Bir şeyler yapsana Çeviri İngilizce
83 parallel translation
Bir şeyler yapsana.
Do something, will you?
Bir şeyler yapsana.
Do something important, Curls.
Bir şeyler yapsana.
Why don't you do something?
# Bir şeyler yapsana, tatlım.
Honey, do something.
Haydi, bir şeyler yapsana!
Come on, do something!
Sahiden mi? Beni dinle, Shizuo... Sayın bölüm başkanı bir şeyler yapsana.
Listen to me, Shizuo, Mr. head of department, do something.
Scooby, bir şeyler yapsana!
Scooby, like, do something.
Hadi diyelim o bir aptal madem sen çok akıllısın, bir şeyler yapsana.
Well, she may be a fool, but ifyou're so smart, do something.
Bir şeyler yapsana!
Why don't you do something?
Bir şeyler yapsana!
Do something!
Şimdi bir şeyler yapsana.
Now do something :
Kıçını kaldırıp bir şeyler yapsana lanet olası!
Why don't you get off your dead ass and do something, damn it?
Bir şeyler yapsana, başım tam iki gündür ağrıyor...
Do something. I've had a headache for two days.
Bir şeyler yapsana Hull!
Well, do something, Hull!
Herbert, bir şeyler yapsana!
Herbert, do something!
- Bir şeyler yapsana.
Go do something.
- Bir şeyler yapsana! - Ne yapabilirim, karar verildi.
- He's made his decision.
- Billy, gidip bir şeyler yapsana.
- Billy, get in there and do something.
Allah kahretsin, bir şeyler yapsana!
Well, do something, damn it!
Bir şeyler yapsana. İçinde de dünyanın en önemli şeyleri olur.
And the inside, only the most important things in the world.
Alçalıyoruz, bir şeyler yapsana!
We're going down.
- Bir şeyler yapsana.
- Why don't you do something? - Bye-bye.
- Bir şeyler yapsana baba! - Yeter artık! Uzatmayın!
- Do something!
Bir şeyler yapsana.
Do your thing.
Devrimci bir şeyler yapsana.
Some revolutionary.
- Chambak, bir şeyler yapsana.
- Chambak, do something.
Bir şeyler yapsana.
Do something about...
Bir şeyler yapsana!
Do something about this!
İçeceğine bir şeyler yapsana.
Instead of drinking, why don't you do something about it.
Bir şeyler yapsana.
Do something.
Larry, bir şeyler yapsana! Ne yapayım?
Why don't you do something, Larry?
Bir şeyler yapsana!
Do something about it!
- Bir şeyler yapsana!
Ava! - Do something about this.
Arabanla ilgilenip bir şeyler yapsana.
Why don't you go work on your car? Go do something? I am doing something.
Bir şeyler yapsana.
Do something, ump.
Hey, bir şeyler yapsana.
Hey, do something.
Bir şeyler yapsana.
You do something.
Bir şeyler yapsana.
Well, do something.
Bir şeyler yapsana, kahrolası!
Do something, damn it!
Bu kadar akıllıysan hayatın için yeni bir şeyler yapsana.
If you're so smart why don't you have something new in your life?
Bir şeyler yapsana. Neden müdahale etmiyorsun?
You gotta do something why aren't you helping her?
Tanrı aşkına bir şeyler yapsana!
For God's sake! Do something!
Willy, bir şeyler yapsana!
Willy, do something!
Benim adıma bir şeyler yapsana yağ tulumu!
Do something for me, fatso!
Bir şeyler yapsana!
Can you do something?
Bir şeyler yapsana.
Aren't you gonna do something about this?
O zaman karınla aranızı düzeltmek için bir şeyler yapsana.
I'm a romantic at heart. Then why don't you patch stuff up with your wife?
- Bir şeyler yapsana!
- Do something!
Bir şeyler yapsana.
- Do something.
Bir şeyler yapsana şuna.
Do something.
Bir şeyler yap. Bir şey yapsana.
Immediately, do something
bir şeyler içelim mi 27
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şeyler yanlış 26
bir şeyler yapın 69
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yemek ister misin 35
bir şeyler oluyor 92