You might think Çeviri Türkçe
7,254 parallel translation
This is a bigger problem than you might think.
Bu sandığından daha büyük bir sorun.
~ I think you might have been good for him.
- Ona iyi gelebileceğini düşünmüştüm.
I think you might be right.
Bence de haklısın.
Uh, oh. When you get nervous you break out Big Chuck, but when you get so nervous you think you might break Big Chuck, you improvise.
Gergin olduğunda Koca Chuck'ı çıkarıyorsun ama aşırı gergin olduğunda Koca Chuck'ı kırmayı düşünüyorsun doğal olarak.
Can you think of anyone who might want you dead?
Seni öldürmek isteyebilecek biri aklına geliyor mu?
Excellent point. But you think you might want to cut down on the sauce, though?
Çok iyi noktaya parmak bastın ama sence de içkiyi biraz azaltsan iyi olmaz mı?
I think you might need it.
Tahminimce buna ihtiyacınız olacak.
Where do you think he might be?
Nerede olabilir sence?
I think you might be the only one who's gonna believe me.
Bence bana inanacak tek kişi sensin.
Forget about what these guys might think of you.
Bu adamların ne düşündüğünü de unut.
There's nobody you can think of that might be inclined... to do something like this?
Böyle bir şeyi yapabileceği aklınıza gelen kimse yok mu?
I think you might be a bit lost.
Bence birazcık kaybolmuş olabilirsin.
I think you two might really hit it off. No.
- Bence çok iyi anlaşırsınız.
You think Viacom might need the administration on their side?
Viacom'un, hükümetin ondan yana olmasına ihtiyacı olabilir mi dersin?
You think they might be desperate to make it up to him right now?
Şu anda ona kendilerini affettirmek için can atıyor olabilirler mi?
I think you might have something I want.
İstediğim bir şey sende olabilir.
I'm investigating a different case. I think you might be able to help me.
Farklı bir davayı araştırıyorum ve bence bana yardım edebilirsin.
I was starting to think I might never get a chance to give it to you.
Bunu sana verme şansını elde edemeyeceğimi düşünmeye başlıyordum.
And I think you might need a vacation.
Siz de tatil yapmış olursunuz.
~ I think you might have said.
- Sanırım söylemiştin.
Um, I just... you know I like knowing that I did love you'cause it makes me think that I might be capable of something else great someday.
Ben sadece... Seni sevdiğimi bilmek hoşuma gidiyor. Böylece bir gün, bir başka muhteşem şeyi başarabileceğimi düşünebiliyorum.
- I think you might need a doctor.
- Bence bir doktora görün.
I came to tell you Lobos'whole New York syndicate is dead or missing, but I think you might know that, too.
Sana Lobos'un bütün New York kartelinin ya ölü ya da kayıp olduğunu söylemeye geldim. Bunu da bilmen gerektiğini düşündüm.
Unless you think it might be true.
Tabii doğru olduğunu düşünmüyorsanız.
Do you really think he might have been killed?
Sence gerçekten öldürülmüş olabilir mi?
I think you should kiss me goodbye or you might regret it for the rest of your life.
Bence bana şimdi elveda öpücüğü vermen lazım yoksa hayatın boyunca pişmanlık duyabilirsin.
You know, I think that might be your train.
Şu senin trenin olabilir.
You don't think it might look a bit odd if the Nawab is the only Indian guest at the Club?
Naibin Kulüp'teki tek Hintli olması sence de biraz garip olmaz mı?
Jeff, I think I might have to take you up on that introduction.
Jeff, giriş için teklifini kabul etmeliydim.
You think there might be another attempt?
Başka bir öldürme girişimi olabilir mi diyorsun?
We're wondering if there's anything else that you remember, if you can think of anyone else who might've wanted to hurt the consul.
Acaba konsolosa zarar verme ihtimali olan başka birini hatırlıyor musun diye merak ediyoruz.
You've lost a lot of blood. I think you might have been stabbed.
Bıçağı saplamış olabilirler.
Look, whatever you think you're entitled to, a fellow Musketeer might be in danger.
Hangi hakka sahip olduğunu düşünüyorsan dostumuz olan bir Silahşor'un tehlikede olduğunu unutma.
We think there might be something in it that gives you nightmares.
Kâbus görmeyi sağlayan bir şey içerdiğini düşünüyoruz.
The things we can do, I think they might impress even you.
Yapabildiğimiz şeyler seni bile etkiler bence.
You think that's something you might want to tell us, that you got married?
Evlenmiş olmanı, canın isterse bize söyleyebileceğin bir şey mi sanıyorsun?
I was just saying before you walked in, I think she might be mentally fit to have children again.
Siz içeri girmeden önce de söylüyordum, bence o, çocuk sahini olmak için ruhsal bakımdan yeterli olabilir.
You know, I think we might finally be ready to check off number three on the list.
Sanırım nihayet listedeki 3. maddeye tik atabileceğiz.
All I can say about your filing is that I think you might have a career writing fiction.
Dosyanızla ilgili diyebileceğim şey sizden iyi kurmaca yazarı olurmuş.
I think you might be starting to come into your own too.
Sen de fena olmamaya başladın.
You think she has like 20 different urns around the house... she might get all mixed up?
Evinde 20 farklı vazo olduğunu, onları karıştıracağını falan mı sanıyorsunuz?
You know, I think I might wanna wear my hair up.
Sanırım saçlarımı toplasam daha iyi olur.
And between you and me, I think Zaman might just be crazy enough
- Aramızda kalsın ama Zaman...
I think you might dare to hope that, sir.
Ümit edebilirsiniz sanırım bayım.
I think I might've liked it better when it was just you, my mom, and a genetically modified cucumber.
Sanırım sen annem ve genetiği değiştirilmiş salatalık olayını..... sevmem daha iyi olurdu.
Something you might want to see. Think you can I.D. these two? Mmm.
Görmek isteyeceğin bir şey var, bu ikisini tanımlayabilir misin? Lanet olsun adamım!
do you think she might have gone to see miss kathy?
Bayan Kathy'yi görmeye gitmiş olabileceğini düşünüyor musun?
Can you think of any reason why someone might want to hurt Dennis?
Dennis'e birinin neden zarar vermek isteyebileceği hakkında bir fikriniz var mı?
I think I might know the perfect song for you.
Tam senlik bir şarkı biliyorum.
Maybe he relates to this as an aspect of himself or he might think that Pallas is on his side. Clarissa, is there any chance that you could use all this information to tell us where our next crime might occur?
Clarissa, tüm bu bilgileri, sıradaki suçun nerede meydana gelebileceğini söylemede kullanabilir miydin acaba?
Your charms might not work as well as you think.
Caziben düşündüğün kadar işine yaramayabilir.
you might like it 24
you might be right 102
you might as well 26
you might say that 33
you might say 135
you might be surprised 25
you might want to 27
you might 132
you might have 18
you might ask 17
you might be right 102
you might as well 26
you might say that 33
you might say 135
you might be surprised 25
you might want to 27
you might 132
you might have 18
you might ask 17
you might just make it 23
you might learn something 35
you might need this 21
you might not 20
you might need it 24
you might have to 16
you might be 35
you might want to see this 26
you might just make it after all 22
you might as well know 16
you might learn something 35
you might need this 21
you might not 20
you might need it 24
you might have to 16
you might be 35
you might want to see this 26
you might just make it after all 22
you might as well know 16
think 1581
thinking 451
thinks 21
think positive 41
thinking of you 30
think about it 2390
thinking about you 18
think fast 106
thinking about it 70
think it over 186
thinking 451
thinks 21
think positive 41
thinking of you 30
think about it 2390
thinking about you 18
think fast 106
thinking about it 70
think it over 186
think about this 117
think about that 140
think it through 42
think nothing of it 57
think carefully 51
think about what i said 29
think about something else 16
think of me 47
think of something 72
think about what 40
think about that 140
think it through 42
think nothing of it 57
think carefully 51
think about what i said 29
think about something else 16
think of me 47
think of something 72
think about what 40