The wedding night Çeviri Türkçe
409 parallel translation
Oh, what a way to make me spend the wedding night.
Düğün geçesini geçirmek için ne güzel bir yol ama.
On the wedding night.
Düğün gecemizde.
No one's seen her since the wedding night.
Gerdek gecesinden beridir, onu kimse görmemiş.
Did you forget about the wedding night?
Düğünü unutunuz mu?
Dowry, wedding ceremony, the wedding night.
- Bilmiyorum, sanırım düğün planı için.. - Düğün gecesi!
The wedding night!
Düğün gecesi!
- Who'd think of robbing Agha at the wedding night?
- Kimin aklına düğün gecesi ağayı soymak gelir.
The wedding night.
Düğün gecesi.
Tell me about the wedding night.
Düğün gecesini anlat bana.
Whereas on the other hand, of course, he's going to give you the Victoria Cross when he lifts up your frock on the wedding night and finds himself looking at the last turkey in the shop!
Kaldı ki, diğer taraftan, düğün gecesi elbiseni kaldırıp, dükkanın son müşterisi olduğunu görünce de, sana kesin kahramanlık nişanı takacaktır.
The wedding night can wait!
Vuslat başka bahara kaldı.
Never mind him. He's just got the wedding night jitters.
Gerdek gecesi korkusuna kapıldı sadece.
Whatever happened to waiting until the wedding night?
Evliliğin ilk gecesini beklemeye ne oldu peki?
The wedding cak e walk Night and day
Düğün pastası yürüyüşü Gece ve gündüz
Shoulda seen him the night he came home from his wedding, back to this cabin he built special.
Düğününden çıkıp eve geldiği gece onu görmeliydin. Elleriyle yaptığı kulübesine gitti.
When I finally got to sleep that night, I dreamed of the wedding.
Gece nihayet uykuya daldığımda rüyamda düğünü görmüştüm.
On our wedding night, as soon as we came in here... he snatched off one of my slippers... and rushed about the place smashing the light bulbs with it.
Evlendiğimiz gece, buraya geldiğimizde terliğimi kaptığı gibi, bütün ampulleri parçalamıştı.
My first surprise came on our wedding night... on the way to Guanajuato.
İlk şaşkınlığımı düğün gecesinde yaşadım... Guanajuato'ya giderken.
The night before last she even forgot it was our wedding anniversary.
Geçen gece, evlilik yıl dönümümüzü bile unuttu.
Then on the eve of our wedding the night before I left for London. I was packing my bags when I heard a sound of pebbles on my window...
Düğünümüzden bir gün önce Londra'ya gelmeden önceki gece, bavulumu toplarken, penceremde bir çakıl taşı sesi duydum.
- The night of the wedding announcement.
- Evleneceğinizi açıkladığınız gece.
You thought, Willa, that the moment you walked in that door... I'd start to pawing'you in that abominable way... that men are supposed to do on their wedding'night.
O kapıdan içeri girerken düşündüğün şey, seni erkeklerin evlendikleri gece yaptıkları gibi iğrenç bir biçimde mıncıklamamdı.
It was on my second wedding night that I learned the truth.
Evliliğimizin ikinci gecesi gerçeği öğrendim.
You will see the young couple plunged in magic from their wedding night.
Genç çiftin, düğün gecelerinde, kendilerini sihre adadıklarını göreceksiniz.
Your aunt died in my arms, the night of our wedding wearing this dress.
Halan evlendiğimiz gece kollarımda öldü. Bu gelinliğin içinde...
I feel like the girl on her wedding night whose absent-minded husband goes home to his mother for dinner.
Kendimi gelinlik kız gibi hissediyorum. Aklı kıt kocası düğün gecesi annesine yemeğe giden bir gelin gibi.
Somehow, the words "wedding night" have always called to mind a different picture too.
"Düğün gecesi" lafı da bende hep başka türlü bir tablo canlandırmıştır.
In olden times, they sanctified a marriage by giving the bride on her wedding night to...
Düğünü kutsamak için gerdek gecesinde gelini senyöre vermek adettir.
I won't take a woman the night before her wedding.
Evlendiği gece bir kadını alamam. Doğru..
The wedding's tomorrow, the right of the first night.
İIk gece hakkı.
Certainly you have heard of the Right of the Seigneur to take a virgin bride on her wedding night?
Senyörün ilk gece hakkı diye bir şey var. Bakire gelini gerdek gecesi koynuna alabilir.
The proper time for this is our wedding night.
Bunun için uygun gece evlendiğimiz gece olacak.
THEY WON'T FORGET THEIR WEDDING NIGHT. STICKS TO THE SKIN.
Düğün gecesini unutulmaz kılar.
I'll tell her Saturday night, after the wedding.
Cumartesi gecesi düğünden sonra söyleyeceğim.
It will happen tonight, on the stingy farmer's wedding night.
Bu gece olacak, cimri çiftçinin düğün gecesinde.
Such as the one i understand you had on the night of your wedding.
Öğrendiğim kadarıyla düğün gecesi gördüğün gibi.
The night before our wedding, Bootes brought a jug of home-made buzzer.
Düğünümüzden önceki gece, Bootes el yapımı bir sinyal verici getirdi.
For years, I thought the Goldberg Variations were something Mr and Mrs Goldberg tried on their wedding night.
Yıllarca Goldberg çeşitlemelerinin Bay ve Bayan Goldberg'ün ziffaf gecelerinde denedikleri şeyler olduğunu sanıyordum.
The night before my wedding and I'm in the middle of a sweat contest.
Düğünümden bir gece öncesi ve ben ter müsâbakasının tam ortasındayım.
Tell me on my wedding night who gave us the nuptial bowl?
Söyle o zaman Benim düğün gecemde Evlilik kasesini bize kim verdi?
God, I'm going to regret till the day I die that we were ever married and spent our wedding night here.
Burada evlendiğimiz ve gerdek gecemizi de burada geçirdiğimiz için ömür boyu pişmanlık duyacağım
The wedding's tomorrow night.
Düğün yarın gece!
This is their first wedding night. - If it is first, not need to be the last.
bu onların ilk geceleri. - eğer ilkse, son olması gerekmez.
Even my husband didn't believe me on our wedding night - when I told him he was the first.
Hatta gerdek gecemizde ona ilk erkeğim olduğunu söylediğimde kocam bile bana inanmamıştı.
she lost her wedding ring down my pants during the show last night, and I'm just dropping it off to her.
Dün akşamki gösteride evlilik yüzüğünü donuma düşürdü ben de onu geri getirdim.
By the way, here's her wedding ring that she lost down some guy's jock at a strip club last night.
Unutmadan, geçen gece Marcie'nin striptiz kulübünde bir adamın donuna düşürdüğü evlilik yüzüğünü de vereyim.
Killers from Guilder are infiltrating the Thieves'Forest and plan to murder my bride on our wedding night.
Guilderli katiller, Hırsızlar Ormanı'na sızıyor ve düğün gecemizde müstakbel eşimi öldürmeyi planlıyorlar.
She was murdered on her wedding night... by the hand of her newly wedded husband.
Düğün gecesinde yeni kocası tarafından öldürülmüş.
My wedding night, I wake up... my wife's got the tattoo needle, the eyeshades.
Düğün gecemde, uyandım... karımın elinde dövme iğnesi vardı.
Asking for the Master on your wedding night!
Düğün gecesi Efendi'yi yanına çağırdı!
You called her the night before our wedding?
Düğünümüzden önceki gece anneni aradın.
the wedding 120
the wedding is off 19
the wedding's off 41
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
the wedding is off 19
the wedding's off 41
night 2638
nightmare 102
nights 96
nightingale 38
nighty 93
nightmares 72
nighter 122
nighthorse 18
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
night moves 16
nightclubs 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
nighty night 21
night and day 58
nightcap 16
night shift 20
night moves 16
nightclubs 16
nighters 22
night stands 48
night vision 17
night after night 65
night kiss 26
night before last 19
night stand 201
night sweats 22
night thing 23
night night 30
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
night kiss 26
night before last 19
night stand 201
night sweats 22
night thing 23
night night 30
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the world is changing 33
the way of the future 27
the way you talk 19
the wall 69
the walls 37
the world has changed 35
the waitress 23
the wall street journal 16
the whole thing 282
the world is changing 33
the way of the future 27
the way you talk 19
the wall 69
the walls 37
the world has changed 35
the waitress 23
the wall street journal 16
the way i look at it 29
the way i figure it 33
the war is over 139
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the way 34
the way things are 19
the way i heard it 23
the witch 63
the words 90
the way i figure it 33
the war is over 139
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the way 34
the way things are 19
the way i heard it 23
the witch 63
the words 90
the whole world 65
the warehouse 20
the window 97
the witness 70
the whole truth 141
the war 122
the whole day 16
the warehouse 20
the window 97
the witness 70
the whole truth 141
the war 122
the whole day 16