We know her Çeviri Türkçe
7,341 parallel translation
And as we know, according to Game of Thrones, if the girl has had her blood, she is good to go.
Ve Game of Thrones'dan bildiğimize göre şayet kızdan kan gelmişse, masumdur.
And don't bring up the bra, we don't know why she wanted it, but I'm sure she had her reasons.
Ve sutyen konusunu açma. Niye istediğini henüz bilmiyoruz ama bir sebebi olduğuna eminim.
Look, if we're gonna work together, you need to tell us everything you know.
Bakın, birlikte çalışacaksak bildiğiniz her şeyi bize anlatmanız lazım.
But we should tell them everything Agent Thomas knew about the experiments. They deserve to know.
Ama Ajan Thomas'ın deneyler hakkında bildiği her şeyi söylemeliyiz.
- How do we know it's even her? - Lena.
- Bunun o olduğunu nereden bileceğiz?
We didn't really know her that well.
Çok iyi tanımazdık.
We know about the deal you had in place to fence those diamonds with her and Anders.
Çalıntı elmaslarla ilgili o ve Anders'la yaptığın anlaşmayı biliyoruz.
Not now, but when this is over, we need to talk. I know.
- Şimdi değil de, her şey bitince bir konuşmalıyız.
Now, I don't know who Wuntch is sending us, but it doesn't matter, because we're a family, we're strong, and together, we can do anything.
Şu anda Wuntch'ın bize kimi gönderdiğini bilemiyorum ama bir şey fark etmeyecek, çünkü biz birer aileyiz. Güçlüyüz ve bir aradayız, her şeyi başarabiliriz.
- I know. I am so sorry, but I promise you, we will get her back.
Çok özür dilerim, ama söz veriyorum.
Doesn't even exist yet, as far as we know, and we've checked everywhere.
Bildiğimiz kadarıyla varlığından bile emin değiliz, ve her yere baktık.
We can teach you everything you need to know.
Gereken her şeyi öğretebiliriz.
We love those who have dirty sex, those who laugh at themselves... or humiliate themselves, those who smoke in the bathroom... those who have to endure idiotic questions from people like you... who think they know more than we do because they sleep with women.
Sapkın seks yapanları, kendine gülebilen insanları... kendini rezil edenleri, tuvalette sigara içenleri... senin gibilerin kendilerine ahmakçasına soru sormasına izin verenleri... sırf kadınlarla yattığı için her şeyi benden iyi bildiğini düşünen insanları...
Let me know when we have a bead on her location.
Yeri tespit edildiğinde bana haber verin.
If she's going to ride with us we can't protect her forever and you know it.
Bizimle gelecekse onu sonsuza dek koruyamayızve bunu biliyorsun.
Uh, just wanted you to know, we're gonna go get her.
Sadece gidip onu alacağımızı söylemek istedim.
We don't know what happened to her while she was down on that planet.
İki'den söz ediyorsun. O gezegende başına neler geldiğini bilmiyoruz.
Frankly, we don't know what he saw in her, but, you know, he just seemed to level her out a little bit.
Açıkçası, kızımızda ne bulduğunu anlamıyoruz ama o kızımızı biraz daha .. sakinleştiriyordu.
I don't know how she got it, whether she kidnapped it, or someone gave it to her... but if we're ever gonna find out what happened to that baby, we have to figure out who that woman was.
Nasıl yapmış bilmiyorum ama... Kaçırmış mı ya da biri mi vermiş ona... Ama bebeğe ne olduğunu öğreneceksek o kadının kim olduğunu bulmalıyız.
I'm not judging you, I'm just saying, if I'm going to protect you, we're going to find out what's going on... you gotta tell me everything you know. You can't hold anything back.
Seni yargılamıyorum demek istediğim eğer seni koruyacaksam neler olduğunu bulacaksak bana bildiğin her şeyi anlatmalısın.
How do you know we can trust her?
Ona güvenebileceğini nereden biliyorsun?
For each package, we know the sender's address, the recipient's address and the weight of each parcel.
Her paket için gönderenin adresini, alıcının adresini ve paketin ağırlığını biliyoruz.
We let her know she's done pushing us around.
Artık bizi itip kakamayacağını göstereceğiz ona.
I told him everything. And you know what we realized?
Ona her şeyi anlattım ve neyi fark ettik biliyor musun?
Haley... we know everything.
- Haley, her şeyi biliyoruz.
Did you approach her, or... i don't know, i guess. We were at a club and my buddies and i had a table, and one of my friends invited a bunch of girls up, and we sort of just hit it off. Well, she's prettier than you.
sen mi ona yaklaştın yoksa... bilmem sanırım bir bardaydık arkadaşlarla masamız vardı bir arkadaşım bir grup kızı davet etti sonra işler başladı senden daha güzel.
You know, we were surprised to learn that Cole's first wife, Mallory, was a sorority sister of yours in college, and you were devastated by her death.
Cole'un ilk karısı Mallory'nin üniversite kulübünden manevi kardeşiniz olduğunu öğrendiğimizde çok şaşırdık ve onun ölümü sizi derinden etkilemiş.
What do we know about her friend Lucy?
Arkadaşı Lucy hakkında ne biliyoruz?
I took a year off of grad school to take care of her, which I thought was gonna be hard, uh, but it turned into this wonderful experience, because we got to know each other as adults.
Üniversiteden bir sene ayrıldım ve annemle ilgilendim. Zor olacağını düşünüyordum. Ama bu muhteşem bir tecrübeye dönüştü.
Now we know what to get her as a wedding gift.
Düğün hediyesi olarak ne alacağımızı biliyoruz.
You know, I always say, what is so awful and wrong doing whatever we have do to survive these troublesome times?
Kadar korkunç ve neyin yanlış olduğunu Biliyor musun, ben her zaman diyorum Bu sıkıntılı kez hayatta kalmak için yapıyor olursa olsun yapmamız var?
What was her schedule after lunch? Do we know?
Yemekten sonraki programını biliyor musun?
You know, just a couple of months ago, she threatened to come to my home to tell Sophie that we were having an affair, and then she was gonna kill both of us in front of her.
Birkaç ay önce evime gelip Sophie'ye ilişkimizden bahsedeceğini ve Sophie'nin önünde ikimizi de öldüreceğini söyledi.
I ran after her, but I lost her when she turned into that big building on the corner, which means I now know where she works, which means it's only a matter of time before we meet face to face.
Peşinden gittim ama köşedeki büyük binaya dönünce kaybettim. Bu da artık çalıştığı yeri bildiğim anlamına gelir. Bu da yüz yüze tanışmamızın an meselesi olduğu anlamına gelir.
I mean, after the year we've had, you know, losing the house and the business, her PFLAG group is all she has.
Yani, geçirdiğimiz bir yıldan sonra, biliyorsun evimizi ve işimizi kaybetmek elindeki tek şey bu PFLAG grubu.
You know, this is maybe- - this is gonna sound a little crazy, but- - And don't take this the wrong way- - but... What if, as long as we're in this seminar together, what if you and I agreed to just... tell each other everything?
Bu sana biraz saçma gelecek belki ama yanlış anlamanı da istemem bu seminere birlikte katıldığımız sürece birbirimize her şeyi anlatmaya dair karşılıklı söz versek olur mu acaba?
I mean, we can ask her, but, you know, she's...
Ondan isteyebiliriz ama, biliyorsun, o...
I'll call DCFS. Although I don't know if we'll be taking her anywhere anytime soon.
Şu sıralar herhangi bir yere bile götürüp götüremeyeceğimizi bilmiyorum.
We had a flask of Scotch with us, and after every little part, the person who was responsible for that portion, you know, took a hit.
Yanımızda küçük bir şişe viski vardı ve tanıtımın her küçük bölümünden sonra o bölümden sorumlu kişi bir fırt çekiyordu.
We know that's not her talking.
- Kendinde olmadığını biliyoruz.
Oh, that'll be a snap,'cause, you know, the last time she took something we gave her, boy, that worked out like gangbusters.
Orası kolay. En son bizim verdiğimiz bir şey içtiğinde sonu süper bitmişti nasıl olsa.
Only because Gibbs called early this morning and told Jake to send us everything he had and that we would know what to do with it.
Gibbs bu sabah arayıp, Jake'e elindeki her şeyi bize göndermesini söylediği için. Böylece ne yapacağımızı bileceğiz.
I want to know that we can always come back here.
Buraya her zaman dönebileceğimizi bilmek istedim.
We do not know her.
Onu tanımıyoruz.
- Do they know we raped her...
- Ona tecavüz ettiğimizi anlayacaklar.
- Should all know that we raped her?
Ne istiyorsun? Herkes ona tecavüz ettiğimizi bilsin mi?
I want you to know that I remember every single time we've made love.
Her sevişmemizi hatırladığımı bilmeni istiyorum.
We know she was depressed and suicidal from her diary, but we also know that she couldn't stand the thought of disappointing her parents.
Depresyonda ve intihara meyilli olduğunu günlüğünden öğrendik. Ama ailesini hayal kırıklığına uğratmak istemediğini de biliyoruz.
We both know that's all that counts. Besides, I always had faith you'd do the right thing.
Ayrıca her zaman doğru olanı yapacağını biliyordum.
- Do you know why I get you a kaleidoscope every time we move?
Bu çiçek dürbünlerini her taşındığımızda sana neden aldığımı biliyor musun?
We have to convince her he's the evil jerk we all know and hate, so history stays on course.
Onu Oroku Saki'nin kötü bir ahmak olduğunu kanıtlamalıyız. Hepimizi biliyoruz ve nefret ediyoru. Tarih doğru rotada devam ediyor.
we know each other 82
we know 1044
we know who you are 106
we know everything 61
we know the truth 24
we know what you did 16
we know nothing 36
we know it 28
we know you're in there 52
we know what to do 16
we know 1044
we know who you are 106
we know everything 61
we know the truth 24
we know what you did 16
we know nothing 36
we know it 28
we know you're in there 52
we know what to do 16
we know what happened 27
we know what we're doing 44
we know this 28
we know who did it 16
we know you did it 16
we know who he is 27
we know you 40
we know where he is 24
we know him 31
we know that 335
we know what we're doing 44
we know this 28
we know who did it 16
we know you did it 16
we know who he is 27
we know you 40
we know where he is 24
we know him 31
we know that 335
know her 28
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hero 275
heroine 19
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here it is 2313
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
hermann 78
here it is 2313