English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ J ] / Just sayin

Just sayin Çeviri Türkçe

533 parallel translation
What you were just sayin reminds me of a friend of mine.
Biraz önce anlattığın şey bana bir arkadaşımı hatırlattı.
He's just sayin'so to be important, right?
Bunu sadece önemsenmek için söylüyor, öyle mi?
Nah. I guess he's just sayin'hello.
Sanırım sadece merhaba diyor.
I was just sayin'to Mr Cunningham that entailments were bad... but not to worry.
Bay Cunningham'a vasiyetnamelerin kötü olduğunu söylüyordum... ama merak etmeyin.
No, I'm just sayin'- - You know, new pussy may hold the promise of something better, but it sure as shit ain't love. Great.
Bilirsin yeni amcık daha iyi şeyler vaat edebilir ama eminim ki aşk gibi olmayacak.
I'm just sayin'it ain't gonna make the judge happy.
Sadece bunun yargıcı memnun etmeyeceğini söyledim.
Oh, I was just sayin to your missus... that in a funny sort of way I feel closer to rats than I do to people.
Oh, eşinize diyordum ki... komik bir şekilde kendimi insanlardan çok farelere yakın hissediyorum.
Mind ya, I'm just sayin'maybe.
Ben sadece olabilir diyorum.
I'm just sayin', let's take two ways to look at it that way.
Sadece, bu duruma iki farklı açıdan bakalım diyorum.
No, I'm just sayin'...
Hayır, sadece düşünüyordum...
You're just sayin'that.
Hep böyle söylüyorsun.
- No, I'm just sayin'suppose. - No.
- Yok ama farz edelim ki diyorum..
She said they were just sayin'that to spite her.
Dedi ki, onu kızdırmak için böyle söylüyorlarmış.
Huh? I was just sayin'to Quince that we won't need him until...
- Quince'e diyordum ki, ona ihtiyacımız olmayacak- -
Yeah, but I was just sayin'to Quince...
- Evet, Quince'e diyordum ki- -
But, Barry, even without all of that, what if... and I'm just sayin what if... what if that disposal came on while your hand was down there? - And it goes around and around...
Ya elin oradayken ve makine dönüyor, dönüyor, dönüyorken...
I'm not blamin', I'm just sayin'.
- Hayır. Sadece söylüyorum.
I was just sayin'to Sofila this morning that... we gotta have the Toomeys over for tea.
Tam bu sabah karıma diyordum ki... Toomey'i bir çaya davet etmeliyiz.
I'm just sayin'... I'm just sayin'think about it before you marry him.
Demek istediğim onunla evlenmeden önce iyice düşünmen gerek.
I'm just sayin'...
Dedim ki...
No, I'm just sayin'. Hypothetically.
Demek istediğim, mesela.
- I'm just sayin'.
- Laf olsun diye söylüyorum.
Not, you know,'cause Mama said this or your dad - Or because you're saving Mama money, because if we have to... we will still pay - if you have to try to pay - if we can put some - I'm just sayin ;
Annen veya baban böyle istediği için değil - ya da annenin para biriktirmesini istediğin için değil, çünkü eğer... yine de para vermemiz gerekiyorsa - para ödemeye çalışıyorsan -
I'm just sayin'that it's dangerous to have a racecar in the fuckin'red.
Kırmızıda olan yarış arabası tehlikelidir diyorum.
I don't give a fuck. Listen, I'm just sayin'- -
- Umurumda bile değil.
I'm just sayin'watch out.
Sadece biraz bekle diyorum.
I'm just sayin'that that's more than an albino, Doug.
Emin ol ki, sadece albino olmanın ötesinde birşeyler var Doug.
I'm just sayin why go back to jail.
Demek istediğim neden hapise geri döneceğiz.
But I was just sayin'to Mr Dog over here, that if it was my barbecue... I'd wait for that old jumbo jet in the sky before I start killin'our only leverage.
Ama Bay Köpeğe söylemek istediğim şey, eğer bu benim barbeküm olsaydı... o yaşlı jumbo jeti gökyüzünde görene kadar bu rehineleri öldürmezdim.
Yeah, well, I'm just sayin'. He didn't get that job by kissing'ass, you know?
Yani doğru yapamazsanız işimiz biter.
I'm just sayin', hypothetically, if some woman wanted to have kids and their husbands weren't capable, and everybody was happy, and nobody got hurt, hypothetically, where's the crime?
Tek söylediğim, teorik olarak bazı kadınlar çocuk sahibi olmak istedilerse, kocaları da yeterli değildi ve herkes mutlu ve kimsenin canı yanmadı yani teorik olarak, suç olan ne?
He just... hung there... with his mouth open, lookin'at us and not sayin'a word.
Orada öylece ağzı açık asılı kaldı. Bize bakarak ve hiçbir şey söylemeden.
That's just her way of sayin'goodbye.
Bu ona özgü vedalasma tarzidir.
I'm just so nervous, I don't know what I'm sayin'.
Çok sinirliyim, ne dediğimi bilmiyorum.
I am always sayin how I just crave adventure.
Her zaman, maceraya ne kadar can attığımı söylüyorum.
I was just lookin'at that TV set and seein'it all, seein'that great fat-bellied sheriff... sayin', "Ruby, you son of a bitch."
Öylece televizyona bakıp, her şeyi gördüm o koca göbekli, şişko şerifin "Ruby, seni orospu çocuğu" demesi.
I mean, I walked into the place, she comes up to me without even sayin hello and just rubs up against me.
İçeri girdim, merhaba bile demeden kız gelip sürtünmeye başladı.
I guess what i'm sayin is, uh, we could, uh... just go with what we got, you know? What do you think?
Söylemek istediğim şu ki sahip olduklarımızla devam ederiz.
I'm sayin'that I'm sorry, and I just want you to know that I am sorry.
Bilmeni isterim ki, o andaki davranışım için çok üzgünüm.
Smokin'my crack, sayin'my rhyme Countin'my pack just to pass the time
Kokainimi çektin, kafiyemi söyleyerek paketimi saydın sade vakit geçsin diye
Everybody's always sayin "Why don't you just take a cab?"
Herkes hep, "Taksiye binsene ya." diyor.
- Just want to finish sayin'our piece.
- Sözümüzü bitirmek istedik.
I ain't sayin'it wasn't fun, I just wasn't in the right mind-set.
Eglenmedigimi söylemiyorum sadece kafam buna müsait degildi.
I'M JUST SAYIN'THAT YOU- -
Ben sadece, sana diyorum...
All I'm sayin'is I just wanna look back and say :
Ben onları hatırlamak ve şunu söylemek istiyorum :
There's more to life to getting a shot than just hitting that jumper, you know what I'm sayin'?
Hayatta zıplayıp şut atmaktan daha önemli şeyler de var ne dediğimi anladın mı?
Just don't be comin'back here again, understand what I'm sayin'?
Yalnız buraya bir daha gelme, ne dediğimi anlıyor musun?
Look, all I'm sayin'is, it would be nice to get the chance to say one great line, like in that great Bette Davis movie Cabin in the Cotton, where she walks up to the guy on the porch, gives him a flirty look, and says, "I'd kiss you, but I just washed my hair."
Bette Davis'in bir filminde adama söylediği cümle gibi bir şey söylemek istiyorum, "Seni öperdim ama saçımı yeni yıkadım."
- I'm just sayin that we can't be afraid... afraid that he'll fall down ; I-
Ba...
She's all wet and I just start goin to work, you know what I'm sayin'?
Beni durdurmadı. Ben de işe koyuldum, anladın mı?
They all jumped overboard. You know, I can just see the last asshole in sayin', Shit.
Hepsi denize atladı.En son atlayanın

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]