We need this Çeviri Türkçe
9,052 parallel translation
Why do we need this second?
- Neden bu saniyeye ihtiyacımız var?
- We need this. No.
- "Bizim" ihtiyacımız var.
We need this spread out here.
Dagılmamız gerekiyor.
I don't need this. If we're unwelcome, say so and we'll leave.
Madem hoş karşılanmadık söyleyin gidelim.
Oswald... as painful as this is, we need to talk practicalities.
Oswald... Bugün hepimiz için çok acı bir gün, ama bazı konuları konuşmamız gerekiyor.
Bruce, I know you're frustrated, but we need to do this the right way.
Bruce, artık usandığını biliyorum ama bu işi doğru yolla halletmeliyiz.
We need you to work this case with us.
Bizimle bu davada çalışmana ihtiyacımız var.
Amy, don't act weird when I say this, but we're gonna need to use the binder.
Amy, bunu duyunca garipleşme ama kural kitabını kullanmamız lazım.
I think we need to keep this professional.
Bence bu işi profesyonel olarak yapmalıyız.
She let me go because she knows that if we survive this battle today, she will likely need to step aside and make room for someone better suited to do what must be done.
Gitmeme izin verdi çünkü bugün bu savaşta hayatta kalırsak kenara çekilip, gerekeni yapacak daha uygun birine yer açması gerektiğini biliyor.
But what I'm gonna need for this to work is all of you guys to sign this complaint with me so they know we mean business.
Ama bunun işe yaraması için ihtiyacım olacak şey, hepinizin benimle birlikte bu şikayete imza atması, ki ciddi olduğumuzu anlasınlar.
- I just think that we need to talk about this a little bit more.
Sadece bunun hakkında biraz konuşmaya ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum
But we still need somebody to run this thing.
Ama yine de birilerine ihtiyacımız var bu fikri çalışmak için.
Although I think we might need another couple of bottles of this stuff.
Sanırım bu şeyden birkaç şişeye daha ihtiyacımız olacak.
This is what we need to take them down. All of them.
Onları, hepsini yıkmak için bize işte bu lazım.
But we need to clear our heads to make sure this doesn't get screwed up.
Ama bu işim berbat olmayacağından emin olmak için zihnimizi boşaltmamız lazım.
We need to huddle up on this shit.
Bu işi birlikte atlatmamız gerekli.
One thing we learned this last round, we need to do a better job of backing him up in the field.
Son rauntta bir şey öğrendik. Sahada ona destek olmak adına daha sıkı çalışmalıyız.
This is what we need - forget our troubles and get out to see the real old Russia.
İşte buna ihtiyacımız vardı. Dertlerimizi unutup gerçek, eski Rusya'yı görmek.
This is CDT718, we urgently need permission to divert to Ashford.
Burası CDT 718, Ashford'a acil iniş yapmak istiyoruz.
We need to wrap this up, make like things are normal.
Bunu halledip her şeyi normal göstermeliyiz.
We need you to help us build up a picture of this girl. - All right?
Karakola gelip kadının robot resmini çizdirmeni istiyoruz, tamam mı Danell?
I think maybe we need to... slow down and really, you know... - think about this. - Wait.
Ne bileyim, belki biraz ağırdan alıp daha kapsamlı bir şekilde düşünmemiz gerekiyordur.
If St. Germain is behind this... then we need to connect him to the gang, Les Disciples.
Bu işin ardındaki Saint Germain ise onu Havariler denilen çeteyle ilişkilendirmemiz gerek.
Because we need Lord Lovat to send his men and weapons to fight for Prince Charles, and we believe he might do this if young Simon stood up to him and took Jamie's side.
Çünkü Lord Lovat'ın Prens Charles adına savaşması için silah ve adam yollamasına ihtiyacımız var. Genç Simon babasına karşı gelir de Jamie'in yanında yer alırsa bunu yapacağına inanıyoruz.
We need every able-bodied man in Scotland if we're to win this war.
Bu savaşı kazanmak istiyorsan İskoçya'daki güçlü kuvvetli her adama ihtiyacımız var.
If this army is to triumph, we'll need every warrior we can muster.
Ordu zafer kazanacaksa toplayabileceğimiz her savaşçıya muhtacız.
It stands to reason that if we threaten to defend this place, then we need to have a plan to follow through.
Burayı karşı tarafı ürküterek koruyacaksak uygulayacak bir planımızın olması gerekiyor.
If we are to win this war, that may be exactly what we need.
Bu savaşı kazanacaksak bizimde buna ihtiyacımız olabilir.
But we must always remember however strong the need for the removal of these traitors, these relics of a more savage age, there is no relish in this moment, but there is righteousness and comfort in the knowledge that...
Fakat şunu hiç unutmamalıyız bu hainlerin ortadan kaldırılması ne kadar gerekli ise de antik zamanın hiçte hoşuna giden bir durum değil fakat burada doğruluk var ve bu bilginin doğruluğu ile...
Because we need to do this slowly.
Çünkü bunu yavaşça yapmak istiyoruz.
No, you finish your work of art, but hurry, we need a dessert to sweeten this dinner.
Hayır, sanat eserini bitir ama acele et bu yemeği tatlandıracak bir tatlıya ihtiyacımız var.
We need all of us if we're going to end the Countess's grip on this place, her grip on all of us.
Kontes'in burasıyla ilgisini kesmek için hepimize ihtiyaç var. Bizimle ilgisini kesmek için.
Lastly... and this one, I simply cannot budge on... we need to smoke weed every day.
Son olarak da, ki bundan asla taviz vermem her gün ot çekeceğiz.
We need to think about what to say when I show up at this event and she's not with me.
Bu organizasyonda ne demem gerektiği hakkında düşünmemiz gerekiyor ama o yanımda değil.
Darling, we need to bring this down a notch.
Aşkım, bunu anlayışla karşılamalıyız.
We need to focus on Stephanie's more defining qualities that this guy might latch onto.
Bu herifin takıntılı olduğu Stephanie'nin daha tanımlayıcı... özelliklerine odaklanmalıyız.
You know, we didn't have time for this bullshit, but when the ends near, you need somethin'. Yeah!
Bu saçmalık için vaktimiz olmadığını biliyorsun ama son yaklaşınca, bir şeyler yapman gerekiyor.
It's this Henry Williams we need to find, but all we've got is the name.
Henry Williams'ı bulmamız lazım ama elimizde sadece isim var.
If we're lucky, this thumb drive has the encryption info we need.
Eğer şanslıysak bu bellek şifreyi bulmamızı sağlayabilir.
Well, we need to talk to this guy.
Evet, tamam. Bu adamla konuşmamız gerek.
The first thing we need to do, though... check out of this motel.
Ama ilk yapmamız gereken şey bu otelden ayrılmak.
I've got a cordon of agents near the building as a precaution against an attack, but I need to clear this wing until we can bring in the bomb squad.
Saldırı ihtimaline karşı ajanlarım binanın etrafını kordona aldı ama bomba ekibi gelene kadar bu kanadı boşaltmam gerekiyor.
And do we really need to have this conversation again?
Bu konuşmayı tekrar yapmamıza gerek var mı? Tekrar mı?
I need some saline. We need to wipe off this flap.
Burayı temizlememiz lazım.
Chest compression, please, while we do this. I need you to step back right now.
Bunuı. apabiliriz Hemen geri çekilmenız gerek.
This is Yankee T-3. We need an EOD and a tac team at 67 Franklin.
Zanlı arka bahçede bir botun içinde saklanıyor.
'But I would like to say this. We need...'
Ama şunu da söylemem lazım ki...
Listen to me. The last thing in the world we need is them knowing you're mixed up in all this.
En son isteyeceğimiz şey bu işe karıştığını öğrenmeleri olur.
We don't need to do this.
Bunu yapmamız gerekmiyor.
The more that people see and hear of Clarence Thomas, the more they will be persuaded that his brand of integrity and independence and common sense is exactly what we need in this time.
Clarence Thomas'ı zaman içerisinde tanıyacağız, günümüzde en çok ihtiyacımız olan, onun bütünlük, özgürlük ve sağduyu'ya olan yaklaşımını göreceğiz.
we need you 478
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need 272
we need to talk about something 20
we need to talk to you 84
we need to talk 2172
we need to do something 65
we need to meet 31
we need your help 455
we need to hurry 56
we need each other 57
we need 272
we need to talk about something 20
we need to talk to you 84