I hope you're feeling well this evening, sir.
Umarım bu akşam kendinizi daha iyi hissediyorsunuz.
Well, I hope you're satisfied.
Umarım tatmin olmuşsundur.
Well, I hope you're right, and perhaps you are.
Peki, umarım iyisindir ve belkide öylesindir.
Well, I hope you're pleased with your doings.
Yaptıkların ile gurur duyuyorsundur, umarım!
I hope you're well.
Umarım iyisindir.
Well, it's done and I hope you're satisfied.
Ya, umarım memnun olmuşsundur.
Well, I hope you're not going to fall for this.
Şey, umarım bu oyuna gelmeyeceksin.
Well, I hope you're not gonna be long.
Şey, umarım uzun sürmez.
Well, I hope you're satisfied.
- Evet efendim. Şey, tahmin ettiğinizi ümit ederim.
We're all well. I hope you are too.
Biz evde hepimiz iyiyiz umarım sen de iyisindir.
Well, I hope you're not... disappointed.
Şey, umarım... hayal kırıklığına uğramadın.
Well, I hope I don't have to deal with you when you're grown up.
- Umarım yetişkin halinle iş yapmam.
- Well, then I hope you're satisfied.
- Umarım tatmin oldunuz.
Well, I hope you're not wasting your time.
Umarım vaktinizi harcamıyorsunuzdur.
Well, I hope you're looking forward to our lunch.
Umarım öğle yemeği için sabırsızlanıyorsunuzdur.
Well, I hope you're wide awake, old boy, because your subject Fennan has shot himself.
Umarım uyanıksındır oğlum... çünkü senin adam Fennan kendini vurmuş.
- Well, buddy, I hope you're doing the right thing.
- Dostum, umarım doğru olan şeyi yapıyorsundur.
Well, I hope you're all feeling hungry because lunch is being served right now.
Umarım hepiniz acıkmışsınızdır çünkü öğle yemeği hemen servis edilecek.
I hope you're keeping well.
Umarım sağlığınız yerindedir.
- Yes, sir. Well, nephew, I hope you're not adverse to traveling.
- Yeğen, umarım seyahate engelin yoktur.
Well I hope you're not lying.
Umarım yalan söylemiyorsundur.
So I hasten to inform you that I'm alive and well, and hope you're, too.
O yüzden de sana yaşadığımı ve iyi olduğumu hemen söylemek istiyorum ve umarım sen de iyisindir.
Well I hope you're not the only doctor around when the epidemic hits.
Umarım hastalık bulaştığında çevredeki tek doktor sen olmazsın.
Well, I hope they're from you... or I'm going to have some awkward explaining to do.
Evet, umarım bunlar sendendir yoksa biraz uygunsuz bir açıklama yapmak zorunda kalacağım.
Well, I hope you're right. Because if the crop doesn't get to market, we're through.
Umarım haklısındır çünkü o ürün pazara gitmezse işimiz biter.
Well, I hope you're right. [Clears Throat]
Umarım haklısındır.
"l hope for my sake, if you're ever in an accident, you have on clean underwear." Well, I thought that's what an accident was.
"Kendi iyiliğin için söylüyorum, umarım bir kaza falan geçirdiğinde temiz don giymiş olursun." Kazanın bu anlama geldiğini sanıyordum ben.
Well, I hope you're not gonna take your skin off, because I really like skin on a woman.
Umarım derini çıkarmazsın, çünkü bir kadında deriden çok hoşlanırım.
Well, I hope you're getting paid by the cookie.
Evet umarım ücretini fal kurabiyesi olarak almışsındır.
Well, I hope you're learning a lesson in all this.
İyi ya, tüm bunlardan kendine bir ders çıkarmışsındır umarım.
Well, I hope you're happy.
Umarım mutlusundur.
Oh, well, I hope you're still gonna be able to look after Gorbachev.
Şey, Gorbaçov'a yine bakabileceğini umarım.
Well, I hope you're not gonna be the strong, silent type. - Me?
Umarım güçIü ama sessiz karakteri oynamazsın
Well, I hope you're feeling better soon.
Umarım yakında daha iyi olursun.
Well, I hope you're happy, Al.
Umarım mutlu olmuşsundur, Al.
- Well, I Hope You're Wrong.
- Umarım yanılıyorsundur.
Well, Bart, I hope you're going straight to the principal about this.
Peki, Bart, umarım bununla ilgili direkt müdüre gideceksin.
Well, I hope you're hungry.
Umarım açsındır.
Well, I certainly hope that you're not spreading the news a little too widely Are you?
Peki, umarım bu işi... fazla yaymıyorsundur. Yapmıyorsun değil mi?
- Well, I hope you're happy.
Umarım mutlu olmuşsundur.
- Well, I hope you're not flying back before the final.
- Umarım finalden önce uçmuyorsunuzdur.
Well, I hope you're here to see it next time we try, Mr. La Forge.
Umarım bir dahaki denememizde de görmek için burada olursunuz Bay La Forge.
- Well, I hope you're satisfied.
- Umarım mutlusundur.
Well, I hope you're right.
Umarım haklısındır.
Well, three cheers for you! I hope you're bloody well happy now.
Sana üç kez kadeh kaldırırım!
Well, I certainly hope you're not going to try to pin this on me.
Şey, umarım bunun için beni suçlamayı düşünmüyorsunuzdur.
Well, I hope you're satisfied, asshole!
Umarım tatmin olmuşsundur piç herif!
i hope you're okay 20
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137
i hope you die 30
i hope you don't mind 408
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137