You call them Çeviri Türkçe
2,501 parallel translation
Or what do you call them in Denmark?
Danimarka'da buna ne diyorsunuz?
What I've come to realise is that these'deadbeats'as you call them these idiots, morons, complete and total fuck-ups...
Fark ettiğim şey ise şu oldu, senin demenle bu beleşçilerin bu salakların, geri zekalıların, bu yarağı gırtlaklarına kadar yemiş olanların...
My interests, as you call them, in Russia... are strictly as a trade partner for the good people of my state.
Sizin de dediginiz gibi, benim Rusya'daki ilgi alanlarim, ulkemdeki iyi insanlar icin bir ticaret ortakligi kesinlikle
Armenians get very testy when you call them people of color.
Ermeniler kendilerine renkli insanlar denilince çok sinirlenirler.
So you call them, arrange a meeting, tell them you want to trade the code for your life, see what happens.
Onları ara, bir buluşma ayarla onlara, kodu, hayatınla takas etmek istediğini söyle bak bakalım ne olacak?
What do you call them?
Seninkiler ne peki?
It's a big warehouse and rows of these long, poultry buildings or hatcheries, whatever you call them.
Şu an internetten bakıyorum oraya. Büyük bir depo kümes hayvanlarıyla dolu sıra sıra yüksek binalar üretim yerleri ya da adları her neyse işte...
Why would you call them that?
Neden onlara öyle diyosun?
Why don't you call one of them, huh?
Neden hepsini aramıyorsun?
I've collected books full of evidence in support of the idea that there are worlds beyond our own, and people, creatures... call them what you will, that have come here from somewhere else.
Dünyamızın ötesinde başka dünyalar, ve insanlar, yaratıklar, ne isim verirseniz, yaşayan varlıklar olduğu, bu dünyaya başka yerlerden geldikleri hakkında kitaplar dolusu kanıt biriktirdim.
Do you know why they call them daisies?
Buna neden papatya denmiş biliyor musun?
You know what I call them?
Ben onlara ne diyorum biliyor musun?
- Did you try to call them?
- Onları aramayı denedin mi?
The Nursing Association I represent requested I call in hopes that you'd help them with their campaign in regards to this matter.
Temsil ettiğim Hemşireler Derneği adına arıyorum ve ve bu konuda yürüttükleri kampanyaya destek olmanızı umuyoruz.
How are you gonna go and rally people behind Jeffrey in court when you don't have a phone to call them and to tell them where to show up?
Kesik telefonunla insanlardan mahkemeye gelip Jeffrey'nin arkasına geçip desteklemelerini nasıl isteyeceksin?
I'll call the Health Department, tell them you're there.
Sağlık Bakanlığı'ndaki adamları arayacağım, orada olduğunu söylerim.
These, let's call them lucid dreams, that you're having.
Bunları normal buluyoruz.
You call the traders in for their normal 6 : 30 meeting and you be honest with them. Because they're going to know it's the end either way.
Simsarları her zamanki gibi 6.30'da toplantıya çağırır ve onlarla dürüstçe konuşurdum.
The next time you call, just tell them -
Bir daha aradığınızda onlara deyin ki- -
Okay, I want you to call the cops, have them bust up this party so I can have a bunch of sex with my wife, please.
Polisi ara, gelip partiyi dağıtsınlar. Ben de karımla biraz seks yapayım.
If you want, I can call them "bunnies."
İstersen onlara "tavşancık" diyebilirim.
Then I want you to call HRT and have them report everything to you.
Sonra da kurtarma ekibini ara ve her şeyi rapor et.
So either you start telling us the truth and playing ball, or I call the D.A. and get them to draw up murder charges.
Şimdi ya gerçeği anlatmaya başlarsın, ya da bölge savcısını ararım ve cinayetle yargılanırsın.
Only four teams left standing in Texas, and if you find me a man who says he knew all along East Dillon was going to be one of them, well, feel free to kick that man in the butt and call him a liar.
Teksas'ta geriye sadece dört takım kaldı, ve eğer biri gelip de bana Doğu Dillon onlardan biri olacak deseydi, o adamın alnını karışlardım.
- Eli, I need you to call them.
- Eli, onları aramanı istiyorum.
- Why not call things as you see them?
Neden gördüklerine gördüğün gibi hitap etmiyorsun?
- You can call them back.
Sonra ararsın.
I'ma call N.O.P.D., get them to come out here and help you out, all right?
New Orleans emniyetini arayıp sana yardım çağıracağım.
You can call them.
Onları arayabilirsin.
I was hoping you'd give them a call.
Onları aramanı umuyordum.
Well, call them back and say you found Alban.
O zaman benden sonra tekrar arayıp onu bulduğunu söyle..
Listen, you call christin and kirsten And let them know we might need a little extension.
Dinle, Christin ve Kirsten'ı ara ve onlara biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu söyle.
Now, Leo, you didn't call anyone and tell them we were coming, did you?
Simdi Leo, kimseyi arayip da bizim geldigimizi soylemedin degil mi?
But, darlin', you look at me with them big green eyes, you can call me anything you like.
Ama hayatım, bana o büyük yeşil gözlerle baktıkça... -... istediğin şekilde hitap edebilirsin.
You might want to call them lawyers now... Son.
O avukatları aramak isteyebilirsin artık... çocuğum.
I'll call and warn them you're going to be late.
Arayıp geç kalacağınızı haber veririm.
I'll call them and tell them you want the site closed.
Onları arayıp bölgenin kapatılmasını istediğini söyleyeceğim.
I didn't call them back, I called you.
Onları aramadım, Seni aradım.
- Yet you salivate at the idea of taking the roof off their heads and throwing them on the street where who knows what would happen. You call yourself a Christian.
- Bu yetimleri sonucunu bilmeden bir şekilde sokağa atma fikriyle geliyorsun ve kendine Hıristiyan mı diyorsun?
You need to call the DEA, and you need to tell them that Gus has a hit out on Hank.
Narkotiği arayıp onlara Gus'ın Hank'i öldürteceğini söylemen gerek.
You might want to call them back.
Tekrar arasan iyi olacak.
My lady boss says You bastards are forcing women to be whores You exploit women and call them bitches?
Hanımım diyor ki siz pezevenkler kadınları fahişe olmaya zorluyor onlardan yararlanıyor, sonra da onlara sürtük mü diyorsunuz?
First thing, you really shouldn't call them filthy goatherders.
İlk olarak onlara "pis keçi çobanları" demeye bir son vermen lazım.
You can't just call them - No.
Onları arasan falan olmaz mı?
I call them the newest members of the Flaming Sword... you crooked son of a bitch.
"Korkusuz kılıç" ın en yeni üyelerini tanıtmış mıydım, sizi yoz pezevenkler?
I need you to call them about an exhumation.
Mezardan çıkarılması için onları aramanı istiyorum.
The lawyer's gonna call his friend the judge, and the two of them are gonna offer Sara a real sweet deal to lay this whole thing on you.
Avukat, hakim arkadaşını arayacak ve ikisi Sara'ya suçu senin üstüne yıkmak için çok tatlı bir teklif yapacaklar.
Y-you can't call them yet.
Henüz söyleyemezsin.
Now you see why the natives call them death birds.
Şimdi anladınız mı? Yerlilerin ona neden ölüm kuşu dediklerini!
You know, I'm moving out west, so I was gonna maybe give them a call, see how they're doin'.
Biliyorsun batıya taşınıyorum,... o yüzden onları arayıp, nasıI olduklarını soracaktım.
What you're call faults lines, that's them being human.
Bahsettiğiniz şeyler, takımı ayakta tutan etmenlerdir.
you called 151
you called me 227
you call me 226
you called it 55
you called her 29
you calling me a liar 25
you called us 21
you called the police 24
you called him 55
you called the cops 29
you called me 227
you call me 226
you called it 55
you called her 29
you calling me a liar 25
you called us 21
you called the police 24
you called him 55
you called the cops 29
you called for me 29
you called them 20
you call him 37
you call her 17
you call 66
you call us 21
you call it 42
you call the police 24
you call the cops 24
call them 128
you called them 20
you call him 37
you call her 17
you call 66
you call us 21
you call it 42
you call the police 24
you call the cops 24
call them 128
call them back 19
call them in 16
call them off 25
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
call them in 16
call them off 25
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17