English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ P ] / Part two

Part two Çeviri Türkçe

770 parallel translation
J'ACCUSE by Abel Gance Part Two
Abel Gance'tan "Suçluyorum!" Bölüm 2
End of Part Two
İkinci Bölümün Sonu
Part two. "DRAMA ON THE DECK."
Bölüm 2. "LİMANDA DRAMA"
PART TWO
İKİNCİ BÖLÜM
PART TWO "THE MANIN WHITE"
"BEYAZLAR İÇİNDEKİ ADAM"
PART TWO "THE MAN I N WHITE"
2. BÖLÜM BEYAZLAR İÇİNDEKİ ADAM
I call it "Jack the Ripper's Evening Song, Part Two."
Ben buna "Karındeşen Jack'in Akşam Şarkısı, Bölüm İki" diyorum.
Henry IV, part two.
4. Henry, ikinci bölüm.
Part Two THE BOYAR`S PLOT
Bölüm II : - BOYARLARIN DÜZENİ -
Part Two
2. Bölüm.
The Saragossa Manuscript, Part Two
Saragossa Elyazması İkinci Bölüm
The Passion According to Andrei Part Two
Andrei'ye Göre Hırs İkinci Bölüm
PART TWO
İkinci Bölüm
Part Two
İkinci Bölüm
Part two of No. 1390, colonel.
No.1390'ın ikinci kısmı, Albay.
Next week, part two :
Haftaya İkinci Bölüm :
SOLARIS Part Two
SOLARIS II. Bölüm
Part Two
Bölüm
Patricia part one, and Patricia part two.
Patricia parça bir ve... Patricia parça iki.
PART TWO
İKİNCİ KISIM
The thing is, officer, these two women are actually, like all of us here, part of the company of actors at the Royal Theatre.
Mesele şu ki, memur bey ; aslında bu iki kadın, tıpkı bizler gibi, Kraliyet Tiyatrosu'nda oyuncu olarak görevliler.
I'd expect part of your ambition, half of your trouble two-thirds of your worries and all of your respect.
Hırsının bir kısmını, dertlerinin yarısını endişelerinin üçte ikisini ve saygının tamamını istiyorum.
Of course, that's just a guess on my part but at any rate, I know a thing or two about cleanliness and that's more than I can say for that mountain goat standing there.
Tabii bu benim acimdan bir tahmin... ... ama temizlik hakkinda bir iki ºey bilirim... ... ve ºurada dikilen dag keçisi için ayni ºeyi söyleyemeyecegim.
Two or three may come through with a part.
İki ya da üçü, bir kısmını ödeyebilir.
And then in desperation, and confronted with the growing chain of evidence they sought to remedy the situation by getting married, and playing the part of the two young lovers for the benefit of every tabloid scandal sheet in the country.
Sonra yeis ve büyüyen deliller zinciriyle karşı karşıya kalınca, iki genç aşığın rollerini üstlenip, evlenerek bu durumun üstesinden gelmeye çalıştılar, ülkedeki tüm gazetelerin selameti için.
Love must spring up with its own force, when two people meet, and know that nothing can part them.
Aşk, iki insan karşılaştığında ve hiçbirşeyin onları ayırmayacağını, bildiklerinde kendiliğinden ortaya çıkmalı.
There are two revolvers such as this... which play a part in tonight's story.
Bu geceki hikâyemizde de buna benzer iki silah... yer almaktadır.
Not being part of the circle, you two had better sit by the window.
Çemberin parçası olmadığınızdan siz ikiniz pencerenin yanında otursanız daha iyi.
We are not the only two people left in this part of the world.
Dünyanın bu bölgesinde sağ kalan sadece iki kişi değilmişiz.
I know they gave that Shirley MacLaine your part in Two for the Seesaw.
Salıncakta İki Kişi'deki rolünü Shirley MacLaine'e verdiklerini biliyorum.
For your part I ask you to wait two years.
Anlaşmanın sana düşen kısmı iki yıl beklemek.
One, as a part of NATO defence and two, the defence of the United States against enemy aggression by air or sea.
Bir, NATO savunmasının bir parçası olmak ve iki, Birleşik Devletler'i hava veya denizden gelen düşman saldırılarına karşı korumak.
There's the part with two cashiers.
Orası da 2 kasiyerin olduğu kısım.
The two Boer Republics became part of South Africa.
İki Boer Cumhuriyeti, Güney Afrika Birliği'nin parçası oldular.
The Rape Of The Vampire A two-part melodrama
- = VAMPİRE TECAVÜZ = - ~ İki Bölümlük Melodram ~
Part Two--The Vampire Women.
İKİNCİ BÖLÜM ~ VAMPİR KADINLAR ~
The second part, an Italian concerto and a French overture for a clavicymbal with two manuals, he had had printed four years earlier.
Dört yıl önce yazmış olduğu ikinci bölüm, iki klavyeli klavsen için bir İtalyan konçertosu ve Fransız uvertürüydü.
There is one written part and there are two oral parts.
Bir yazılı, iki de sözlü sınavımız olacak.
Part Two
SUÇ VE CEZA
That's the end of the news, now our programs for parrots continue with part 3 of'A Tale of Two Cities', specially adapted for parrots by Joey Boy.
Haberlerin sonuna geldik. Papağan programlarımız İki Şehrin Hikayesi'nin 3. bölümüyle sürüyor. Joey Boy tarafından papağanlara uyarlandı.
Works two or three nights a week, Mexican part of town.
Haftada iki veya üç gece çalışır, şehrin Meksika tarafında.
Lord Noriyuki will be leaving Edo in two days making his first visit to this part of the country.
Efendi Noriyuki ülkenin bu kısmına ilk ziyaretini yapmak için iki gün sonra Tokyo'dan ayrılacak.
e during two hours spoke to us on the second part of the Battle of England.
Ve iki saat boyunca, Britanya Savaşı'nın ikinci aşaması hakkında konuştu.
to shoot the enemy in the soil more fast possible e to take off it to it life with the two feet, a foot, part of the hand, one I beat in the nape of the neck, to pull out to it the eyes, to tear it to it mouth.
Rakibinizi olabildiğince hızlı bir şekilde yere serin. Bacaklarına vurup hayatını kaydırın. Ayaklarına, ellerine vurun.
They've done their part, those two.
İkisi kendi görevlerini hallettiler.
Specifically, it's for your part in smashing the group of terrorists who were trying to blackmail the city out of two million dollars.
İki milyon dolar isteyerek şehre şantaj yapmaya çalışan terörist grubunu ele geçirmedeki katkından dolayı veriyoruz.
Cycads bear two kinds of cones, each of which represent, in effect, part of the tiny sexual stage that once grew on the ground.
Çikaslarda iki tür kozalak bulunur. Bunların her biri bir zamanlar zeminde gerçekleşen küçük eşeyli üreme sürecini temsil eder.
A union of two souls swearing allegiance and promising in God's name to obey one another until death do them part.
İki ruhun bağlılık yemini ve Tanrı adına itaat sözü vermeleri ölüm ayırıncaya dek.
- Well, I understood everything... except the part where the two girls were in bed together kissing.
- Her şeyi anladım. İki kızın yatakta birbirlerini öptüğü sahne dışında.
The strangest part, is that after all these years, after the biggest manhunt in Two Pines'history, they never found the killer.
En garibi de, bunca yıl.. ... Çifte Çamlar Kasabası tarihinin en büyük insan avının yapılmış olmasına rağmen katili hiç bulamamış olmaları.
I just want to copy a part or two.
Sadece bir ya da iki bölümü kopyalamak istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]