English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ W ] / We know you

We know you Çeviri Türkçe

59,371 parallel translation
You know you did, and we know you did, so just tell us how it went down.
Yaptığınızı siz de biz de biliyoruz. Neler olduğunu söyleyin bitsin gitsin işte.
You look after me We know you're dark.
Sizin de ara sıra gözünüzü kararttığınızı biliyoruz.
For years, I wanted to be as good as you, but... we both know I'm better now.
Yıllarca senin kadar iyi olmayı istedim. Ama şimdi senden daha iyi olduğum ortada.
And since we're now partners, I think it's not out of the question for me to want to know what you are planning.
Ortak olduğumuza göre, ne planladığını sormakta bir sakınca yoktur diye düşünüyorum.
Well, we both know he's got you bracketed now.
Seni şimdi parantez içine aldığını ikimiz de biliyoruz.
You know what? I have to ask, seeing as how we're in the empty lobby of the CIA.
Hazır CIA lobisini boş bulmuşken, sormadan edemeyeceğim.
'Cause we know the truth about you.
Çünkü senin hakkındaki gerçeği biliyoruz.
But I just wanted to let you both know that we're gonna take care of this.
Ama ikiniz de şunu bilin, bunu halledeceğiz.
You know, we're gonna try to sell this thing.
Bu şeyi satmaya çalışacağız.
You know, there's an element of trust, in that we all give it value, and we all agree on that value.
Bir güven unsuru var. Hepimiz bu güvene değer veriyor ve bu değer üzerinde hemfikir oluyoruz.
But you don't know what we were doing.
Ama ne yaptığımızı bilmiyorsunuz.
I know you're blowing off steam, or whatever, but can you not murder everyone in this village before we finish the quest?
Stresini atıyorsun falan, biliyorum ama görevi bitirmeden önce köydeki herkesi öldürmesen olmaz mı?
We wanted to let you know that everything's set for your coronation.
Taç giyme törenin için her şeyin ayarlandığını haber vermek istedik.
We should be stickin'together, you know?
Birlik olmamız gerekiyor.
I know you love that girl fiercely, but we need you right now.
O kızı deli gibi sevdiğini biliyorum ama sana burada ihtiyacımız var.
You know why we're up there?
Niye oraya çıktığımızı biliyor musun?
You know we can't right now.
Şu anda yapamayacağımızı biliyorsun.
I know we reached out to you earlier about your husband's whereabouts.
Kocanızın nerede olduğu hakkında size daha önce danışmıştık, biliyorum.
You know, we... we post some pictures. We tweet about how scared we are.
Oraya resimler gönderip çok korktuğumuzu yazacağız.
Oh, my God, are you really gonna put this much stock into a necklace I found on the ground, which, for all we know, could've been there for a week?
Ya rabbim, yerde bulduğum bir kolyeye mi takılıp kalacaksın? - Bir haftadır orada olması muhtemel? - Daha muhtemeli hangisi?
I know we were gonna take it slow, but you said you wanted to.
Yavaş yavaş ilerleyecektik biliyorum ama sen istediğini söyleyince.
You know, all we do is hang, have sex, and play video games.
Biliyorsun, tek yaptığımız takılmak. Seks yapmak ve video oyunları oynamak.
Okay, we should probably just call it, you know, go home.
Tamam, muhtemelen paydos yapıp, bilirsin, eve gitmeliyiz.
I could tell that once we started having sex, she was a little worried that Kennedy would find out, so I told her it would be, uh, our secret, which, you know, looking back on it,
Söylebilirim ki sekse başladığımızda Kennedy'nin anlayacağından kaygılandı. Bu yüzden ona bunun sırrımız olacağını söyledim. Bilirsiniz, geçmişe dönüp bakınca farkettim ki, muhtemelen...
And, you know, we...
Ve biliyorsun, biz...
As you know, Title IX proceedings are not legal proceedings, which means that, uh, while the decisions we make are official, we're not always the last word.
Bildiğin gibi, eşitlik bürosu kararı yasal bir karar değildir. Bu demektir ki, verdiğimiz kararlar resmi olsa bile her zaman son merci değiliz.
If you know the song, then we sing.
Şarkıyı biliyorsan, söyleriz.
You know as much as I do we don't belong there.
Sen de benim kadar oraya ait olmadığımızı biliyorsun.
And we know that you didn't do it.
Senin yapmadığını biliyoruz.
But we know that you distributed pills in the past.
Ama geçmişte hap dağıttığını biliyoruz.
The question becomes, you think she knows that we know that she knows we're not handsome?
Soru şu ki yakışıklı olmadığımızı biliyor olmasını bildiğimizin farkında mı?
You know, we could program this shit right into your iPhone so you can watch it from anywhere.
Bunu iphone'una bağlayabiliriz her yerden takip edebilirsin böylece.
We just want you to know that you have our full cooperation.
Sadece tam işbirliği sunduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
We'll be back before you know it.
Siz farkına varmadan döneriz.
We're very excited about the new surgical robot that we got from St. Vic's, and you'll be happy to know that I got it at a good price.
St. Vic'den aldığımız yeni cerrahi robot bizi çok heyecanlandırdı. İyi bir fiyata aldığımı bilmek seni sevindirecektir.
You know we can't be micromanagers, Ted.
Basiretsiz yönetici olamayacağımızı biliyorsun, Ted.
You know, one day, either you or Hudson- - you're gonna need something, and I'd hate to find ourselves up the creek because we cashed in all our chips here.
Belki birgün senin yada Hudson'ın bir şeye ihtiyacınız olacak ve bu olduğunda, bütün kredimizi buraya harcadığımız için zor durumda kaldığımızı görmek istemem.
- We don't use that word. You know that.
- O kelimeyi kullanmıyoruz.
So, honey, I know you don't Like celebrating your birthday, But we do...
Hayatım, doğum günü kutlamayı sevmediğini biliyorum, yaptık işte...
I know, but I've been trying to talk to you about this since we got here, and you're never free.
Biliyorum, ama buraya geldiğimizden beri seninle konuşmaya çalışıyorum ve asla müsait değilsin.
Your Grace, everyone you know will die before winter's over if we don't defeat the enemy to the north.
Majesteleri, eğer kuzeydeki düşmanı yenmezsek tanıdığınız herkes kış sona ermeden ölmüş olacak.
Don't you want to know what we're doing?
Ne yaptığımızı bilmek istemiyor musunuz?
- Thank you, we know.
- Sağ ol ya, biz de biliyoruz herhalde.
You tell us what you know first and then we'll decide if we help.
Şuna ne dersin? Önce bize ne bildiğini anlat sonra yardım edip etmeyeceğimize karar veririz.
You should also know the Centre trusts us and knows we do our job extremely well.
Merkez'in bize güvendiğini ve işimizi çok iyi yaptığımızı bildiğini de bilmelisin.
And since we're being honest here, I think there's something you should know.
Madem dürüst oluyoruz burada bence senin de bilmen gereken bir şey var.
Look, I'm... I'm sorry because I know we said you could go, but... this isn't gonna work out.
Bak, çok üzgünüm gidebileceğini söylemiştik çünkü ama bu iş olmayacak.
You know... we're talking to someone.
Biriyle konuşuyoruz.
Mark, you know, was fired from the department, and, uh... we're gonna say he killed himself.
Mark, bilirsiniz, bölümden kovuldu. Ve, uh... Bizzat öldürdüğünü söyleyeceğiz.
So we will let you know the next time your presence is requested here at rosewood.
Bu yüzden size haber vereceğiz Gelecek sefer gül ağacında bulunman isteniyor.
We must strip away the last vestiges of your old self, and only then will you know real empowerment.
Sıyırmalıyız Son izler Eski benliğinizin, Ve ancak o zaman size gerçek güçlenmeyi bilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]