English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ J ] / Just us two

Just us two Çeviri Türkçe

2,077 parallel translation
Come take a walk, just us two.
gel gezelim, sadece ikimiz.
It's just us two.
Yalnızız, bir şey olmaz.
Just the two of us and that's exactly the way it's going to be
Sadece ikimiz ve aynen böyle olacak
And if you're tired of it being just the two of us, why don't you bring your imaginary boyfriend along?
Sadece ikimiz olmaktan sıkıldıysan neden hayali erkek arkadaşını da getirmedin?
But it's just the two of us.
Ama sadece ikimiz varız.
Just the two of us, but my partner's hit and he can't walk.
Sadece iki kişiyiz ama ortağım vuruldu, yürüyemiyor.
You never say anything like that when it's just the two of us.
Sadece ikimiz olduğunda hiç böyle şeyler söylemiyorsun.
Just the two of us.
Sadece ikimiz vardık.
Would you be completely disappointed if we skipped this wedding and went somewhere quiet, just the two of us?
Düğünü ekip de baş başa sessiz sakin bir yere gitsek hayal kırıklığına uğrar mıydın?
We can live freely. Just the two of us.
Sadece senle ben istediğimiz gibi özgürce yaşarız.
You know, just the two of us.
Bilirsin, erkek erkeğe.
Well, it's kind of rude with just the two of us, but in a room full of strangers, it might come in handy.
Sadece ikimiz varken bu biraz tuhaf olur ama yabancıların olduğu bir yerde kullanışlı olabilir.
And besides sleeping, watching TV, going out to dinner, what do we do together, just the two of us?
Yatmak, TV izlemek, yemeğe çıkmak dışında sadece ikimiz için birlikte ne yapıyoruz?
It'll be just the two of us.
Yalnızca ikimiz olacağız.
But right now, here, just the two of us, as I see you spread your wings,
Ama şu an burada sadece ikimiz varız ve ben bir melek gibi kanatlarını açtığını görüyorum.
But I think after all this, it might be nice to go home, be alone tonight, just the two of us.
Fakat bence, tüm bunlardan sonra eve gidip sadece ikimizin olacağı bir gece geçirmek güzel olabilir.
It's always just been the two of us. I think Mummy must get awfully lonely.
Annem kendisini yalnız hissetmiştir.
It's just what we needed. You said it, babe. I can't tell you how awesome it feels to be alone, just the two of us.
- Sen söylemiştin, bebeğim ikimizin baş başa olması kadar muhteşem bir şey yok.
That's how you like it. And, uh, just the two of us.
Sadece ikimiz.
Yeah, just the two of us.
Evet, sadece ikimiz.
Just the two of us.
Sadece ikimiz.
And Angus says, "Oh, there'll just be the two of us."
Angus da demiş ki : "Sadece ikimiz olacağız."
I knew you'd see the error of your ways. Monsieur Duris just stepped out for his cigarette break, which gives us two and a half minutes, maybe four, if it's a Gauloise.
Hatanı anlayacağını biliyordum Bay Duris sigara molası vermek için dışarı çıktı bu da bize iki buçuk dakika eğer sigara Gauloise'sa dört dakika verir.
We don't have any pictures of just the two of us.
Sadece ikimizin olduğu resimlerimiz yok hiç.
It's just the two of us now.
Sadece ikimiz kaldık.
Uh, so, tell me - uh, and this is just, you know, between the two of us, just for the sake of conversation, but, uh - as far as these tests go,
Söyler misin? Bu sadece ikimizin arasında. Muhabbetin hatırına.
No, no, Jake's not here, just the two of us.
Hayır, hayır. Jake yok. Sadece ikimiz varız.
Just two of us left.
Sırf ikimiz kaldık.
Just the two of us and a grand morning.
Sadece ikimiz ve muhteşem bir sabah.
Looks like it'll just be the two of us.
Sadece ikimiz olacağız o zaman.
It's not just two of us.
Sadece ikimize değil.
- Just the two of us, boss?
- İkimiz mi patron? - Hayır.
Just the two of us.
Yalnız ikimiz.
Why can't it just be the two of us?
Neden ikimiz yalniz olamiyoruz ki?
I was thinking we could go to Hayworth's, just the two of us.
Hayworths'a gidebiliriz diye düşünüyordum. Sadece ikimiz.
- Ugh. - Just the two of us.
Sadece ikimiz.
Even if it's just two feet away, he gives us a little run to put it in our mind that it could be McCain with the walker, you know.
Iki adim otede olsa bile, kosarak gidiyor bunu aklimiza yerlestirmek icin. McCain olsaydi, yurutecle... soyle giderdi
Father daughter... just the two of us.
Baba kız... sadece ikimiz.
Just the two of us.
Yalnızca ikimiz.
What if we go feed ducks in park, just the two of us?
İkimiz birlikte gidip, parktaki ördekleri beslesek?
We're just two losers who take what she gives us.
Bizlere de ondan aldiklarimizla mutlu olmak düser.
You know, I just--I wish that we could just hang out, you know, with no kid, just the two of us, and kind of get to know each other again, but, you know, now the cart's in front of the horse.
Keşke sadece birlikte takılma şansımız olsaydı. Çocuksuz, sadece ikimiz. Birbirimizi tanıma fırsatımız da olurdu hem.
About getting away from it all And the two of us just going off and living somewhere On a desertedisland paradise somewhere?
Pekala, hani her zaman her şeyden uzağa gitmekten sadece ikimizin ıssız bir adada falan yaşamamızdan bahsederdik ya?
Just the two of us
Sadece ikimiz.
When it's just the two of us here, I'm your mom and nobody else.
Burada sadece ikimiz varız. Ben senin annenim, başka kimse değil.
It's not about the two of us just physically being here.
İkimizin fiziksel olarak burada olması da değil.
Just between the two of us.
Tahmin et. İkimizin arasında kalacak.
- When it's just the two of us?
- Ama ikimiz yalnızken,... bana karşı Bay Mesafeli oluyor.
That way when I show up for dinner, he's gonna want to cut the dead weight, which is you, and then we can end up having nice quality father-daughter time, just the two of us.
Bu sayede, ben yemeğe geldiğimde,... aramızdaki çıbanı patlatacak, ki bu sen oluyorsun. Ve sonuç olarak, baba-kız güzel ve harika bir akşam geçireceğiz.
Maybe tonight we could hang out, just the two of us.
Belki bu gece birlikte takılırız. Sadece ikimiz.
There are just two of us now.
- Şimdi geriye ikimiz kaldık.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]