With you Çeviri Türkçe
533,637 parallel translation
But now with you,
Ama şimdi seninle...
Queen Arianna : Rapunzel, well, your father has something very important to share with you.
Rapunzel baban seninle çok önemli bir konuda konuşmak istiyor.
You know I'm only hanging out with you because of a bet.
Bir iddia için seninle takılıyorum.
What is wrong with you?
Senin derdin ne?
What is wrong with you as a human being?
Senin sorunun ne? İnsan olarak yani.
I wanna take a river cruise with you and a bunch of other couples and, like, one weird single guy that didn't quite know what he was in for.
Seninle ve başka çiftlerle bir nehir gezisi diyorum. Bir de "Burada ne işim var." diyen bekâr bir adam olsun.
TSA doesn't allow weapons on planes, but when we get to Stockholm, we can print a copy of that hammer you're always carrying around with you.
TSA uçuşlarda silah taşıtmıyor ama Stockholm'e iner inmez, yanından ayırmadığın çekicin aynısından yapabiliriz.
April assured me that JJ's dying to hang out with you.
JJ seninle takılmaya can atıyormuş.
Do you want me to go with you, Mr. Secretary?
Sizinle gelmemi ister misiniz, Sayın Bakan?
Hey, you guys let Stuart live with you.
Stuart'ın sizinle yaşamasına izin veriyorsunuz.
Dad, I'm trying to tell you off, and you're ruining it with your delight and relief.
- Baba seni azarlamaya çalışıyorum ve hoş bir şekilde karşılık vererek bunu mahvediyorsun.
I need you to take him to New York where he will be safe and where... he can start a new life... with you.
Onu New York'a götürmene ihtiyacım var. Orada güvende olabilir yeni bir sayfa açabilir. Seninle.
You have no idea who you are dealing with.
Neye bulaştığının farkında değilsin!
And now that this has returned, the very reason you were snatched away from me in the first place, I'm afraid I'm left with no choice, sweetheart.
Ve şimdi bu döndüğüne göre,... benden alınmanın sebebi olan saçların geri geldiğine göre korkarım başka seçeneğim yok, tatlım.
I haven't had a chance to apologize for putting you on the spot with that proposal.
Yaptığım teklifle seni nasıl bir duruma soktuğumun farkında değildim.
That you'll be patient with me.
Sabırlı olacaksın.
Well, Big Pharma, I'm gonna make you wish you ripped off someone with less time on their hands.
Big Pharma, vakti olan birini yolduğun için fena hâlde pişman olacaksın.
You're what's wrong with me.
Derdim sensin.
You know I wasn't born with a silver spoon in my mouth.
Bildiğin gibi, ağzımda gümüş kaşıkla doğmuş değilim.
You know they were supposed to stop at 125th, but now they got that big sludgefront development with the fancy grocery store.
Aslında 125. Sokak'a kadar olacaktı ama o marketle büyük bir kenar mahalle dönüşümü başladı.
A little? You make the movie Overboard look like a lighthearted comedy instead of a messed-up story about a handyman enslaving a woman with a brain injury.
Öyle ileri gittin ki Güvertede filmi bir tamircinin beyin hasarlı bir kadını rehin tuttuğu kötü bir hikâye değil, romantik komedi gibi kaldı.
You want to know what's wrong with me?
Benim derdim ne, biliyor musun?
Would you like to take a trip with me?
Benimle uçar mısın?
First Jacqueline gets a hottie with a body- - trademark me, 1994- - and now you're gonna be on TV, and TV's in yet another golden age.
Jacqueline bir deli adaleli buldu. Tescili bende, 1994. Sen televizyona çıkıyorsun.
Can you struggle with the door a little bit?
Kapıyı zorlasana.
You can use it to feed your cats with this automatic cat feeder.
Bu otomatik kedi besleyiciyle, yokluğunda kedileri beslersin.
And you can check on your stuff with this wireless security camera.
Kablosuz güvenlik kamerasıyla eşyalarına göz kulak olabilirsin.
... until we saw you in the Post with him.
Ta ki seni onunla Post'ta görene dek.
You know what? Come to class with me tomorrow.
Yarın benimle derse girin.
Like, if you see someone with no shoes, you should give them yours.
Ayakkabısız birini görünce, ona ayakkabını verirsin.
I thought you turning into a hottie with a body, trademark Titus, was my reward for everything I did while you were in the hospital, but it's your reward.
Deli adaleliye dönüşmen, bu lafın hakları Titus'tadır, sen hastanedeyken çektiklerim için bir ödüldü sanmıştım. Ama senin ödülünmüş.
So you gotta have that machine in your chest forever, like me with that cop's bullet?
O alet sonsuza dek göğsünde mi kalacak? Bendeki polis kurşunu gibi mi?
I am much happier since you left suddenly, with no warning.
Hiçbir şey söylemeden evden gittiğinden beri çok mutluyum!
You know, Doug, I love that you feel comfortable talking to me, but lately, it seems like you might benefit from your own relationship with a therapist.
Biliyorsun Doug, benimle konuşurken rahat olmanı seviyorum ama bir terapistle olan arkadaşlığından fayda sağlıyor gibisin.
You see, Sam has autism, which makes it really difficult for him to deal with situations where there's large groups of people and loud noises and unpredictable lighting.
Sam'in otizmi var. Bu yüzden kalabalık grup, yüksek ses, değişen ışık gibi durumlarla başka çıkması zorlaşıyor.
Um... Now you want to flatten it with a bulky set of headphones.
Şimdi sen kafasına kaba bir kulaklık takmasını istiyorsun.
You planned to leave me so you could go off with him?
Onunla kaçabilmek için beni terk mi edecektin?
You're not going anywhere with my children.
Çocuklarımla hiçbir yere gidemezsin.
You were sleeping with another man.
Sen etrafta fingirdeşirken.
I'm glad you decided to come with us, sweetie.
Bizimle gelmeye karar verdiğin için sevindim, tatlım.
I stand before you in shock... and with deep sorrow to inform you... that our president, Diego Nava Martinez, has died.
Büyük bir şok ve derin bir hüsran ile sizlere bildirmeliyim ki başkanımız Diego Nava Martinez vefat etti.
Well, you're a grown man with a steady job.
Sen düzenli işi olan yetişkin bir adamsın sonuçta.
If you're not answering because you're not speaking to me, perhaps we could come up with a signal!
Benimle konuşmadığın için cevap veremiyorsan belki bir sinyal bulabiliriz!
You've discussed aspects of our physical relationship with Penny.
Sen de fiziksel ilişkimizi Penny ile tartışıyorsun.
Oh, and, uh... Miss Swan, you get to come with us, too.
Bu arada Swan Hanım siz de bizimle geliyorsunuz.
You set boundaries with this young man, you were patient, and look at that, he's come around.
Bu genç adamla sınırlarını çizdin sabırlı davrandım ve işte bak, peşinden koşuyor.
Okay, so just to be clear, I text a guy who I was just friends with and that's an unforgivable offense, but it's okay for you to text your ex-wife right after you slaughtered my goat.
Tamam, netleştirmek için söylüyorum sadece arkadaşım olan bir adam bana mesaj attı ve bu affedilemez bir hata ama keçi kestikten hemen sonra eski karına mesaj atmak normal.
You just have sex with him till he falls asleep.
Uyuyana kadar onunla seks yap.
Maybe this relationship with Adam isn't good for you.
Belki Adam'la olan bu ilişki senin için iyi değildir.
Uh-huh. So with a little rest and a pulley system, you'd take a whack at Angelina Jolie?
Yani biraz dinlenme ve makara sistemi ile Angelina Jolie ile şansını deneyeceksin?
- you're trying to get back with Adam.
-... istemediğini merak ediyorum.
with you by my side 17
with your family 23
with your permission 239
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with your father 34
with your mother 23
with your life 24
with your family 23
with your permission 239
with your 48
with your wife 28
with your help 124
with your dad 25
with your father 34
with your mother 23
with your life 24
with your hands 23
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you know 156049
you know what 23733
you see 13602
you will be 199
you got this 563
young 1055
you got it 4932
youtube 39
you suck 398
you can do it 1412
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
your 1839
you bitch 789
you okay 9168
your phone 169
you're cute 195
your honor 7894
yourself 387
your hat 64
your own 34
yours 1007
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423
you know that 5741
you tell 24
younger 104
youn 21
you're welcome 5601
you are 6060
you got a pen 63
your full name 16
you all right 5423