Bir şeyler söylesene Çeviri İngilizce
112 parallel translation
- Gino bir şeyler söylesene sen de.
- Gino, you tell him.. - What?
Marcello, bir şeyler söylesene!
Marcello, tell them!
Bana ilginç bulduğun bir şeyler söylesene.
Tell me something else you find interesting
Gengobe, bir şeyler söylesene!
Gengobe, say something!
- Başka bir şeyler söylesene.
Say something else, huh?
Bir şeyler söylesene.
Tell me something.
Haydi, bir şeyler söylesene.
Come on, say something.
Bana cesaret verecek bir şeyler söylesene.
I have to go out there. Say something encouraging, quickly.
Bir şeyler söylesene!
Say something!
"Motif'e bir şeyler söylesene." "Hadi, bir şey söyle."
Go ahead. Say something. Come on. "
- Bir şeyler söylesene.
- Say somethin'.
Bizim oradakilere bir şeyler söylesene, Annie?
Why don't you say something to the folks back home, Annie.
- Bir şeyler söylesene?
- Why don't you sing something?
Hoşlanırdım ama... Bir şeyler söylesene.
I'm sure i would, but uh... say something.
Bir şeyler söylesene.
Say something, would you?
Bir şeyler söylesene be!
Fucking say something, huh?
Bana bilmediğim bir şeyler söylesene.
Why don't you tell me something I don't know?
- Bir şeyler söylesene?
So play me something
Bana yeni bir şeyler söylesene.
You're not telling me something new.
- Bir şeyler söylesene!
- Say something!
Bir şeyler söylesene en azından yüzüme bak!
Say something at least look at me!
Tanrı aşkına bir şeyler söylesene.
For God sakes, say something.
Tamam, bir şeyler söylesene.
Okay, you gotta say something.
- Bir şeyler söylesene bize.
- Sing something for us.
Bir şeyler söylesene, o senin amcan.
Hurry, call him Uncle.
Bir şeyler söylesene.
Oh, my God. Tell me. Talk to me.
Hadi, daha önce yaptığın gibi sert bir şeyler söylesene, sürtük.
Come on, say something tough like you did before, bitch.
Bana daha ilginç bir şeyler söylesene.
Tell me something interesting.
- Bir şeyler söylesene.
- I thought you were really great.
Lolita, bir şeyler söylesene!
Lolita, say something!
Bir şeyler söylesene!
Well, say something.
Haydi, bir şeyler söylesene...
Come on, say something...
- Bana bir şeyler söylesene. - Ne zaman?
- Why don't you sing me something?
Bir şeyler söylesene. Ne yani, beni anlamıyor musun? Polonya'daki birçok kişi Almanca bilir.
Poland is next to you, they understand German over there.
- Hadi ama, bir şeyler söylesene.
- Come on, give us something. Matt :
- Bir şeyler söylesene Sarah!
- Man : Come over here! Come on, Sarah!
Söylesene, onun bir şeyler bildiğini düşünmüyorsun değil mi?
Say, you don't think he knows anything about it do you?
Bir şeyler söylesene.
Say something.
Söylesene, neden bir gece birlikte şöyle hoş bir şeyler içmiyoruz?
You're going to be lonely. Say, how would it be if we had a nice quiet little drink together some night? "
Söylesene Turk, ilgini çeken tuhaf bir şeyler var mı?
Say, Turk, you notice anything funny going on?
Tebrik ederim çok güzel bir soru sordunuz. - Söylesene lan bir şeyler! - Bilmiyorum.
- It's very bitter!
Nino söylesene... bilmem gereken ters giden bir şeyler mi var, bizimle Said'in arasında?
Say, Nino, anything going down I should know about? You know, between us and Said, I mean?
- Harikadır, canım söylesene bir şeyler.
"Yeah, she is unbelievable" Play him something
Söylesene Homer, çocuk yapmaya karar verdiğinde özel bir şeyler yapmış mıydın?
Still no luck. Tell me, Homer. Did you have to take any special steps when you decided to have children?
Söylesene, burada daha sert bir şeyler falan yok mu?
Do you have anything... a little stronger stashed away around here?
Söylesene Johnny, hiç... Hiç gereksiz bir şeyler gördün mü?
Tell me, Johnny, have you... have you ever had a boring vision?
Bir şeyler söylesene anne.
Say something, mother!
Bir şeyler olmadığını tekrardan söylesene bana.
Try to tell me again there's nothing going on.
Söylesene, önceden Olive'in olmana rağmen seninle faturalarımı ödeyip bir şeyler satın alabilir miyim?
Say, can I still pay my bills and buy stuff with you, even though you was Olive's money first?
Ben ve tehlikeli hissiyatım hakkında bir şeyler daha söylesene.
More about me and my dangerous vibe.
Söylesene ters giden bir şeyler mi var?
Say, what's wrong?
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92