Not money Çeviri Türkçe
8,270 parallel translation
Well, obviously, I work in publishing for love, not money.
Aslında, yayın evinde gönüllü olarak çalışıyorum. Para için değil.
Sir, not money.
- Efendim, para değil.
No, not money.
hayır, para değil
Speak your complaints into a man's penis, not into thin air, because I'll tell ya, these hardworking imbeciles here that paid their money to come here and forget their problems for one night, laugh their fool heads off, and they didn't pay to listen to you, huh, and your garbage talk.
Git başka yerde şikayet et,... çünkü buraya gelmek için para veren bu embesiller,... bir geceliğine olsun sorunlarını unutmak,... altlarına sıçana kadar gülmek için buradalar,... seni ve saçma muhabbetlerini dinlemek için değil.
It's not that much money.
- O kadar da çok para değil.
Besides this note will turn into money.
- Bu not çok para edecek.
Money is not beside the point.
Para önemli olmaz olur mu?
Not with force nor money.
Ne parayla ne de zorla.
- Babe, that's your money, not mine.
- Bebeğim, bu senin paranın, benim değil.
It's not easy to refuse all that money.
Bu kadar parayı reddetmek öyle kolay değil.
- We can lose money, but not our reputation.
Para kaybedebiliriz ama itibarımızı değil.
Money is not the problem, Apoorva.
Para sorun değil, Apoorva.
- I'm not asking for money, Harry. I just...
Para istemiyorum Harry...
- Orla's not the type of woman who's impressed by money, Vernon.
Orla'nın parada pulda gözü yok Vernon.
What's the point of doing it if you're not going to make real money?
Büyük paralar kaldıramayacaksan bu işi yapmanın ne anlamı var ki?
- You're not keeping all that money.
Bütün parayı alamazsın.
I'm not losing my money.
Maaşımı çöpe atacak değilim.
I'm talking about making money the way London makes money... collecting it, not hunting it,
Londra'nın para kazandığı gibi para kazanmaktan söz ediyorum. Avlamayacağız. Tahsil edeceğiz.
Do not meddle with a foolproof way of making the money!
- İstikrarlı kazanç sağlayan bir işi kurcalama!
It's not about the money.
- Konu para değil.
Not me borrowed money.
Parayı ben almadım.
Not only because I don't have any money, but... But also because there's so much I haven't given them.
Sadece param olmadığı için değil tabii onlara veremediğim çok fazla şey var.
Everybody in Durnsville is always gonna look at me like I'm a victim, and that's not what I am. Well, if you're really gonna do this... Take some of my Mole Fund money.
Sahiden kalacaksan Köstebek Fonu paramdan al.
Mines mostly shut down, stores closed or closing, no money, no work... not...
Madenler neredeyse kapandı, dükkânlar kapandı ya da kapanıyor. Para yok, iş yok... çalışmaya değer iş yok yani, alınma lütfen.
I'm not asking for money.
Para istemiyorum.
We've not come here for money.
Buraya para için gelmedik.
I don't know, man. It's starting to feel weird letting all these firms suck up to us, even though we're not gonna take their money.
Paralarını almayacak olmamıza rağmen bu firmaların bize yapışmasına izin vermemiz konusunda garip hissetmeye başladım.
She is not getting that money.
Parasına elveda desin.
Well, I'm not making any money right now, so even minimum wage would be great.
Şu anda derdim para değil. En düşük ücret bile benim için yeterli.
You're not our money guy.
Sen bizim yatırımcımız değilsin.
- I'm not your money guy.
Yatırımcınız değilmişim.
Well, I appreciate that, since I did not bring any money.
Memnun olurum, çünkü yanımda hiç para yok.
It's not just money. I got you points.
Sadece para değil, sana puan topluyorum.
You they trust above any of us not to betray for money.
Para için onlara ihanet etmeyeceğinize, size hepimizden çok güveniyorlar.
- It's not about money.
- Parayla ilgisi yok.
Did you really think... you could wander Rome, spending her money and she would not get wind of you?
Roma'da kadının parasıyla sürtebileceğini ve haberi olmayacağını mı sandın?
Although I have to admit the timing is not great since you still don't have a job, or money, or... I mean, it's not like you're going to grow any taller.
yinede itiraf etmeliyim zamanlanman iyi değil hala bir işin yok, yada paran, yada... yani, bundan sonra boyununda uzamayacaktır.
Why not just take the money and go to Thailand instead...
Neden onun yerine paramızı harcamayıp Taylanda gitmeyelim...
I'm a very difficult man to beat because it's not about money, it's about honour.
Yenilmesi oldukça zor bir adamım çünkü bu parayla alakalı değil onurla alakalı.
I'm not telling you anything until you give me more money.
Bana daha fazla para verene kadar başka hiçbir şey söylemeyeceğim.
I'm not interested in money.
- Para peşinde değilim.
- It's not just about money.
- Olay sadece para değil.
I'm not doing this for the money.
Bunu para için yapmıyorum.
No ma'am, it's not about money.
Hayır hanımım, konu para değil.
No, Mrs. Barbara, it's not because of money.
Hayır Bayan Barbara, konu para değil.
No ma'am it's not because of money.
Derdim para değil.
It's not weird at all, it's money.
O kadar garip değil, para bu.
I do not have the money.
Benim param yok.
Money's not an issue.
Para mesele değil.
- Well, it's not about money.
- Mesele para değil.
It's not only about money.
Mesele sadece para değil.
money 2165
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
not me 3274
not my type 47
moneypenny 26
money talks 25
money first 26
moneybags 16
money isn't everything 29
money problems 28
money laundering 67
not me 3274
not my type 47
not mine 939
not mom 20
not my problem 145
not my baby 22
not much 1269
not men 17
not my business 24
not my president 35
not my call 19
not more 51
not mom 20
not my problem 145
not my baby 22
not much 1269
not men 17
not my business 24
not my president 35
not my call 19
not more 51
not married 43
not my fault 59
not my mom 17
not mad 22
not many 102
not much else 17
not much time 18
not my mother 26
not my job 19
not my family 17
not my fault 59
not my mom 17
not mad 22
not many 102
not much else 17
not much time 18
not my mother 26
not my job 19
not my family 17