English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Not far from here

Not far from here Çeviri Türkçe

528 parallel translation
- Not far from here.
- Fazla uzakta değil.
A geologist found some Belgian coins not far from here some time ago.
Yakın zaman önce bir jeolog buraya yakın bir yerde Belçika paraları buldu.
Now there's one party not far from here, I wouldn't like to say who, that didn't get no receipts this week.
Buradan fazla uzakta oturmayan adını vermek istemediğim birileri bu hafta makbuz alamadılar.
It's not far from here.
Fazla uzak değil.
I don't know. There's a chemist's shop not far from here.
Bilmiyorum ama yakınlarda bir yerde eczane var.
It's not far from here.
Uzak değil.
That maybe he's not far from here, holed up somewhere.
Bu yakınlarda saklanıyormuş.
What makes you think he's not far from here?
Bu yakınlarda olduğu ne malum?
- There are some islands not far from here.
- Çok uzak olmayan bazı adalar olabilir.
Yes, not far from here.
Evet, buradan fazla uzak değil.
It's not far from here.
Buradan çok uzak değil.
- I work at a farm not far from here.
- Çalıştığım çiftlik buradan çokta uzakta değil.
- Not far from here.
- Buraya çok yakın.
Of streets, a small community not far from here and the butchering of lambs and cattle.
Cadde yok, buraya yakın olan küçük bir topluluk koyun ve sığır kesilen bir yer.
On my way here a shop-window was just being fitted with glass, not far from here.
Yolumun üzerindeki bir dükkanın vitrinine cam takılıyordu buraya çok uzak değil.
I spent three months annulling Louis, then in may, in spring, not far from here, we married... young count Henry and his countess.
Louis'le olan evlilik akdimi feshettirmek 3 ayımı aldı. Sonra Mayıs ayında, baharda buradan çok fazla uzakta olmayan bir yerde evlendik. Genç kont Henry ve onun kontesi.
The school is not far from here.
Okul fazla uzakta değil.
Yeah, yeah, there's a suburb not far from here called Longview.
Longview isminde banliyö vardı.
It's not far from here.
Buraya çok yakın.
- Not far from here.
- Buradan uzakta değil.
Not far from here, there is a herd of 3,000.
- Buradan çok uzak olmayan bir yerde, 3000 atlık bir sürü var.
A long, lone time ago, not far from here, at a Carmelite convent,
Çok, çok uzun zaman önce,.. ... fazla uzakta değil, bir Carmelite manastırında,..
She's down by the canal, not far from here.
Hemen yakındaki su kanalının orada.
- Where can I find him? - He lives in a town not far from here.
- Kendisine nasıl ulaşabilirim?
Not far from here
hemen yakında
I was born not far from here.
Buraya yakın bir yerde doğdum.
He's an old man now, living not far from here.
Artık yaşlandı ama buradan çok da uzakta değil.
- He's not far from here.
- Buradan çok uzakta değil.
I came here to tell you that your brother died three days ago, not far from here.
Size kardeşinizin üç gün önce buraya yakin bir yerde öldüğünü söylemek için gelmiştim.
Chiu Hua Mt. is not far from here How can I get there
Abaküs Chao'yu arıyordum tanıyor musun?
She has lots of animals, and it's not far from here, you can go see him whenever you want.
Bir sürü hayvanı var... hem de uzakta değil... istediğin zaman görmeye gidersin.
You're not far from here, are you?
Buradan uzakta değilsin, değil mi?
He is living not far from here.
Buraya yakın bir yerde yaşyor.
Do you know, tell me a young person, called Marianne who lives not far from here?
En baştan alalım. Buradan çok da uzakta oturmayan Marianne adında genç bir kız tanıyor musun?
When you're not even sure of it yourself you were still trying to take her that far away from here?
Emin bile değilken onu o kadar uzağa mı götüreceksin?
The Japanese captured one of your crews yesterday, not very far from here.
Japonlar ekiplerinizden birini dün esir etti. Buradan fazla uzakta değil.
It's not very far from here either.
Hem buraya fazla uzak değil.
It's not far, about three versts from here.
Uzakta değiller, yaklaşık 3 km. ötedeler.
There's a club not too far from here.
Buraya yakın bir kulüp var.
That star is so far away..... that by the time the light from it reaches us here on Earth,..... it might not even be up there any more.
Şu yıldız o kadar uzak ki ve öyle bir zamanla ışığı bize, yani dünyaya ulaşıyor ki belki de artık orada değildir.
Only last week, a man was murdered between here and Ankara not far from this town, on the road to Ankara.
Daha geçen hafta, burayla Ankara arasında bir adam öldürüldü Ankara yolunda, buradan çok da uzakta değildi.
On the Chilina trail, not too far from here.
Chilina yolunda, buradan fazla uzak değil.
There`s a little French restaurant not too far from here.
Yakınlarda bir Fransız lokantası var.
The place where I'm staying is not very far from here.
Kaldığım yer buraya pek uzak sayılmaz.
The car was found in the woods, not far away from here.
Araba buradan çok uzak olmayan ormanlıkta bulundu.
And Miss Heyndrich's home is not far away from here.
Hem Bayan Heyndrich'in evi buraya fazla uzak değil.
Therefore, gentlemen, and also kindly indicating to some of you here in this room that be not too far removed from facing our own maker, I hereby resolve that Chief Ancient Warrior be granted the right to be buried in his chosen burial ground in exchange for transfer of ownership of this entire valley to the community of Purgatory.
Buradaki beylerden bazılarının Yaradan'ımızla yakında karşılaşacaklarını nezaketle hatırlatarak Reis Yaşlı Cengaver'in tüm vadinin tapusunu kasabamıza vermesi karşılığında istediği yere gömülmesine izin verilmesini öneriyorum.
The Excelsior, it's not very far from here.
Excelsior buraya bayağı yakındır.
Its not very far from here.
Buradan çok uzakta olamaz.
He says,'Well, not very far from here.'
"Buradan pek uzak değil." dedi.
It started out kind of casual, but they ended up deciding to go park, not too far from here, as a matter of fact.
Her şey normal başlamış ama sonunda bir parka gitmeye karar vermişler. Aslında buradan çok da uzak bir yer değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]