20 yıl Çeviri İngilizce
5,742 parallel translation
İkinci süvari, 20 yıl önce kararan güneşin altında... tam da bugün ortaya çıkarıldı.
The second Horseman was unearthed over a decade ago on this very day under the darkening sun.
Billy Crystal'in oynadığı 20 yıl eski "Ah Paris" mi?
Wait, "Forget Paris," the Billy Crystal movie from, like, 20 years ago?
Kazananlar zaferi 20 yıl sonra bile kutluyor.
Winners do celebrate winning, even 20 years later.
Ama konuşmazsan, sana söz veriyorum, yüksek güvenliğe sahip bir hapishanede oturur, 15, 20 yıl boyunca çocuklarının nasıl büyüğüdünü bir plastik cam parçası arkasından izlersin.
But if you don't... I promise you, you will sit in a maximum-security prison for 15 to 20 years watching your kids grow up through a piece of Plexiglas.
Demek istediğim,... Sonraki 20 yılını, doğru şeyleri yapmak için harcaması onu bir şekilde hayata bağlamak için ayakta tutuyor olmalı.
I mean... it's got to stand for something that he turned his entire life around, spent the next 20 years trying to make it right.
Bu nefreti yaklaşık 20 yıl taşıdım.
I've carried that hate around with me for 20 years.
Bence ön sevişme için 20 yıl çok fazla bir zaman.
I think 20 years is plenty of foreplay.
Dinle, Wendy son 20 yılın her gününü seni düşünerek geçirdim.
Look, Wendy, I've spent every day of the last 20 years thinking about you.
Oğlu Trevor Stewartson yaklaşık 20 yıl önce doğmuş.
Her son Trevor Stewartson would have been born about 20 years ago.
20 yıl öncesine dair ne hatırlıyorsunuz?
What do you remember from 20 years ago?
20 yıl.
20 years.
20 yıl önce bizim tarafımıza geçtiğinden beri öyle.
It has been ever since he came over to our side 20 years ago.
- 20 yıl olduğuna inanamıyorum.
- I can hardly believe it's been 20 years.
Onun için 20 yılımı verdim.
I've had 20 years to work on it.
20 yıl devredilme izni var.
It has a 20 year transferable warranty.
Hayatımın son 20 yılını, CIA'nin bodrum katında darbe planları, suikastlar ve ayaklanma planları yapmakla geçirdim.
I spent the last 20 years of my life in the basement of the CIA planning coups, assassinations, insurrections.
Eğer o mesajı gönderirseniz önümüzdeki 20 yılı beton bir kutuda geçirirsiniz.
If you click "send" on that phone, you will spend the next 20 years in a concrete box.
Tıpkı 20 yıl önce Joseph'i önemsemediğin gibi.
Just like you didn't care about little Joseph 20 years ago.
20 yılı aşkın bu işi yapıyorum. Ve bu zamana kadar da bu masada, karşımda oturan hiçkimseye kişisel hayatımla ilgili birşey anlatmadım.
I've been doing this for over 20 years, and until today, I have never said a word about my personal life to someone on the other side of this table.
Micah ve ben, Korban'ı inşa etmek için 20 yılımızı verdik.
Micah and I have spent 20 years building Korban.
Amacınız kurşun satmaksa hiç de bulmazdınız. Patterson, sonunda kurşunun tüketici ürünlerinde kullanımı ABD'de yasaklanana kadar bir 20 yıl daha bu endüstriyle savaştı.
Patterson fought the industry for another 20 years before lead was finally banned in U.S. consumer products.
10,20 yıl önce ben de kendime bunları söylüyordum. Sonra, sebep olduğum acıları gördüm.
Yeah, 10, 20 years ago, I'd have told myself that too, but I've seen the pain I've caused.
Pekâlâ, 20 yıl dönümümüzde Cindy'ye almam gereken hediye için açtığım tavsiye kutusu kapatılmıştır. Çünkü mükemmel bir hediye buldum.
Okay, the suggestion box on what I should get Cindy for our 20th anniversary is now closed,'cause I figured out the perfect gift all on my own.
E, 20 yıl önce.
Er, 20 years ago.
20 yıl kadar oluyor.
Going on 20 years now.
Değişime başladığım zaman ailem, tanıdığım herkes "20 yıl boyunca böyle görüneceğini biliyor musun?" dediler.
You know, when I started this, my parents... everybody... said, "you think you're gonna like this in 20 years?"
Onlar buradan taşınalı 20 yıl olmuştur.
Must be 20 years since they moved away.
20 yıl sonra gerçek açığa çıktı.
Uncovering the truth after 20 years.
Evli olduğum 20 yılda öğrendiğim şeylerden biri de bir kadının telefonda nasıl konuştuğunu dinlemekti.
That's one thing I've learned in the 20 years I've been married, is to listen to how a woman speaks on the phone.
Onlar 20 yıl önce bir kaza geçirdi ve kapattılar.
They had an accident 20 years ago and shut down.
Oğlancılık yüzünden 20 yıl hapis cezası almayan rahipler.
Priests who aren't pederasts serving a 20 year prison sentence.
20 yıl hapis cezası alabilirim gayrimenkul ve şahsi mallarımı kaybedebilirim 250 bin dolar cezaya çarptırılabilirim.
I could receive 20 years in prison, civil forfeitures of real estate and personal property, and a fine of $ 250,000.
20 yıl sonra gelip beni cinayetle itham ediyorsunuz.
and now 20 years later, you come in here and accuse me of murder.
Piyasada 20 yıl demek.
Dos decades in the game.
- Yaklaşık 20 yıl oldu.
- Oh, about 20 years now.
20 yıl önce harika biriydi.
20 years ago, he was wonderful.
Doğru, 20 yıl sonra Japonya'dan döndüğünde Doris'le bazı sorunlarımız vardı.
Yeah, because Doris and I had some issues, okay, when she got back from Japan after 20 years.
Sadece bir yerde 20 yıl geçirdim.
I just stayed in one place for 20 years.
Hayır, 20 yıl işe gittim.
No, for 20 years, I showed up.
Sanırım, şey... 20 yıl, bu işle aileme kol kanat gerdim.
Uh, I guess I would say... " For 20 years, this job's put a roof over my family's head.
1520 yıl sonra gerçekten nasıl gözüküyor?
15, 20 years from now, how's it really gonna look?
Ama 20 yıl sonrasına ait.
But it's dated 20 years from now.
- 14'ü. - Yirmi yıl.
The 14th. 20 years.
Yani çiftlerin yaklaşık % 15-20'si hamile kalmak için bir yıl uğraşıyor.
I mean, it takes 15-20 % of couples a full year to get pregnant.
20. yüzyılda, her bir radyoaktif elementin transmutasyon geçirerek başka bir elemente dönüşmesinin ne kadar sürdüğünü ölçmek için onlarca yıl süren yoğun bir çaba harcanmıştı.
In the 20th century there was a huge effort, lasting decades, to measure the time it takes for each radioactive element to transmute into another element.
Yirmi yıl önce falan o zaman da ufalıyordum denilmez hayranlık duyuyordum.
Like, 20 years ago. And even then, I wasn't so much crushing it as admiring it.
Cindy, bir adamım isteyebileceği en iyi yirmi yıl için teşekkürler.
Cindy, thanks for the 20 best years a guy could ever ask for.
1918 yılında, Bir grip salgını 20 milyon insanın canını aldı ve 1. Dünya savaşının daha erken bitmesine yol açtı
In 1918, the influenza virus took the lives of 20 million people and ended the First World War early
Muhtemelen 20 ila 60 yıl yer ama tabii fazladan suçlamalar da var o yüzden çıkana kadar ihtiyar bir dede olur artık.
20 to 60 years, probably, but there's some extra charges, so he'll be a pretty old guy by the time he gets out.
Artık onlarla başa çıkabilecek bir başkanımız olduğuna göre Sovyetler, önümüzdeki yirmi yıl boyunca sağdan, soldan, çaprazdan darbe almaya başlayacak.
The Soviets are gonna take it left, right, and sideways for the next 20 years now that we have a president who can handle them.
Michael Heck ve Robert Branderson'ın Orson Taş Ocağı'ndaki yirminci yılları onurlandırılıyor.
"Michael Heck and Robert Branderson are being honored for their 20 years of dedicated service to Orson Limestone."
20 yıl önce 30
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20
yıldız 71
yıllardır 65
yıllar 31
yıldırım 48
yılan 116
yıldızlar 59
yıllarca 52
yılda 34
yıldönümü 20