Başka bir yol bulmalıyız Çeviri İngilizce
139 parallel translation
Başka bir yol bulmalıyız.
We must find some other way.
Başka bir yol bulmalıyız.
We must find another way.
Gant'i bir şekilde durdurmalıyız. başka bir yol bulmalıyız. Sözlerimin hepsi bu kadar.
If we're gonna get rid of Gant and stop these killings... we've just got to find some other way, that's all.
Başka bir yol bulmalıyız.
We'll find another way.
Başka bir yol bulmalıyız.
So we've got to think of some other way.
Dışarı çıkmak için başka bir yol bulmalıyız.
We've got to find another way out of here.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- We must find another way in there.
Görünüşe göre Sandi'nin kontrol odasına giden başka bir yol bulmalıyız.
Looks like we'll have to find another way to Sandi's control room.
Başka bir yol bulmalıyız.
We're gonna have to find another way.
Başka bir yol bulmalıyız.
- We need another way in.
Başka bir yol bulmalıyız.
We'll have to find another way. Give me your hand.
Yerini tespit edecek başka bir yol bulmalıyız.
We must find another way of locating him.
- Başka bir yol bulmalıyız.
We must find another option.
- Yukarıya giden başka bir yol bulmalıyız.
- We have to find another way up.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- We have to find a way around.
Mokra'nın tespit edemeyeceği, başka bir yol bulmalıyız.
We'll have to find another way that the Mokra won't detect.
İçeri girmek için başka bir yol bulmalıyız.
We have to find another way in.
Başka bir yol bulmalıyız.
We have to find another way.
Başka bir yol bulmalıyız.
Sir, we need to find another way.
Başka bir yol bulmalıyız.
I dunno, we have to think of something else.
Başka bir yol bulmalıyız.
We've gotta find another way in.
Başka bir yol bulmalıyız.
We'll have to find another way.
Biz başka bir yol bulmalıyız onu korkututrsak bizi bir süpernovaya doğru sürükler.
If we spook her, she could drop us right into a supernova. We have to find another way.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- We need another way.
Başka bir yol bulmalıyız.
We need another way around.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- We're going to have to find another way.
Başka bir yol bulmalıyız.
Oh, God. We'll have to figure out some other way.
Başka bir yol bulmalıyız.
We'll figure out a different way.
Alüminyum bulamazsak başka bir yol bulmalıyız.
If we can't get aluminum, we'll find another way.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- We gotta figure out another way.
- Başka bir yol bulmalıyız.
- We should find another way.
Belkide başka bir yol bulmalıyız.
Maybe we should think of another way.
Buradan çıkacaksak başka bir yol bulmalıyız.
If we are to get away from here, we must find another way.
Başka bir yol bulmalıyız.
We gotta find another way.
Kendimizi dünyaya gösterişli bir biçimde duyurduğumuza göre bu tepeleri geçmek için başka bir yol bulmalıyız.
Well, since we've announced ourselves so spectacularly to the world we're gonna have to find another way through these hills.
Başka bir yol bulmalıyız.
We need to think of a better way.
- Başka bir yol bulmalıyız.
We're going to have to find another way.
Eğer bu doğruysa... Başkan'a dava açmak için başka bir yol bulmalıyız.
If this is true, we need to find another way to make a case against the president.
Bak, başka bir yol bulmalıyız.
Look, we need another way.
O halde başka bir yol bulmalıyız, tamam mı?
All right, look, we got to find another way then, all right?
Başka bir yol bulmalıyız dinamiti patlatmak için
We have to find out another way to set the dynamite off.
Oradan aşağıya inemeyeceğiz anlaşıdığına göre başka bir yol bulmalıyız!
We can't get him down that way. We need to think of something else.
Baba, belki de başka bir yol bulmalıyız.
Uh, Dad, maybe we should find another way across.
Kanatlanıp uçma pahasına bile olsa bu dağın etrafından başka bir yol bulmalıyız.
We'll find another way off this mountain. Even if we have to sprout wings and fly.
Başka bir yol bulmalıyız.
We need something else.
Evet, başka bir yol bulmalıyız çünkü yatakta saklanamayız.
Yeah, we need to find another one,'cause we're not hiding in the bed.
Yani, buradan gitmek için başka bir yol bulmalıyız.
So, we've got to find another way out of here.
O zaman başka bir yol bulmalıyız.
Then we'll find another way.
Peki, başka bir yapmak için bir yol bulmalıyız yeterince güçlü ve hızlı.
Well, you have to figure out a way to make another one that's strong enough, and fast.
Başka bir yol bulmalıyız.
We've got to find a way around.
Geri dönüp başka bir yol mu bulmalıyız?
Should we go back?
başka bir isteğiniz var mı 22
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23
başka bir gün 31
başka biri mi var 22
başka bir şey yok 82
başka bir şey yok mu 20
başka bir şey ister misiniz 24
başka birşey 59
başka biri 45
başka bir şey istemiyorum 16
başka bir şey bilmiyorum 23