Aynı adam Çeviri İngilizce
2,934 parallel translation
Kreşin sahibi Bianca'yı almaya çalışan adamın aynı adam olduğunu doğruladı.
The day care owner confirmed that he's the same guy who tried to pick up Bianca.
Danielle, Michael hâlâ aynı adam.
Danielle, Michael's still the same guy.
Sonra da defalarca aynı adamın resimlerini çizip duran Astrid Black'le tanıştım!
And Astrid Black, who has the same drawing of the same person over and over and over again!
Aynı adam olduğuna inanmak güç.
You wouldn't even know he's the same guy.
Aynı adam mı?
Same guy?
İkinci seferdeki de aynı adam mıydı bilmiyorum.
For the second child, I don't know if it was the same man.
Aynı adam değil, yıllar önce kayboldu o adam.
I'm not the same man you chased away all those years ago.
Aynı adam.
Same guy.
İşçi, müşteri, vatandaş ; hepsi aynı adam. yani, 3 yerden sömürüyorsunuz aynı kişiyi.
Worker. customer, citizen are the same guy, so you screw him 3 times.
Ben hâlâ aynı adamım.
I'm still the same guy.
Tüm yumurtalarını aynı sepete koyan tipte bir adam değilim.
But I'm not the kind of guy who puts all of his eggs in one basket.
Peki bir personel listesi ya da Adam ile aynı anda ayrılanları gösteren bir şeyin var mı?
All right, listen, you got a crew list or something that would show us the people that left the same time Adam did?
Diğer iki adam aynı yıl içinde ölmüş.
The other two men were dead within a year.
Aynı beni vuran adamı yakaladığımız gibi.
Yeah. Like we caught the guy that shot me.
Sokağı bilen aynı zamanda Oxford'da okumuş uysal, siyahi bir adam.
Just an easy-going black guy who knows the streets, yet he also went to Oxford.
Nedeni bilmiyorum, gerçekten,... hikayede, tanıdığı başka bir kadından bahseder, aynı yaşlarda başka bir adamla evlenmiş ve adam birden ölmüştür,
I don't know why, really, about other women she knows who are married to other men roughly his age, who suddenly died
Satış yapan adam, dedi ki eskiden Lillehammer Olimpiyatlarında kullanılanın aynısı
The guy behind the counter, he said that this is the same one they used to light the torch at the Lillehammer Olympics.
O adam aynı sana benziyor.
That looks... just like you.
7 yaşındaki çocukla 37 yaşındaki adamın sorununa cevap aynı.
Is it okay for you to take it on? That's why I have to settle my duty quickly.
Üst tabaka bir kız alt tabakadan 7 cüceyle aynı evde yaşıyor. Soylu bir adam tarafından öpüldüğü zaman 7 cüceden kurtulmuş oldu.
A lady from a prominent family looks after seven neglected neighbors, but leaves them for the kiss of an elite young man.
En iyi şövalyem Eckhart kendini bu göreve adamış durumda. Pederimiz Debelzaq da aynı şekilde.
My best knight, Eckhart has allready pledged his services, as has our priest Debelzaq.
Adamın dövmesi, Paris'tekilerinki ile aynıydı.
That man had the same tattoo as the men in Paris.
Aynı adam.
The same man.
Benimle aynı fikirde bir adam.
A man after my own heart.
Galeri, Ike adında bir adama aitmiş. Adam aynı Earl Hurley gibiymiş ama lanet bir kaçıkmış.
The lot was owned by a guy named Ike, who was like old Earl Hurley, but was a Jesus Freak.
Ve hemen ardındaki aynı tişörtü giyen adam ona Paki der, ha?
And the man next to him, in the same shirt, he calls him a Paki, hmm?
Eğer çünkü seni sevdim hala aynı iyi adam aslında lise bana güzel olduğunu.
I liked you because you were still the same good guy that was actually nice to me in high school.
Keşif formasyonunda bir adam en önde gider. İkinci ve dördüncü adamlar aynı mesafede yürürler.
In this formation the first guy remains ahead... while the second and fourth guys are at an equal distance.
Sorun çok basit adamım, seninle aynı yaştayız ve kıçını tekmeleyebiliyorum!
The problem is we're the same age, and I can kick your ass!
Öncekinin aynısı, adamım.
Same as before, man.
Yüzbaşı John Smith Amerikan Yerlilerinin dostu ve düşmanıydı. ve aynı şekilde beyaz adamın da.
Captain John Smith was friend and foe of Native Americans and White Men alike.
Eğer çeşmedeki adam ölüyse, ki artık bundan şüphem yoktu vadideki tüm insanlar ölü olmalıydı. Sadece insanlar da değil aynı şekilde hayvanlar da...
If the man at the well was dead, and there could be no doubt about that, then everyone in the valley was dead, and not only the people, but everything that had been live.
Şu adam. Biri aynısını ona yapsa ne derdi?
How would he like if someone did that to him?
Ve ertesi gün gazetesini okuduğumda.. O gece O Güney Afrika'nın yedinci en zengin adamının sadece kalbini değil, aynı zamanda onun güvenini de çaldı.
And the next day I read in the newspapers that that night she didn't just break south Africa's seventh richest man's heart but also his safe.
Gördüğün gibi ben bir savaşçıyım ama aynı zamanda bir iş adamıyım da.
See, I'm a warrior, but I'm also a businessman.
Yaşlı adam bir önceki günle aynı kıyafetleri giymişti.
The old man was dressed exactly as the day before. "
Aynı zamanda onların da adamısın.
And also in theirs.
Örümcek Adam, onun üzerine titreyen yengesiyle aynı evde kalıyor.
Spider-Man lives at home with his doting old aunt.
Ama adam aynı değil.
It's not the same guy
Bu adamın bir karısı ve iki çocuğu var. Aynı zamandada seninlede evlenmek istiyor.
The guy you want to marry has a wife and two kids.
11 Eylül uçak korsanlarından biriyle aynı soyadı taşıyıp aynı ülkeden yakın zamanlarda ülkemize geldikleri halde onunla olan bağlantısını reddetme arsızlığına hâlâ devam eden bir adam.
a man who still has the audacity to deny his connection... to a 9 / 11 hijacker with the same last name, from the same country, who arrived in this country at almost the same time.
Baksanıza, buradaki şu adam aynı Jayson Toney'e benziyor.
He got stuck.
İçeriye girenle, dışarıya çıkan adam aynı kişi olmayacak.
The guy who goes in's not the same guy who comes out.
Dünyanın en zengin adamı. Aynı zamanda, babasının ondan adam olmayacağını söylediği üniversiteyi bırakmış bir adam.
Richest man in the world is also a college drop-out whose father told him he wouldn't amount to anything.
Bu noktada kendine bir adam nasıl aynı anda iki yerde olabilir diye sorabilirsin.
Now at this point, you may be asking yourself how a man can be in two places at the same time.
Adam, bu aynı ev.
Ah, Adam, this is the same house.
Adam'ı unutmaya ama aynı zamanda o ve diğerlerinin yanında olmaya çalışıyor.
Trying to move on from Adam and still be there for him and everyone else?
Bu adam aynı diğeri gibi.
This guy's just like the last one.
"Ölümün Yılları" gibi bir başlıktan etkilenen, yakında Amerika'ya gidecek olan bir adam ile, göbek adının meşhur katillerden... birisinin adıyla aynı olması, kesinlikle bir tesadüften fazlasıydı..
Surely it was more than a coincidence that a man going to America should be excited by a title like "Decades of Death" and have the middle name of one of the most famous killers of the lot.
Ancak daha önce hiç kimse, aynı zamanda bir adam olan çılgın, şeytani bir bebek palyaço yakalamadı.
But no one has ever trapped a crazy, evil baby clown that was also... a man!
Aynı zamanda kendini işine adamış bir devlet memuruyum.
I'm also a committed public servant.
adam deli 37
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adamlarım 38
adam haklı 53
adamın biri 39
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
aynı senin gibi 61
aynı yerde 37
aynı benim gibi 51
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adam mı 39
adamı duydunuz 27
aynı senin gibi 61
aynı yerde 37
aynı benim gibi 51
aynı şekilde 90
aynı fikirdeyim 99
aynı anda 52
aynı zamanda 238
aynı eski hikaye 16
aynı değil 21
aynı hikaye 17
aynı şey 224
aynı şey değil 103
aynı saatte 29
aynı fikirdeyim 99
aynı anda 52
aynı zamanda 238
aynı eski hikaye 16
aynı değil 21
aynı hikaye 17
aynı şey 224
aynı şey değil 103
aynı saatte 29