It could kill you Çeviri Türkçe
243 parallel translation
It could kill you.
Sizi öldürebilir.
It could kill you.
Seni öldürebilir.
- Jim, it could kill you.
- Seni öldürebilir. Bir şekilde öleceğim.
It could kill you. Harry, look, I want to know if...
Harry, dinle.
He said that if you played Monday it could kill you.
Pazartesi oynarsan, ölebileceğini söyledi.
That's a possibility, and then again, it could kill you.
Bu bir ihtimal, ve tekrar seni öldürebilir.
It could kill you.
Bu yüzden ölebilirsin.
- It could kill you.
Bu seni öldürebilir.
It could increase your brainpower, or it could kill you.
Beyin gücünü yükseltebilir, ya da seni öldürebilir.
Read it, and you'll know he's not the kind of man that could steal or kill.
Okuyun, onun hırsızlık yapıp adam öldürmeyecek biri olduğunu anlayacaksanız.
Mr. Benson, it should be obvious to you that if anybody wanted to kill the president, he could do a beautiful job of it right from this window of yours.
Bay Benson, biri Başkanı öldürmek istediği taktirde, tam sizin bu pencereden muhteşem bir iş çıkarabilir.
The insane idea that you could write my books... has preyed upon your fuzzy little mind... until you believe it so strongly you're ready to kill for it, aren't you?
Kitaplarımı yazabileceğinin düşüncesi küçük beynini baştan çıkarıp beni öldürecek kadar hazır hale geldi değil mi?
Oh, darling, if he wanted to kill you, he could've done it back on the road when there was no one around, not wait until we get into a crowded hotel.
Oh, sevgilim, seni öldürmeyi isteseydi, kimse yokken yolda yapabilirdi, kalabalık bir otele girinceye kadar beklemezdi.
If I had wanted to kill you, I could've done it hours ago.
Öldürmek istesem saatler önce yapardım.
I could kill you right now and nobody can call it murder.
Seni burada öldürebilirim ve kimse de cinayet demez.
It's called "Bordeau." The tiniest drop could kill you.
Güller için böcek zehiri aldım.
If you had to kill somebody with a knife, do you think you could do it?
Birini bıçakla öldürmek ´ zorunda kalsan, öldürebilir misin?
It could be a mistake to kill you now.
Bir hata olursa seni hemencecik öldürürüm.
You could kill it.
Öldürebilirsiniz onu.
Could it be that the man who did the killing is trying to kill you, too?
Cinayetleri işleyen adam seni de öldürmek istiyor, olabilir mi?
It always amazed us - or amazed me, rather - how anybody could come flying out of the jungle expecting to kill you who was shouting at you.
Sizi öldürme umuduyla, ormandan fırlayıp bağırarak size doğru nasıl koştuğunu gördüğümüzde her zaman hayrete düşüyorduk, en azından ben düşüyordum.
It's good idea, but... have you everthoughtthat... you could kill Yin Chiwithyourskills?
İyi fikir, ama... Prenses Yin Chi'ni nasıl... öldürebileceğini düşündün mü?
Then, before returning to Dr Bessner to report its loss, you could have used it to kill Madame Doyle.
Sonra da, silahın yok olduğunu açıklamadan önce, Madame Doyle'u öldürmüş olabilirsiniz.
And they could kill you or me, and she wouldn't even be aware of it.
Şimdi seni ya da beni de öldürebilirler ve Nola farkına bile varmaz.
You know, I could kill a man... if it came down to just one.
Cinayet işleyebilirdim. Tabii sadece bir kişi olsaydı.
With it, you could kill the child.
Çocuğu onunla öldürebilirsin.
- You could kill somebody! - ( boss ) It's all right.
- Böyle koşarsan birini öldürebilirsin!
You could play "Star Eyes." It wouldn't kill you.
Star Eyes'ı çalabilirdin. Ölmezdin ya.
Words like that could kill a person if you don't mean it. Well, I mean it.
- Ben ciddiyim.
We could kill you all and you know it.
Hepinizi vurabilirdik ama bir şans tanıyoruz size.
If it meant that you could feel emotions again, the way you did on Ohniaka III, would you kill your friend?
Ohniaka III'de hissettiğin duyguları yeniden hissetmenin bir yolu olsa, arkadaşını öldürür müydün?
So you can't go back and kill Hitler, much as we'd like to... because it could cause a chain reaction of events... that could alter or even destroy mankind.
Bu yüzden geçmişe gidip Hitler'i öldüremeyiz, her ne kadar istesekte... çünkü bu insan ırkının değişmesi veya yıkımı olabilecek... bir dizi olaylara sebebiyet verecektir.
It could cause permanent damage, even kill you.
Sinir sisteminde kalıcı hasara neden olabilir. Hatta seni öldürebilir de.
It would really put us in good with Hidalgo if you could smile as we kill you.
Eğer seni öldürürken gülümsersen bizi Hidalgo'nun karşısında zor duruma düşürmezsin.
What could it do, kill you, huh?
Ne yapabilirdi? Seni öldürür mü?
you know, i could give a shit who made it,'cause i'm gonna kill it.
Kimin yarattığı umurumda değil, çünkü onu öldüreceğim.
- It could kill him. Did you approve a transfer from Bellarmin?
Bellarmin'den bir hasta nakli kabul ettin mi?
It's only a table knife but you could kill a pilot with a table knife.
Bu sadece bir yemek bıçağı ancak bir pilotu yemek bıçağıyla da öldürebilirsiniz.
It could kill me, Zhaan, I know, you've given me every good reason not to go.
Beni öldürebilir. Biliyorum Zhaan. Gitmemem için her sebebi saydınız.
I could really go for some Mu Shu - it-wouldn't-kill-you - to-call-your-mother. Really? Hey. man.
- Gerçekten mi?
- I could kill you if I felt like it. - No, no, no.
- Eğer istersem seni öldürebilirim.
But you can't take that chance, because if you fire that off, it could destroy the nebula and kill everything in it.
Ama, bu riski alamazsın. çünkü eğer o nebulayı ateşe verirsen içindeki her şeyi öldürebilirsin.
It would not kill you to make a phone call, and ask her if she could reschedule.
Bir kere arasan ölmezsin, ve bir daha gelebilir miymiş sor.
I worried that if you don't do something, well, it could kill'im!
Korkarım, bir şey yapamazsak, kendisini öldürebilir!
Don't tell me. You talk about killin'somebody. Oh, you could kill me, and you know it.
Sen de beni öldürebilirsin ve bunu biliyorsun.
He could kill animals, but it couldn't give you the sublime thrill that taking the life of another human being could.
Hayvanları öldürebilirdi ama bu, bir başka insanın canını almanın verdiği muhteşem heyecanı vermezdi.
But don't ever let it come out, because, you know, you could run the risk of being happy, and I know that would kill ya.
... ama asla dışarı çıkmasına izin vermiyorsun, çünkü, biliyorsun ki, o zaman mutlu olma riski var, ve bence bu seni öldürür.
No one else likes to talk about it...'cause he could kill you with that coffeepot if he wanted to.
Kimse bu konudan konuşmak istemez. Çünkü Luke seni kupayla oracıkta öldürüverir.
It could vastly increase your brainpower - or it could possibly kill you.
Ya beyin gücünüzü çok arttıracaktır ya da ölmenize sebek olacaktır.
It was pretty dumb to go alone because they obviously could kill you.
Yalnız gitmek son derece aptalcaydı çünkü seni açıkça öldürebilirlerdi.
I could do it the other way around and kill you first.
Her an fikrimi değiştirip önce seni öldürebilirim.
it couldn't be helped 24
it could be worse 106
it could work 74
it couldn't be 61
it could happen 61
it could have been worse 50
it couldn't 27
it could go either way 16
it could be you 17
it could be 318
it could be worse 106
it could work 74
it couldn't be 61
it could happen 61
it could have been worse 50
it couldn't 27
it could go either way 16
it could be you 17
it could be 318