Birkaç kez Çeviri İngilizce
3,313 parallel translation
Birkaç kez aradım ama bana dönmedin.
I called a few times and I haven't heard back from you.
Ama benim yatağımda birkaç kez çırılçıplak yatmışlığın var.
It's your life. But you've slept naked a few times in my bed.
Hastalığımdan dolayı birkaç kez öleceğim söylendi.
I was told I was near death from illness, several times.
- Birkaç kez.
- A few times.
- Hayır, birkaç kez aradı.
- No, he's called a few times.
Birkaç kez dışarı çıktık, bir iki bira içtik.
Uh, went out a few times, had some beers.
Birkaç kez yeğenime özel ders vereceksin sadece.
Just a couple times to tutor my nephew here, that's all.
Onu bir süreliğine hayatta tutup beraber birkaç kez daha pişirmeliyiz bence.
I think we should keep him for a while, get a couple of cooks under our belt.
- Geldik, şarkıyı prova ettik.. .. birkaç kez çaldık..... belki daha fazla... ve.. .. canlı yaptık.
We came in, we practiced the song, played it a few times - kind of a bunch of times - and we did it live.
Günde birkaç kez.
A few times.
Ayrıntıya girmeyeceğim ama yakın zamanda olmasa da geçmişte esrar ve kokainle birkaç küçük sorun yaşadım, sadece birkaç kez.
I won't go into too many specifics other than to say I had a few minor brushes with marijuana and cocaine in the past but not recently, and only a handful of times.
Birkaç kez takıldık.
We messed around a couple of times.
Onu birkaç kez berbat etmeni ve sistem dışına almanı umursamıyorum.
I don't mind if you screw him a few times and get it out of your system.
Seni birkaç kez aramaya çalıştım.
I have tried to call you a couple of times.
- Stenz, başkentte güvenli bir hattı birkaç kez aramış ama kiminle konuştuğunu bilmiyoruz.
This guy, Stenz.. made multiple calls to a secure line in D. C.. but we don't know who received them.
Yıllar boyu Philip'i birkaç kez rapor ettin.
You reported several times over the years about Philip.
Beklerken birkaç kez kaçma teşebbüsünde bulundu.
She made a few attempts to escape while waiting.
Orada burada birkaç kez daha takıldık.
We ended up hanging out, You know, a few times here and there.
Birkaç kez bizi kabul ettiğini hissettik.
Truly, after like a few times, We felt like she was okay with us
'Görüşme sırasında birkaç kez sakinliğini kaybetti.'
'During the conversation, he lost his cool a number of times.'
Ona ulaşmaya, birkaç kez aramaya çalıştım ama olanlardan ötürü kendisini bir türlü affedemedi.
I tried reaching out, I-I called her a few times... but she never forgave herself for what happened.
Birkaç kez buluştuk.
I knocked several times.
Nate ile birlikte onu birkaç kez evine bırakmıştık.
Nate and I drove him home more than once.
Sadece birkaç kez çıktık.
Hey, look, we've been out a couple times, you know?
Burnum birkaç kez kırıldı.
I broke my nose a couple times.
Açıkçası birkaç kez yolcularımın hepsini öldürmek istediğim olmuştu.
Well, you know, I have, at one time or another, wanted to kill each of my passengers. Right back at ya.
Birkaç kez ben de geçtim bu yoldan. Evet.
Been through it a few times myself, actually.
Birkaç kez temizlenmeye çalıştı.
Tried to get clean a bunch of times.
Evet, birkaç kez, bütün okul zamanı boyunca.
Yes, several times, all the way through school.
Tabii birkaç kez doldurdum.
But I refilled it a few times.
Evet, birkaç kez aradım ama geriye dönen olmadı.
- Yes. I've called a couple of times and no one's calling me back.
Birkaç kez yenilemeye gittim ama çok sıra vardı.
Well, I went a few times. The lines were too long.
Ted ondan birkaç kez bahsetmişti ve deli olduğunu söylemişti.
But, um, Ted had, you know, mentioned her a few times and, I don't know, said she's nuts.
Ve sanırım birkaç kez erkek arkadaşımı aramış.
And I-I guess that she called him a few times, also.
Efendim, beni ilgilendirmez ama amcam da birkaç kez yeniden içkiye başlamıştı.
Sir, it's none of my business, but my uncle, he fell off the wagon a few times.
Meinertzhagen'ı birkaç kez görmüş olabilirim.
I may have seen Meinertzhagen once or twice. A week.
O yoldan birkaç kez geçmeye çalıştım ama destek gelmedi.
Ran that up the ladder a couple of times, got no traction at all.
Daha önce birkaç kez olmuştu, evet.
Yes, it's happened a few times.
Anladığım kadarıyla, birkaç kez zan altında kalmış zaten üstüne ani kayboluşu da eklenince suçu daha inandırıcı olacak.
I understand he's come under suspicion a number of times already, and with his sudden disappearance his guilt is plausible.
Horatio ile birkaç kez görüştük. Yemek yiyip içtik o kadar.
Horatio and I only saw each other a couple of times- - dinner, drinks.
Birkaç kez telefonda konuştuk.
We talked on the phone a few times.
Birkaç kez onun adını bağırdı.
She screamed his name a couple of times.
Seni birkaç kez hastanelik etmiş.
He sent you to the hospital a couple of times.
- Birkaç kez.
A few times.
Ben de birkaç kez intihar etmeyi düşündüm.
I've thought about topping myself a few times.
Daha önce de söyledim, sadece birkaç kez çıktık.
I told you, we just went out on a few dates.
- Var mı bir şey? - Birkaç kez ofisi aramış dün akşam da farklı bir numarayı aramış.
- Couple of calls to the office, and the last one to a different number yesterday afternoon.
Haftada ancak birkaç kez olabilecek türdendi.
It probably only happens a few times a week.
Çiftlerde mücadele ederken, birkaç kez yanlışlıkla birbirimizin raketini kullanmıştık.
A couple of times, when we were playing doubles, we grabbed each other's by mistake.
Ben de birkaç kez yaşadım. Cidden ortalık dağılır.
I've been there once or twice, I have.
Evet, birkaç kez benden duymak zorunda kalacaksınız.
Yeah, you're gonna have to run that by me a couple more times.
birkaç 16
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç saat önce 23
birkaç gün 43
birkaç gün içinde 28
birkaç dakika önce 30
birkaç gün sonra 35
birkaç ay sonra 20
birkaç gün önce 41
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç saat önce 23
birkaç gün 43
birkaç gün içinde 28
birkaç dakika önce 30