English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / I need the money

I need the money Çeviri Türkçe

1,146 parallel translation
It's already built! I need the money to buy a baby to raise in the box. To prove what?
bu zaten keşfedildi bunu almak için paraya ihtiyacım var neyi ispatlamaya çalışıyorsun?
You see, I need the money to buy more toys.
Görüyorsun, daha fazla oyuncak almak için paraya ihtiyacım var.
Fuck you. - Look, I need the money.
- Bak, paraya ihtiyacım var.
Also I need the money to start over.
Ayrıca yeniden başlamak için paraya ihtiyacım vardı.
- I need the money.
- Parayı istiyorum. - Hangi parayı?
I need the money, but I'd rather not settle for anything small.
Para lazım, ama küçük bir şeyle yetinemem.
- But I need the money fast.
- Ama parayı acil isterim.
I need the money.
Paraya ihtiyacım var.
Rents, I need the money.
Rents, paraya ihtiyacım var.
Don't you wanna know what I need the money for?
Neden gerektiğini bilmek istemez misin?
They asked me, which is cool since I've never catered and I need the money.
Benim ilgilenmemi istediler. Bu süper, çünkü şu sıralar bir işim yok ve paraya ihtiyacım var.
Good. I need the money.
İyi haber, benim de paraya ihtiyacım vardı.
I know it would be sinful to act in a movie that had sexual activity, but Lisa is so important to me. And I need the money for our wedding and for a place to live.
Sexüel aktiviteli bir rolde oynamak günah biliyorum, ama Lisa benim için çok değerli, fakat düğünümüz ve bir yuva için paraya ihtiyacımız var.
Oh, I need the money, but I can't do this.
Paraya çok ihtiyacım var ama bunu yapamam.
- I need the money.
- Çünkü paraya ihtiyacım var.
No, I need the money.
Hayır sadece paraya ihtiyacım var.
[Victor] Okay, Thomas, I need the money, and you can come with me... but I have a few rules.
Peki Thomas. Parana ihtiyacım var ve benimle gelebilirsin... Fakat, birkaç kuralım var.
I've decided to give Bea's money away to people who need it. I'm gonna let them come to me and plead their case and then I'll decide. That's the noblest thought ever expressed at this table.
Bea'nin bıraktığı tüm parayı ihtiyacı olan insanlara bağışlayacağım bana gelip sorunlarını anlatacaklar ve bende onlara para verip vermeyeceğimi düşüneceğim bu masadaki gelmiş geçmiş en asil hareket buydu
Um, I need you to get all the money out of my savings account.
Birikim hesabımdaki tüm parayı çekmeni istiyorum.
The money will run half a million... and I'll need an establishment type, like the esteemed Victor Corsini... to hold the money.
Yaklaşık yarım milyonluk bir iş. Ama parayı koruması için, büyük iş sahibi saygın Victor Corsini gibi birine ihtiyacım var.
If I had the money, I wouldn't need you, now would I?
Benim param olsaydı, sana ihtiyacım olmazdı, değil mi?
I give the money from these deals to those who need it.
Bu işlerden aldığım parayı ihtiyacı olanlara veriyorum.
I need money to fund the expedition.
Keşifi finanse edebilmem için para lazım.
- I might need the money.
- Paraya ihtiyacım olabilir.
I know how hard it is for you people to get the kind of money you need to fight these things.
İnsanlardan bunla savaşmak için gerekli parayı alabilmenin ne kadar zor olduğunu biliyorum.
I want to join the army and I need money for my education.
Orduya katılmak istiyorum ve eğitimim için paraya ihtiyacım var.
Frank, I think I need to see the money.
Frank bence parayı görseler daha iyi olur.
I need the money, Dan.
- Hangi başka yarışmalar?
How could you need the money?
- Paraya nasıI ihtiyacın olur?
I don't need the money tomorrow, I need it today.
Parayı yarın değil, bugün istiyorum.
I need the goddamn money now.
Kahrolası para şimdi lazım.
No, I just need the money.
Hayır, sadece paraya ihtiyacım var.
Son, if you look me in the eye and say you didn't take the collection money that's all I need.
Evlat, gözümün içine bakıp yardım parasını almadığını söyle tek ihtiyacım olan bu.
I need the money.
..
I'm busted, man. I need the money.
Paraya ihtiyacım var.
Sure, Homer, I can loan you the money you need.
Elbette sana ihtiyacın olan parayı borç verebilirim Homer.
See, I just need the money.
Sadece parayı istiyorum.
Perhaps you need the money more than I thought.
Galiba sandığımdan çok, ihtiyacın var paraya.
The sea air is clearing my lungs... the sun is toasting my pale skin a healthy brown... and most important, I learned that I don't need money to be happy.
Deniz havası ciğerlerimi temizliyor, güneş beyaz cildimi koyulaştırıyor ve en önemlisi, mutlu olmak için paranın önemli olmadığını öğrendim.
But I've already won the money I need to do what I've always dreamed.
Ama hayallerimi gerçekleştirmeye yetecek parayı kazandım.
All I need is the start-up money from Rusty... and then we all get rich.
Tek ihtiyacım olan, Rusty'den sermaye almak ve sonra hepimiz zengin olacağız.
I know, but we need to recognize that they had a great idea... got the money to carry it out.
Biliyorum ama, harika bir fikre sahip olduklarının farkında olmamız gerek.
What I do need from you is, for purposes of estate planning, I do need to know where the money is.
Sizden istediğim şey vasiyet planlaması için, paranın nerede olduğunu bilmek.
I mean, you know how much we need the money. Why?
Paraya ne kadar ihtiyacımız olduğunu biliyorsun.
The truth is, I need some money.
Daha çok, paraya ihtiyacım var.
I need the rest of my money
Paramın geri kalanına ihtiyacım var
I think that the Lord understands that you need money for your family's future.
belki şimdi ters gelebilir ama sonra,..... efendimiz senin ailenin geleceği için paraya ihtiyacın olduğunu anlayacaktır.
I need more money for the wafer.
Gofret için daha lazım.
- But, honestly, I don't need the money.
- Ama paraya ihtiyacım yok.
And now, I need you tonight to go and make the money.
Ve şimdide, gidip para kazanmana ihtiyacım var.
I hear you're doing double shifts just because you need the money.
Çifte vardiya yaptığını duydum. Sadece paraya ihtiyacın olduğu için.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]