Anahtar yok Çeviri İngilizce
729 parallel translation
Üzerinde anahtar yok.
No key in the lock.
Anahtar yok ki. Terbiyesizliğe lüzum yok.
Now don't be impertinent.
Eski Queeg olduğunu göstermek istiyor. Öyle bir anahtar yok.
He wants to be as hot as the young Ensign Queeg.
Evet, ama onda anahtar yok.
Yes, but she hasn't got one either.
Anahtar yok.
Ain't got no key.
- Anahtar yok.
There's no key.
- Anahtar yok deme sakın...
- You're not saying... Yes, I am.
- Başka bir anahtar yok mu?
- Isn't there another key?
- Anahtar yok.
- No key.
O tarafta anahtar yok mu?
Is there no key on your side?
Anahtar yok.
I don't have a key... for this one.
Banyonun kapısında anahtar yok.
There's no key in the bathroom door.
Banyonun kapısında anahtar yok dedim.
I said there's no key in the bathroom door.
- Anahtar yok.
- There's no key.
Hiç anahtar yok.
( ln Russian ) There are no keys.
Kasanın içinde kilit yok, anahtar yok pencere yok ve ekmek yok ama her tarafta kablo var.
No lock, no key, no window, no money in the safe, but wires everywhere.
- Anahtarı bende yok.
- I haven't got a key to that.
O anahtar elindeyken, hırsız 2500 kapıyı açabilir, binlerce dolap ve kabini ise söylememe bile gerek yok.
With that key in his possession, the thief can open 2,500 doors! To say nothing of thousands of closets and cabinets.
Anahtar konusunda yalan söylemek için özel nedenlerin var, ona şüphe yok.
You have private reasons, no doubt, to lie about the key.
Anahtarı yok.
He hasn't.
- Anahtarım yok.
- I haven't got it.
Ve sende dairenin bir anahtarı da yok.
You haven't got a key to her apartment.
Anahtarın cebinde olduğuna şüphem yok.
I have no doubt you have the key in your pocket.
- Anahtarı yok amirim.
- No key, Captain.
Açayım mı? - Gerek yok. Anahtar bende.
- I have the key right here.
O zaman anahtarıma ihtiyacın yok.
Well, then you'll have no further use for my key.
Anahtar da yok.
The key's gone.
- Bende anahtar falan yok.
- I haven't got any keys.
- Nedir? - Anahtar falan yok.
- What is it?
Anahtarı çevirirsen, buum, ve Nick artık yok.
- Turn the key and, boom, no more Nick. - Wow.
- Odanın anahtarı yerinde yok.
- The key is gone.
Anahtarın yerini biliyorum ama onların haberi yok.
I know where they keep the master key. They don't know I know.
Anahtar deliğinden bakmak yok.
No peeking through the keyhole.
Anahtarım yok mu?
Seen my key?
Anahtarı yok mu?
Honey, the door is closed.
Anahtar yok mu?
Go in with the car.
Yok canım, ama anahtarın nerede olduğunu biliyorum.
Can you make it?
Hayır, anahtarı aldım. Sorun yok.
No, I got the key, all right.
Benim oda kapımda anahtar deliği yok.
There's no keyhole on my door.
Kapıda anahtar deliği yok!
There is no keyhole on my door!
Çocuk odasının anahtarı bende yok, Dudley'ler de eve gittiler.
I don't have the key to the nursery, and the Dudleys have gone for the night.
Biz hep onu değiştirmenin bir yolunu bulmayı ve onu yeniden karşı konulmaz yapmayı umut ettik. Yani onu yok etmek yerine, beş tane mikro-devre anahtar çıkardık.
We always hoped to find a way of modifying it and making it again irresistible, so instead of destroying it we removed the five key micro-circuits.
Bu filmi yok edip parçasını bırakmayacağınıza yemin ederseniz, size Kazablanka'daki kasamın anahtarımı vermekle kalmam, sigortadan alacağım paranın da
If you swear to me that you will destroy this film, hook, line and sinker, not only will I give you the key to my safe - deposit box in Casablanca, but we will split the insurance,
Mikro anahtarı nasıl yok ettiğinizi söylerseniz, raporumu tamamlayacağım.
It would make my report complete if you would tell me how you got rid of the micro-key.
Bana anahtarı ver. Onu yok etmeliyiz.
Uh... uh, give me the key and we must have it destroyed.
Duvara tırmanamazsın ve anahtarımız da yok.
You can't climb over the wall and we lost the key.
Yedek anahtarınız yok mu?
Don't you have a spare?
Anahtar yok.
Where's the key?
Neden? Onda anahtarı yok ki.
He has no key.
Yedek anahtar varsa sorun yok.
If you've got a spare set of keys, you're all right.
- Tanrım, anahtarın yok.
- Oh, my God, you don't have the key.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65