I hope you don't Çeviri Türkçe
2,931 parallel translation
I hope you don't mind.
Umarım mahzuru yoktur.
Tanner, I think you just need to hope you don't find any skateboarding bears.
Tanner, bence kaykay yapan ayı bulmamayı ummalısın.
I hope you don't have a sweet tooth, my friend... Because... No cake for you!
Umarım tatlıya düşkünlüğün yoktur dostum çünkü sana pasta yok!
Aw. I hope you don't feel that - I ordered you to come!
Umarım gelmenizi emretmişim gibi hissetmemişsinizdir!
I hope you don't mind, but I'd like to speak to you again.
Umarım sakıncası yoktur ama sizinle tekrar konuşmak istiyorum.
And I hope you don't mind me saying, but you were magnificent.
Ve umarım söylememde sakınca yoktur, ama muhteşemdin.
Well, I hope you don't believe everything you read in the foreign gutter press.
Umarım, sansayonel yabancı basının söylediği her şeye inanmıyorsundur.
Amazing Andy is actually... You see, it's much bigger than the cockroaches at your house, which I hope you don't have any.
Harika Andy aslında..... hamamböceklerinden çok daha büyük.
I hope you have a t-shirt on underneath, because I don't want to see your bony sternum.
Umarım altında tişörtün vardır, çünkü sıska göğsünü görmek istemiyorum.
Oh, I hope you don't get sick, Mr. computer.
Umarım hastalanmazsın Bay Bilgisayar.
I hope you don't mind, Linda.
Umarım sorun olmaz, Linda.
17... About Bobby and Rebecca... I hope you don't think I was undermining your position.
Bobby'yle Rebecca konusunda görevimi müdahale ettiğimi düşünmedin umarım.
I hope you don't mind my bothering you.
- Umarım rahatsız etmemişimdir. - Hiç de bile.
I just hope you don't live to regret it.
Sadece pişman olmadan yaşamanı umuyorum.
I did used it. I hope you don't mind.
Benim kullanmamın bir sakıncası var mı?
I'm gonna find that little girl, and when I do, you better hope I don't find evidence you killed her.
O küçük kızı bulacağım ve bulduğum zaman dua et de onu öldürdüğüne dair bir kanıt bulmayayım.
Sir, I hope you don't mind me asking, but is everything all right?
Efendim umarım kızmazsınız ama her şey yolunda mı?
I hope you don't mind.
Umarım sorun olmaz.
I gotta run, take care of that 42 long. Yeah, you have a good day. Hope you don't die, shithead.
- İyi günler, umarım ölmezsin salak
I hope you don't think we're still going fishing.
Balığa gideceğimizi sanmıyorsun değil mi?
I hope you don't mind. I don't mind, Ryan.
Benim için değil, Ryan.
I hope you don't mind, but I ran tissue samples.
Umarım kızmazsın, birkaç doku örneğini inceledim.
I don't know if you have kids, but I hope you never have to see them turning tricks on Collins Avenue. I will run it upstairs.
Çocuğunuz var mı bilmem ama umarım onları sokakta fahişelik yaparken görmek zorunda kalmazsınız.
I hope you don't forget that goal.
Umuyorum ki bu amacı unutmazsın.
I don't know where you got your looks, but I hope you kept the receipt!
Bakışlarını nereden aldın bilmiyorum ama, Makbuzu duruyordur umarım!
Hope you don't mind - - I brought a friend.
Umarım bir arkadaş getirmem - Senin için sorun olmaz.
Benjee, I hope you don't mind... but we're setting the tent against the wind direction.
Benjee, kusura bakma ama çadırı rüzgâra karşı kuruyoruz.
Listen, Ryan, hope you don't mind, but I think I'd like to stay here.
Dinle Ryan, umarım sorun olmaz ama, sanırım burada kalmak istiyorum.
You know we shouldn't meet again I know I don't even have your number I hope you believe me I know saying goodbye is best for us.
Tekrar görüşemeyiz. Biliyorum. Telefon numaran bile yok bende.
Well, I hope I don't see you there.
Umarım seni orda görmem.
I just hope you don't mind working a crap job with me till we figure stuff out.
Sadece herşeyi yoluna koyuna kadar benimle birlikte aptal bir işte çalışmaya aldırmadığını umuyorum.
I hope you don't... kill yourself.
Umarım kendini öldürmezsin.
- I hope you don't mind.
- Umarız sakıncası yoktur.
I hope you don't forget who your friends are here, now that you'll be vice-president.
Şimdi başkan yardımcısı olacağına göre, burada arkadaşlarının kim olduğunu umarım unutmazsın.
Look, I get you have to run the story, just... I hope you don't let your personal feelings against me make it any uglier than it has to be.
Bak, hikâyeyi yayınlamak zorunda olduğunu biliyorum, sadece umarım bana karşı beslediğin duygularla hareket edip zaten olduğundan daha da çirkin bir hale getirmezsin.
Just... I hope you don't let your personal feelings against me make it any uglier than it has to be.
Sadece umarım bana karşı olan kişisel duygularının bunu olması gerektiğinden daha çirkin bir hâle getirmesine izin vermezsin.
Hope you don't mind, Jeff, but I've got a new favorite show, and I'm only on episode six.
Umarım aldırmazsın Jeff, ama yeni bir favori dizim var ve daha altıncı bölümdeyim.
I hope you don't go to jail.
Umarım hapse girmessin.
I hope you don't think one roadblock is gonna get these scumbags in line.
Umarım, bir kez yollarını kestin diye bu serserilerin hizaya geleceklerini düşünmüyorsundur.
I hope you don't forget everything between us.
Umarım aramızda geçen onca şeyi unutmazsın.
- I've, uh... actually been wearing a lot of your stuff, so... hope you don't mind.
- Aslında senin bir sürü şeyler giymeyi umursamamanı umuyorum.
But... I don't want to give you false hope here.
Ama boş umutlar vermek istemiyorum.
I really hope you don't ascend.
Umarım yükselmezsin.
I hope you don't talk that way in front of him.
Umarım onun önünde de bu şekilde konuşmuyorsundur.
I-I hope you don't mind, but the TV in the guest house just doesn't do them justice.
Kızmamışsındır umarım, misafir evindeki televizyonda bu kadar yakışıklı çıkmıyor da.
I hope you don't mind my crashing your victory party.
Umarım zafer kutlamana davetsiz gelmeme kızmamışsındır.
All right, I hope you don't run out of gas.
İnşallah yakıtın biter.
I hope you don't mind if I ask how old you are.
Yaşını sormamda bir sakınca yoktur umarım.
Don't shoot. I hope you're the good guys.
Umarım sizler iyi insanlardırsınız.
I hope I don't see you crying for these four years then.
Öyleyse umarım bu 4 yıl içinde seni ağlarken görmem.
I hope you don't mind, but, uh, I invited a guest over tonight.
Umarım sakıncası yoktur ama bu gece için birini davet ettim.
i hope you don't mind 408
i hope you don't mind me asking 19
i hope you're okay 20
i hope you die 30
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you don't mind me asking 19
i hope you're okay 20
i hope you die 30
i hope you feel better 22
i hope you enjoy it 24
i hope so too 32
i hope you slept well 16
i hope so 1845
i hope you 32
i hope you're happy 137
i hope you like it 98
i hope it was worth it 45
i hope you're hungry 58
i hope i'm not disturbing you 36
i hope you understand 99
i hope you understand that 18
i hope you will 19
i hope not 713
i hope it's okay 45
i hope you like it 98
i hope it was worth it 45
i hope you're hungry 58
i hope i'm not disturbing you 36
i hope you understand 99
i hope you understand that 18
i hope you will 19
i hope not 713
i hope it's okay 45