English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ Y ] / You made your bed

You made your bed Çeviri Türkçe

99 parallel translation
You made your bed And you shall have To sleep in it.
Kendi düşen ağlamaz.
" You made your bed.
" Yatağını yaptın.
Have you made your bed?
Yatağını topladın mı?
You made your bed.
Kararın belli.
"You made your bed, now lie in it."
"Yatağını yaptıysan, yat uyu."
You know, you made your bed. Now lie in it.
Bunu kendin istedin, kendin hallet.
Be that as it may, you made your bed and now you must lie in it.
Ne olursa olsun..... yaptığın şeyin sonuçlarına katlanmalısın.
You made your bed.
Zemini sen hazırladın.
They say, "You made your bed, lay in it."
"Bu hayatı sen seçtin, katlan" diyorlar.
You made your bed. Now you have to lie in it.
Yatağını yaptın, şimdi içine yatmak zorundasın.
Like the one about the tooth fairy only bringing money if you made your bed... an entire month before the tooth fell out?
Diş perisinin para bırakması için dişimiz düşmeden önce... bir ay boyunca yataklarımızı yapmamız gerektiği gibi mi?
You made your bed. Go lie in it
Yatağın hazır senin git de onunla yat!
- You made your bed with her.
- Onu yatağına soktun. - Öyle mi?
You made your bed.
Sen seçimini yapmışsın.
You made your bed with Republicans, so lie in it.
Cumhuriyetçilerin yatağına kendin girdin, öyleyse teslim ol.
- You made your bed, soldier.
- Kendi mezarını kazdın, asker.
- You made your bed.
- Yatağını sen hazırladın.
You made your bed, now you gotta bang whatever crawls into it.
Yatağın hazır, artık orada önüne geleni becereceksin.
You made your bed...
Yatağın hâlâ duruyor...
- You made your bed, kid.
- Kendi düşen ağlamaz, evlat.
Yesterday I was greatly amazed when I came from the market... and found you'd made your bed, sir.
Dün çarşıdan döndüğümde yatağınızı kendinizin yaptığını... görünce çok şaşırdım efendim.
"You've made your bed, now lie in it."
çeviri : çağlayan sel @ caglayansel
What? You already made up your mind and you're trying to change mine by getting me onto that bed.
- Sen çoktan kararını vermişsin, ve yatağa atarak benim de fikrimi değiştirmeye çalışıyorsun.
How about, "You've made your bed, now you must lie on it"?
Yatağını kendin yaptın. Şimdi uyumaya ne dersin?
Your bed's still made. - You went out.
Nerelerdeydin?
So this is a planned thing. I wanted to be here in bed when I gave you your anniversary present, because this is where it was made.
Evlilik yıldönümü hediyeni verirken burada, yatakta olmak istedim, çünkü yapıldığı yer burasıydı.
Plus you get your meals cooked, your laundry done and your bed made.
Artı, yemeğin pişiriliyor, çamaşırın yıkanıyor ve yatağın toplanıyor.
- You made your own bed.
- Kendi düşen ağlamaz.
Peg, let's face it, evolution has only equipped you women made you strong enough, to roll out of bed in the morning squeeze yourself into a girdle, ooze down the stairs and fry your man up a Pop-Tart.
Peg, şunu kabul et. Evrım size sadece, sabah yataktan kalkıp, üzerinize bir sabahlık attıktan sonra, sürünerek aşağı inip, erkeğinize kahvaltı... hazırlayacak kadar güç vermiştir.
" as you slept in your bed the first time we made love there.
Üzerine düşen ayışçığını gördüğümde söylemek istemiştim
The reality is you made your big gay bed and you must now slumber gaily in it.
Gerçek şu ki, bu işi sen başlattın ve sonuçlarına katlanmalısın.
I think you made your own bed and you need to lie in it.
Yatağa kendin isteyerek girdin ve şimdi de uzanmak zorundasın.
"Bill, he made the chain long enough so that you can sleep in your bed."
Hayır, hiç öyle değil. Yatağında uyuman için Bill zinciri uzun tuttu.
You made your own bed on this, Jack.
Kendi kuyunu kazdın Jack.
You made your own bed, now your gardener's gotta sleep in it.
Kendin kaşındın, şimdi düşük maaşlı bahçıvanın orada yatacak! Tamam!
You've made your bed.
Buna sen sebep oldun.
You've made it clear that you don't want me in your bed.
Beni yatağa istemediğini gayet açık bir şekilde belirttin.
You've made your bed, now fuck in it.
Yatağını yaptın, şimdi sikiş.
You get rid of everybody who can do the job. - You made your own bed.
Sizler sürekli, işlerini yapabilecek insanları başınızdan savıyorsunuz.
You made your own bed, gary.
Kendi yatağını kendin yaptın, Gary.
You and your father have made your own bed.
Babanla sen kendi seçiminizi yaptınız.
I made your bed with her, and then you pissed in it!
Sizi aynı yatağa ben soktum sen de kakıp onun içine işedin!
You've made your bed, now lie on it.
Yatağını yaptın, orada yatacaksın!
So you called your neighbour who made your boing-boing-whoosh bed a poofter and then that's why he lost it?
Senin boing boing vın yatağını yapan komşuna gey mi diyorsun? Bu yüzden mi kendini kaybetti?
So you didn't call your neighbour who made your boing-boing-whoosh bed a poofter.
Yani senin boing boing vın yatağını yapan komşuna gey demedin mi?
Your bed's been made up for you.
Yatağın hazır.
"You've made your bed now, son, you can lie on it."
Artık yatağını hazırladın, evlat, içine doğru uzanabilirsin. "
You've made your bed.
Bunu kendi kendine yaptın sen.
- You made your own bed.
- Kendin ettin kendin buldun.
I've been through goddamn thick and thin, hell and fucking high water. I come back to find you've made your bed with another man.
Zor zamanları atlattım gelle gittim, gitle geldim.
You've made your bed and you must lie on it. Words have a way of coming true.
Yatağını hazırladın artık yatmalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]