English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / We had a fight

We had a fight Çeviri Türkçe

607 parallel translation
We had a fight.
Kavga ettik.
We had a fight and were never gonna see each other again.
Kavga etmiştik ve hiç görüşmemiştik.
When he was 16, we had a fight.
16 yaşındayken, bir kere kavga ettik.
I told you we had a fight.
Kavga ettiğimizi söylemiştim ya.
In two words, we had a fight, my wife and I.
İki kelimeyle, ben ve karım kavga ettik.
- We had a fight.
- Ühüü. - Kavga ettik.
We had a fight with foreman Sheng.
Ustabaşı Sheng ile kavga ettik.
Yesterday, we had a fight.
Dün gece, münakaşa ettik.
We had a fight a fistfight over a whore.
Kavga etmiştik. Bir fahişe için, yumruklaştık.
We had a fight. Nothing serious.
Kavga ettik ama ciddi bir şey değildi.
Last time I spoke with Alex, we had a fight.
AIex'Ie son görüştüğümüzde, kavga ettik.
I'll tell them we had a fight. Won't be hard to make that sound real.
İnandırmak o kadar zor olmaz.
- In Paris. I was seeing a girl here, but we had a fight.
Burada bir kızla görüşüyordum, ama kavga ettik.
I mean, most of them didn't think it was fun when we had a fight.
Onların çoğu da kavga etmekten hoşlanmıyor.
We had a fight...
Kavga ettik...
You know, your father used to bring me tulips every time we had a fight.
Biliyor musun, baban her kavga edişimizde bana laleler getirirdi.
And then we had a fight.
Ve sonra kavga ettik.
- We had a fight over who bought it.
- Kimin aldığı konusunda tartıştık.
So, Lee-chee, what are you doin bothering'my old lady? - We had a fight.
Lee-chee, neden kadınımı rahatsız ediyorsun?
Okay, okay, so we had a fight.
Altı üstü kavga ettik. Ne olmuş yani.
Hard to believe we had a fight over the likes of her.
Onun için kavga ettiğimize inanmak zor.
At the Scotts'party, we had a fight.
Scotts'un partisinde, kavga ettik.
We had rather a hard fight, you know.
Oldukça zorlu bir mücadele verdik.
Then we went for him and had a fight.
Sonra üzerine gittik ve dövüştük.
We had a fight.
Tartıştık.
- After all, we haven't had a fight in weeks.
- Tabii. - Hem haftalardır kavga etmedik.
We had a horrible fight.
Çok kötü kavga ettik.
We had a young chap once he'd killed three sailors with a handspike in a fight on the docks.
Bir keresinde bir delikanlı vardı. Rıhtımda bir kavgada üç denizciyi manivelayla öldürmüştü.
Well, we had a terrific fight to push it through.
100. Yıl Festivalini düzenlemek için çok mücadele ettik.
We even had a big fight when I was very critical of your last film.
Son filminizi acımasızca eleştirdiğimde sıkı bir kavga etmiştik.
We've just had a terrible fight about you :
Sizin hakkınızda kavga ettik.
Uh-uh. The way I got it... she and Kit had a fight before we got there.
Sanırım Kit ve o, ben gitmeden önce kavga etmişler.
The people in Auvergne, in a country where we failed like in Brittany, Vercors, or anywhere else who wanted to find the Resistance had no problem finding it, if that person really wanted to fight, or even to fight in the underground without necessarily going all out.
Ama Fransızlar Nazilerden daha mı iyiydi? - Beni Gestapo'ya sattılar 60 yaşında bir kadını vurdurtmuştum.
And we had a hell of a fight.
Çok kötü bir kavga ettik.
We had a hell of a fight.
Orayı cehenneme çevirdik.
We find that if the war arrived e Japan was to fight in a conventional way, we had few possibilities of victory.
Savaş geleneksel yöntemlerle icra edilirse, başarı şansının. çok düşük olacağı öngörülmüştü.
And we had a hell of a fight.
ev cehenneme dönüştü
We had a stand-up fight on this.
Biz bu fikre karşı bir duruş sergiledik.
Mother wanted me to come out in a kimono, so we had quite a fight.
Annem benden uzun kolluklarla çıkmamı istiyor, biraz tartıştık bu konuda.
We got drunk, had a fight... and that's all.
Sarhoş olduk, kavga ettik... ve hepsi bu.
We had a little fight with him yesterday.
Dün biraz pataklamıştık.
We had a little fight.
Biraz tartıştık.
We had such a big fight.
Çok fena kavga ettik.
We had a big fight.
Çok sert münakaşa ettik.
We had a terrible fight about it...
Bu konuda çok kötü bir kavga ettik...
No... we had a wonderful fight about it.
Hayır... Çok güzel bir kavga ettik.
- Finally, we had a big fight.
En son, büyük bir kavga ettik.
Hey, Sonny, we had a tough fight, and you lost.
Sonny, sıkı bir kavgaydı ve sen kaybettin.
We had a terrible fight.
Korkunç bir çatışma oldu.
One night we had a big fight... because I was dancing too much with another girl.
Bir akşam büyük bir kavga çıktı. Çünkü başka bir kızla daha çok dans etmişim.
Welcome back, Bart. I'm sorry we had such a terrible fight.
Hoşgeldin, Bart. Öyle korkunç bir kavga için özür dilerim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]