Last time we met Çeviri Türkçe
282 parallel translation
Remember what I told you last time we met?
En son karşılaşmamızda ne söylediğimi hatırladın mı?
Last time we met, your husband interrupted us, but he won't this time.
Geçen sefer buluştuğumuzda kocanız bölmüştü. Ama bu defa yapamayacak.
- The last time we met...
- Son karşılaşmamız- -
You know what happened the last time we met.
Son karşılaşmamızda neler olduğunu biliyorsun.
The last time we met was in the RKO Chester.
Geçenlerde sinemada tanışmıştık.
You had a frozen shoulder the last time we met.
Geçen seferinde omuzların ağrıyordu.
- The last time we met was at the races.
- En son yarışlarda karşılaşmıştık.
My behaviour was unforgivable the last time we met.
Son buluşmamızdaki davranışım bağışlanamazdı.
Last time we met, Colonel Cai and I were going to tell you about a plan and "A" camp 107 got hit.
Son buluştuğumuzda, Albay Cai ve ben sana bir plandan bahsediyorduk ve "A" kampı 107 vuruldu.
A strange scene took place last time we met.
Bir arada olduğumuz son görüşmemizde aramızda tuhaf bir sahne gelişmişti.
last time we met I didn't get an opportunity to introduce myself. Mrs Hyde?
Madam Hyde?
You wouldn't be the greedy kind that'd hold out on us last time we met, would you?
Geçen defaki gibi açgözlülük yapıp bir şey saklamayacaksın değil mi?
Last time we met, you were an owl, I believe.
Bu doğru değil. - Bu çok güzel. - Yanlış bir şey var.
You see the last time we met... my behavior... well I wasn't polite and...
Son karşılaştığımızda davranışım, pek de, kibarca değildi ve bilirsiniz. Lütfen yapmayın.
The last time we met, you said that religion was at the bottom of all this.
Önceki buluşmamızda, tüm bu olayların kaynağında din var demiştiniz.
The last time we met after such a long interval, we greeted each other differently, don't you think?
Uzun bir aradan sonra tekrar karşılaştığımızda, birbirimizi ne kadar farklı selamlamıştık. Öyle değil mi?
Since the last time we met, there's been a change.
Son görüştüğümüzden beri durum değişti.
Last time we met, you were looking for a husband.
Son karşılaştığımızda bir eş arıyordunuz. Şansınız yaver gitti mi peki?
I GUESS YOU'RE JUST REMEMBERING THE 10,000 BUCKS I TOOK OFF YOU LAST TIME WE MET.
Son karşılaşmamızda senden yolduğum on bin doları unutmuşa benziyorsun.
But the last time we met, you were sitting on a horse dressed up like a bed.
Son karşılaştığımızda, bir atın üstündeydiniz ve yatak gibi giyinmiştiniz.
The last time we met, you were wearing a skirt.
En son görüştüğümüzde etek giyiyordun.
A lot has happened since the last time we met here.
Son buluşmamızdan bu yana çok büyük gelişmeler oldu.
Last time we met, you threw bricks at me.
En son karşılaşmamızda bana tuğla fırlattın.
Last time we met, you were covered in afterbirth.
Son karşılaştığımızda, göbekbağı ile çevriliydin.
Last time we met I made you rich with a diamond worth 50,000 francs
Son görüştüğümüzde sana 50,000 franklık elmas vererek zengin ettim.
The last time we met, you tried to throw me off a building.
Son karşılaştığımızda beni bir binadan atmaya çalıştın.
My brother and I said some... unforgivable things the last time we met, but, I'm tryin'to put that behind me.
Kardeşim ve ben son karşılaşmamızda affedilemeyecek şeyler söyledik ama bunu arkamda bırakmaya çalışıyorum.
You know, last time we met, it wasn't a good thing.
Biliyorsun, son karşılaşmamız pek iyi değildi.
My lord gave me a thorough briefing as to what's happened to you and Gabrielle since the last time we met.
Son karşılaştığımızdan beri sana ve Gabrielle'e ne olduğuyla ilgili Lordum bana doğrudan bir brifing verdi.
You know that restaurant where we all met up at the last time?
Geçen sefer sınıf arkadaşlarımızla buluştuğumuz yeri hatırlıyor musun?
If my husband saw you kissing me... like he kissed me the first time we met, I'm sure that would make him jealous.
Eğer kocam beni, kendisiyle ilk karşılaştığımızda öpüştüğümüz gibi öptüğünüzü görürse, adım gibi eminim, çok kıskanacaktır.
Also I owe you an explanation for my unceremonious departure the last time that we met.
Ayrıca sana da son görüşmemizden sonraki ani ayrılışım ile ilgili bir açıklama borçluyum.
- First time I ever met Juan Gallardo, we fought.
- Juan Gallardo ile ilk karşılaştığımızda kavga etmiştik.
This time we met in rather a less rude atmosphere.
Bu sefer daha sakin bir atmosferde karşılaştık.
There was a bottle the first time we met.
İlk karşılaştığımızda da bir şişesi vardı.
We met for the first time on board ship.
Grup değil. İlk kez gemide karşılaştık.
It's been a long time since we last met.
Son görüşmemizden bu yana çok zaman geçti.
Master Guan, this is the first time we've met And maybe the last
Guan usta, sizinle ilk defa tanışıyoruz ve belkide son defa
Well, we look a little different, don't we, than when we met last time?
Geçen seferkinden farklı görünüyoruz değil mi?
We had a good time when last we met, didn't we?
Son karşılaşmamızda iyi zaman geçirdik değil mi?
I guess we met at the wrong time.
Sanırım yanlış bir zamanda karşılaştık.
Your majesty The last time you and I met We talked about what you thought was the role of the Jews In the scheme of things.
Haşmetmeapları son görüşmemizde bu tertipte Yahudilerin alacağı roller hakkındaki fikirlerinizi iletmiştiniz.
You didn't say anything about this when we met last time.
Son buluşmamızda bu konudan hiç söz etmedin.
You didn't tell me about this when we met last time.
Son buluşmamızda bu konudan bana söz etmedin.
You know, I have often thought of that funny story you told me... the first time we met on the beach.
Sık sık aklıma, bana kumsalda ilk karşılaştığımızda anlattığın o komik hikaye geliyor.
Meet me where we met the first time.
İlk karşılaştığımız yerde buluşalım.
Do you remember the first time we met?
İlk karşılaştığımız zamanı hatırlıyor musun?
Same place that we met last time.
Son karşılaştığımız yer.
I knew we had a lot in common the first time we met.
İlk karşılaştığımızda bir çok ortak noktamız olduğunu anlamıştım.
What if the first time we ever met was last night in your- - in our apartment and everything you remember and everything that I'm supposed to remember never really happened?
Ya ilk tanışmamız dairende geçirdiğimiz dün gece anımsadığın her şey hatırlamamız gereken her şey aslında hiç olmadıysa?
" When we met the last time in the cedar tree...
" Sedir ağacındaki son buluşmamızda...
last time i saw you 136
last time 380
last time i checked 246
last time i saw him 52
last time i saw her 38
last time i was here 47
last time i looked 26
last time we spoke 20
we met yesterday 20
we met before 36
last time 380
last time i checked 246
last time i saw him 52
last time i saw her 38
last time i was here 47
last time i looked 26
last time we spoke 20
we met yesterday 20
we met before 36
we met at 18
we met the other day 22
we met 146
last tuesday 30
last night 2619
last summer 85
last stop 43
last call 86
last year 868
last night was fun 21
we met the other day 22
we met 146
last tuesday 30
last night 2619
last summer 85
last stop 43
last call 86
last year 868
last night was fun 21
last christmas 29
last weekend 41
last name 76
last but not least 41
last week 809
last chance 330
last month 210
last day 16
last warning 37
last question 43
last weekend 41
last name 76
last but not least 41
last week 809
last chance 330
last month 210
last day 16
last warning 37
last question 43