English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ N ] / Not mom

Not mom Çeviri Türkçe

5,311 parallel translation
It's not mom. How are you, Grace?
Nasılsın Grace?
Not now, mom.
Şimdi olmaz anne.
- It's not an eggo. Mom made it.
- Eggo değil bu, annem yaptı.
Mom's not back? No, still at work.
- Dönmedi, hâlâ işte.
Guess I'm not gonna see mom.
- Annemi göremeyeceğim galiba.
I, uh, kind of got the feeling you might not be okay with me staying at your mom's.
Galiba annenin evinde kalmamı hoş karşılamıyorsun.
Probably not since I became a mom.
Muhtemelen anne olduğumdan beri hiç.
Mom, really, it's not a big deal.
Anne, gerçekten büyütülecek bir şey değil.
Mom, I'm not actually taking Emma trick-or-treating.
Anne, Emma'yı şeker toplamaya çıkarmayacağım.
I can't see him anymore. It's not like I saw him much to begin with, but now his freaking mom made it official, so...
Başta da çok görüyor gibi değildim ama çatlak annesi resmi hale getirdi.
- Mom, that's not why...
- Anne, bu yüzden... - Hayır!
You're the only mom who's not worried about her daughter getting knocked up on prom night.
Balo gecesi kızının hamile kalmasıyla ilgili endişesi olmayan tek anne sensin.
Not the first time your mom's
Bu annenin kırdığı ilk araba camı değil.
I said, "Please just take my dad, not my mom."
" Lütfen babamı al, annemi alma.
Which reminds me... do not tell my mom about this.
Ve aklıma gelmişken... sakın anneme söylemeyin.
You know, you're not gonna believe it, but I think mom has found me the perfect woman.
İnanmayacaksınız ama sanırım annem bana mükemmel kadını buldu.
So you're absolutely sure that your mom's not coming?
Annenin gelmeyeceğine kesin olarak emin misin?
Mom, do you have Dad's number or not?
Anne sende babamın numarası var mı, yok mu?
Well, he told me not to tell his mom, but now I'm worried I should be telling someone,'cause maybe there's something really wrong with him and he needs help.
Annesine söylememi istedi ama onun için korktuğumdan birilerine söylemem şart çünkü ciddi bir şey olabilir ve yardım gerekebilir.
Your mom warned me not to talk about your blackouts.
Annen, bilinç kayıplarından bahsetmememi söyledi.
Whoa, whoa, whoa, whoa. We are not lying to your mom...
Annene yalan söylemeyeceğiz...
Didn't your mom ever tell you not to pick up hitchhikers?
Annen sana, otostopçuları arabana almamanı söylemedi mi hiç?
I'm not okay, Mom.
Dert ediyorum anne.
That's... It's not mine, Mom.
O benim değil anne.
All you've ever wanted is to not have a relationship with your mom.
Tüm istediğin annenle bir ilişkin olmamasıydı.
When the time comes, I'm not gonna be quiet, just so you know, mom.
Zamanı geldiğinde sessiz kalmayacağım. Bunu bilesin, anneciğim.
You're not still mad about the thing with my mom, are you?
- Evet. Annem konusunda hâlâ kızgın değilsin, değil mi?
Not biological Mom, but de facto Mom.
Biyolojik anneden ziyade fiili annemiz.
I told him not to come, Mom...
Ona gelme demiştim, anne.
And I had nothing to do with it, and whether you believe me or not, Mom, that is the truth.
Ve ister ister inanma,... onun ölümüyle hiçbir illgm yok. Gerçek bu.
Mom will be fine, and if she's not,
Ben R.yi dinlerken Kelly kas gevşeticileriyle
Although my mom is not handling things so well.
Ama annem pek iyi durumda değil.
Of course not, Mom.
- Tabii ki hayır anne.
I don't think Mexico's in the cards anymore, not if you're seeing your mom.
Anneni gördüğüne göre artık Mexico planlarımızda yok. Üzgünüm.
So I take it your... mom's not gonna give you the money for your own place?
Ee, galiba annen kendi evini... alman için sana para vermeyecek.
He's not gonna be able to spend the night in jail, Mom.
Geceyi hapishanede geçirecek kadar güçlü değil o anne.
Thank you for not letting my mom be left alone.
Annemin yalnız kalmasına izin vermediğin için teşekkür ederim.
For not giving you a break like you gave me after my mom died.
Senin annem öldüğünde bana verdiğin rahatı sana vermediğim için.
Oh, actually, mom, that's not a bad idea.
Aslında anne, bu kötü bir fikir değil.
He's not thinking right, Mom.
Düzgün düşünemiyor anne.
Tell Mom that I'm not coming home tonight.
Abi git ve anneme bu gece gelemeye -
Mom is not angry at you anymore because I make money now.
Ekrana çıkıp para kazandığımdan beri annem sana eskisi kadar kızmıyor, değil mi?
How would you know what it's like to not have a mom?
Annesizliğin nasıl olduğunu nereden bileceksin?
He talked with mom, and she told me not to tell you.
Annemle konuşmuş. Sana söylemememi tembihlemişti.
I am not going to talk to my mom on the phone anymore.
Annemle telefonda daha fazla konuşmayacağım.
Whoa, that is not a hooker, that's a mom.
Bu bir fahişe değil. Bir anne.
Not because of the beer...'cause I wanted to do something nice for your mom!
Bira için değil annenize hoş bir şey yapmak için!
How could we- - how could we not- - what did He do to our mom?
Annemiz nasıl olmaz? Annemize ne yaptı?
- No, please. - Mom, until this shit is through, y-you're not going anywhere, okay? Please, baby.
- Hayır, lütfen.Lütfen bebeğim.
" She's not very good at the whole mom thing.
Anne olmakta çok iyi değil.
- Okay, can we not do Mom?
- Annemi yapmasan?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]