Last time we spoke Çeviri Türkçe
166 parallel translation
We only talked about golf the last time we spoke.
Geçen konuştuğumuzda sadece golften bahsettik.
I want to apologize for my attitude last time we spoke.
Ben, özür dilemek istiyorum... geçen seferki konuşmam ve tavrım için.
The last time we spoke you were working on a book.
Son konuştuğumuzda bir kitap yazdığını söylüyordun. Evet.
i've done some investigating since the last time we spoke.
Evet, şarkılar bizim hakkımızdaydı- - senin hakkındaydı.
The last time we spoke, you said my wife would be... in the morgue if I didn't pay.
Geçen sefer eğer ödemezsem karımı morgda bulacağımı söyledin.
John, the last time we spoke, you said that jogging helped you.
En son ki görüşmemiz de koşmanın iyi geldiğini söylememiş miydin?
You left my office in a complete mess, you hung up on me the last time we spoke, and now you want a...
Masamı karmakarışık bırakmıssın. Son konuşmamızda suratıma kapatmıştın, şimdi ne istiyorsun...
The last time we spoke, you weren't exactly receptive.
Yanına bir dış görev takımı al, Noah, ve bak bakalım madenin yerini tespit edebilecek misiniz. Yabancılara karşı korumasız olacaksınız.
Last time we spoke I told you to go fuck yourself.
Geçen sefer sana defolup gitmeni söylemiştim.
- Actually, Maggie, things have changed since last time we spoke.
Son konuşmamızdan bu yana çok şey değişti.
Last time we spoke, you were sitting where you are now.
Sizinle en son konuştuğumuzda, şu an oturduğunuz yerde konuşuyordunuz.
So, Russ, I just want to apologize about the last time we spoke.
Russ, son konuşmamız için özür dilemek istiyorum.
That was the last time we spoke.
O son konuşmamızdı.
Last time we spoke was 6 : 00 this evening.
En son bu akşam altıda konuştuk.
The last time we spoke was nearly 10 years ago.
Neredeyse görüşmeyeli 10 yıl olmuştur.
I know, you thought you were... done after the last time we spoke.
Biliyorum son görüşmemizde işimizin bittiğini düşündün.
The last time we spoke, he said he was still undecided.
Son konuştuğumuzda, hala kararını vermemişti.
- Last time we spoke, you hung up on me.
- Son konuşmamızda yüzüme kapatmıştın.
Now, the last time we spoke, you mentioned that Princess Mia's horse, Sandy, gets easily spooked by snakes.
Şimdi, son kez konuşuyoruz, Prenses Mia'nın atının, Sandy'nin yılanlardan kolayca korktuğunu söylemiştin.
Since the last time we spoke?
Son konuştuğumuzdan bu yana mı?
I know we haven't spoken in some time, and the last time we spoke wasn't the most pleasant, but you've got to get over being mad at me, and start becoming afraid of, because she is coming, and she's coming to kill you.
Bir süredir konuşmadığımızı ve son konuşmamızın da, pek hoş geçmediğini biliyorum ama artık bana kızmayı bırakıp [bip]'den korkmaya başlamalısın çünkü o geliyor, ve o seni öldürmeye geliyor.
You didn't worry about protocols the last time we spoke.
Son konuşmamızda protokolleri düşünmüyordunuz.
Well, you said the last time we spoke that if I ever needed anything...
Son görüşmemizde bir şeye ihtiyacım olursa, size gelmemi söylemiştiniz.
That was last time we spoke.
En son o zaman konuştuk.
The last time we spoke... he was anticipating the prospect of joint missions.
Son konuştuğumuzda... ortak hareket etme beklentisi içindeydi.
It was lieutenant last time we spoke, wasn't it?
Son konuştuğumuzda teğmendin, değil mi?
I wasn't nice the last time we spoke.
Son konuşmamızda ben pek nazik değildim.
The last time we spoke, you asked me to never contact you again.
Son konuştuğumuzda, tekrar aramamamı istemiştin.
Last time we spoke, you weren't exactly forthcoming about your relationship with Lucas Grodin.
Geçen sefer konuştuğumuzda, Lucas Grodin ile olan ilişkin hakkında pek de bilgi verme eğiliminde değildiniz.
That was the last time we spoke.
Bu, son konuştuğumuz zamandu.
Gennifer, last time we spoke, you weren't quite yourself, so, just so we're all clear about your rights, sergeant Gabriel's going to read them to y'all now.
Cennifer. Son konuşmamızda pek kendinde değildin sen. Açıkça bilmen için şimdi Çvş.
The last time we spoke, you couldn't wait to quit.
Son konuşmamızda bekleyememiş çekip gitmiştin.
She dreamt of the last time she saw me... and of the last time we spoke.
Rüyasında, son karşılaşmamızı.. ve son konuşmamızı gördü.
Last time we spoke, you had all the right answers.
Son konuşmamızda bütün soruları doğru cevapladın.
Because you know, the last time we spoke, he was quite rude to me.
Çünkü son konuştuğumuzda, bana çok kaba davrandı.
The last time we spoke you didn't seem very enthusiastic about Victor.
Son konuştuğumuzda Victor konusunda pek hevesli görünmemiştin.
Mr Vice President, the last time we spoke, you said an opportunity had presented itself.
Sayın Başkan Yardımcısı, son konuşmamızda bir fırsat doğduğunu söylemiştiniz.
Thomas, you forgot to mention a couple things last time we spoke.
Thomas, son konuşmamızda bize söylemeyi unuttuğun birkaç şey olmuş.
After the last time we spoke, I assumed that -
Son konuşmamızdan sonra sanıyordum ki...
Well, as I recall, the last time we spoke you were furious with me.
Hatırladığım kadarıyla son görüştüğümüzde bana çok kızgındın.
The last time we spoke he told me he had one.
Son konuştuğumuzda, bana öyle söyledi.
The last time we spoke, I hung up on her.
En son konuştuğumuzda telefonu suratına kapattım.
- The last time we spoke, you listened.
Son konuştuklarımızı dinlemişsin.
Well, maybe that's because the last time we spoke, you called me a greedy bitch and I called you a scary old hag.
Belki de sebebi, son konuşmamızda senin bana aç gözlü sürtük, benim de sana korkunç yaşlı cadı demiş olmamdır.
The last time we spoke, you mentioned that you were having problems with Hank
Son konuşmamızda, bana, Hank'le sorunlar yaşadığınızı söylemiştiniz.
Last time I spoke with Alex, we had a fight.
AIex'Ie son görüştüğümüzde, kavga ettik.
That was the last time we ever spoke of my brother's death.
Bu, kardeşimin ölümünden son bahsedişimiz oldu.
You know, we spoke last time about childhood fascinations with danger.
Geçen sefer, tehlikeyle ilgili çocukluk izlenimlerinden bahsettik.
The last time I spoke to her she said we would never be able to meet again.
Onunla en son konuştuğumda benimle bir daha görüşemeyeceğini söylemişti.
You know, I was thinking about the last time I spoke to him, how angry we both were,
Onunla son konuşmamızı düşünüyordum da birbirimize çok kızgındık.
God, when was the last time that we spoke?
Tanrım, Son görüşmemiz ne zamandı?
last time i saw you 136
last time 380
last time i checked 246
last time i saw him 52
last time i saw her 38
last time i was here 47
last time i looked 26
last time we met 20
we spoke on the phone 133
we spoke earlier 17
last time 380
last time i checked 246
last time i saw him 52
last time i saw her 38
last time i was here 47
last time i looked 26
last time we met 20
we spoke on the phone 133
we spoke earlier 17
we spoke 27
last tuesday 30
last night 2619
last summer 85
last stop 43
last call 86
last year 868
last night was fun 21
last christmas 29
last weekend 41
last tuesday 30
last night 2619
last summer 85
last stop 43
last call 86
last year 868
last night was fun 21
last christmas 29
last weekend 41
last name 76
last but not least 41
last week 809
last chance 330
last month 210
last day 16
last warning 37
last question 43
last friday 30
last night was 29
last but not least 41
last week 809
last chance 330
last month 210
last day 16
last warning 37
last question 43
last friday 30
last night was 29