We had dinner Çeviri Türkçe
549 parallel translation
Come, gentleman officers, it's time we had dinner.
Buyurun subay beyefendiler, yemek zamanı.
I took her to a cinema... and then we had dinner and then I took her to another cinema.
Sinemaya götürdüm akşam yemeğine gittik, sonra başka bir sinemaya götürdüm.
We had dinner and then...
- Akşam yemeği yedik. Sonra da...
We had dinner last night, Joe and me.
Dün gece yemek yedik. Joe ve ben.
We had dinner together that night and a couple of other nights.
o gece ve daha bir kaç başka gece yemek yedik.
It was in the restaurant where we had dinner last night.
Dün gece yemek yediğimiz lokantadaydı.
But that Wednesday, when we had dinner together...
Fakat o Çarşamba günü, birlikte yemek yediğimiz sırada...
So, we had dinner.
Yemek yedik.
We had dinner and went to a movie.
Akşam yemeği yiyip sinemaya gittik.
We had dinner together only last week.
Daha geçen hafta bir akşam yemeği yedik ya.
We had dinner last night together, remember?
Akşam yemekte beraberdik.
Then we had dinner around 2 : 00.
Sonra öğlen ikide yemek yedik.
We had dinner at the hotel.
Otelde akşam yemeği yemiştik.
But she gave it to me the night before when we had dinner.
Ama akşam yemeği yediğimiz gece vermişti.
Remember when we had dinner?
O akşam yemeğini hatırlıyor musunuz?
We had dinner.
Akşam yemeği yedik.
Well, I think it'd be fine if we had dinner some night here at the house.
Bir akşam evde yemek yesek, bence iyi olur.
But we've already had dinner.
Yeni yemek yedik.
The other night, we had some folks to dinner.
Geçen gece, bir aile yemeğe gelmişti. Ben de, "Abigail, sevgilim..."
We had two Soviet delegates to dinner.
Akşam yemeğinde iki Sovyet konuğumuz vardı.
And how many times have we had to wait dinner for them?
Ya biz onları kaç kere yemeğe beklemek zorunda kaldık?
Well, this is the beginning of a vacation we've all looked forward to, and I'm sure we'll all enjoy our holidays more knowing we've helped some unfortunate family who'd have had no Christmas dinner without this basket.
Bu, hepimizin uzun süredir gelmesini beklediği bir tatilin başlangıcı. Bu sepet olmasa, Noel yemeği bulamayacak olan talihsiz bir aileye yardım ettiğinizi bilerek tatilinizi daha güzel geçireceğinize eminim.
I had dinner with a girlfriend and we went to the pictures.
- Arkadaşımla yemek yedik, film seyrettik.
I seem to recall we had a date for dinner.
Yemek için randevumuz vardı sanki.
We had wine with dinner.
Akşam yemeğinde şarap içtik.
So I thought it would be nice if we just had a quiet dinner.
O yüzden sessiz bir akşam yemeği yesek iyi olur diye düşündüm.
We had it for dinner.
Akşam hindi yedik de.
Tough as that steak we had for dinner.
Yediğimiz biftek kadar sert.
You know, I don't suppose it's very romantic of me... to bring it up at a time like this but... you realize we haven't had any dinner yet?
Sanırım bunu böyle bir anda söylemem pek romantik olmaz ama akşam yemeğini hala yemediğimizin farkında mısın?
Now isn't that a shame, after that delightful dinner we had together last night?
Birlikte yediğimizi o leziz akşam yemeğinden sonra, oldu mu yani?
As we knew that last night you had him for dinner, well, we arrested him.
Dün akşam sizde yemek yediğini biliyorduk. ... Tutukladık işte.
We had a real country dinner.
Tam yöresel bir yemek oldu.
We had a home-cooked meal, and after dinner, Monique took me on a tour.
Ev yemekleri yedik. Yemekten sonra Monique bana evi dolaştırdı.
We had a dinner date one night, and I was a few minutes late... and she didn't want it to happen again.
Bir gece, yemeğe çıkacaktık ve ben birkaç dakika gecikmiştim.
We'd been out late to dinner, and that damn curfew had started.
Akşam yemeği için geç saate kadar dışarıdaydık ve o lanet olası yasak başladı.
We've already had dinner in the kitchen.
Biz zaten mutfakda yemeğimizi yedik, öyle değil mi? Evet.
We had eaten dinner and gone dancing before the trip. "
"Yolculuğa çıkmadan önce, yemek yiyip dansa gittik."
We had martinis before dinner, white wine with the fish.
Yemekten önce martini içerdik, balıkla da beyaz şarap.
We ain't had dinner yet.
Henüz yemek yemedik.
We just had dinner in our room.
Odamızda daha yeni yemek yedik.
We had a gorgeous dinner afterwards.
Sonrasında güzel bir yemekteydik.
We just had dinner, and we're about to go to bed.
Yemeğimizi yedik. Birazdan yatacağız.
We ate dinner together and drank the red wine he had with him.
Akşam yemekte, getirdiği kırmızı şarabı içtik.
That was a wonderful dinner we had tonight.
Bu akşam yemek harikaydı.
We had drinks and dinner with the Kazars, and we went straight home and to bed.
Kazar ile içki içip akşam yemeği yedikten sonra doğruca eve yatmaya gittik.
- We haven't had dinner yet.
- Daha yemek yemedik.
No, we haven't had dinner.
Hayır, daha yemek yemedik.
- We already had dinner. I wouldn't mind a little cup of coffee.
Yemek yedik biz ama bir fincan kahve alabilirim.
Fortunate that he had a chill so we could call off the dinner.
Üşütmesi ve yemeği iptal etmemiz iyi oldu.
But we've never had a dinner party before, Kimmie.
Ama biz daha önce hiç yemekli parti vermedik, Kimmie.
- You know what we had for dinner?
- Akşam yemeğinde ne yedik biliyor musun?
we had a 51
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had lunch 20
we had a good run 29
we had a lot of fun 17
we had 178
we had a great time 50
we had sex 105
we had a good time 40
we had a deal 523
we had so much fun 21
we had lunch 20