Birkaç gün Çeviri İngilizce
10,972 parallel translation
Birkaç gün önce, bir Verdiant fabrikası kendilerine Los Segadores denen bir grup tarafından saldırıya uğradı Verdiant onları öldürmeden, Verdiant'ı öldürmeye kararlı adamlar.
A few days ago, a verdiant facility was attacked by a group of small farmers who call themselves los segadores. Men determined to kill verdiant before it kills them.
Yani federaller birkaç gün boyunca bir hayaleti kovalarken ülkenin korku içinde yaşamasına gözümüzü mü yumacağız?
So we let the country dissolve into fear while the feds chase a ghost for a few days?
Birkaç gün önce yağmur yağmıştı yani imgen yakın zamanın olmalı.
It was raining a few days ago, so your vision must have been recent.
Bu seferlik ufak bir pazarlık yapalım. Birkaç gün oynar ama ne dersek kabul edeceksin, tamam mı?
We'll negotiate with you a little on this one, but, like, just one back and forth, and then you got to do whatever we land on.
Onların kim olduğu hakkında hiçbir fikrim yok ve birkaç gün içinde senin de olmayacak.
I don't have the foggiest idea who those people are, and neither will you in a few days.
Birkaç gün sonra, o parayı getirmesini istediğimde.
When I asked him for the cash after six months.
Birkaç gün burada kalabilir miyim?
Listen, can I stay for a few days?
Birkaç gün burada kalabilirsin.
You can stay for a few days. Okay.
- Birkaç gün sürebilir.
May take me a couple of days. Okay.
Evet, birkaç gün önce aldım.
Yeah, couple days ago.
Darryl ve ben bu dava üzerinde çalışacağımız için - birkaç gün ofiste olmayacağız.
'Carr and I need focus so hard on the case we will be out of the office for the next few days.
Birkaç gün bekleyip beraber izleyebiliriz.
Well, we could wait a couple days and see it together.
Birkaç gün önce izledim.
I-I saw it a few days later.
Birkaç adımı vardı ve birkaç gün sürdü.
Now, it had a few steps, and it took a few days.
- Ancak birkaç gün gözetim altında tutmak zorundasınız.
Your mom's right, son.
Onu birkaç gün takip ettim onunla yüzleşecek cesareti bulana kadar.
I-I followed her for a few days until I built up the courage to confront her.
Bak birkaç gün zor geçti.
Look, it's been a rough couple days.
Antilopların dönmesine birkaç gün var.
And it's a few days before the wildebeest return.
İçinde her ne varsa boşaltmanı ve birkaç gün içinde beni arayıp bir yemeğe çağırmanı, halimi, hatrımı sormanı istiyorum.
I want you to unload whatever you got on your chest, and then I want you to fucking call me in a couple days and invite me to dinner, ask me how I am.
Tamam, ayda sadece birkaç gün.
Okay, well, that's only a few days a month.
Ama birkaç gün sonra bir de baktım ki...
Wouldn't you know it, a few days later...
Sanırım işten birkaç gün izin almalısın.
I think you should get a job for the holidays.
Dış dünya ile bazen birkaç gün boyunca, iletişime geçebiliyormuş. Bu sıralarda uyuşturucu baronu, Mutter olarak faaliyet göstermiş olabileceğini düşünüyoruz.
She's had access to the outside world, sometimes for days at a time, which is what she'd need if she were operating as the drug lord Mutter.
Köpeklerin avını yukarıdan çekmek için birkaç gün içinde bir helikopter geleceği için köpekleri bulmak zorundalar, hem de hemen.
With a helicopter arriving in the next few days to capture the dogs hunting from the air, they had to find the dogs, and fast.
Bu bolluk birkaç gün içinde dağılacak bu yüzden kambur balinalar bundan en iyi şekilde yararlanmak zorundalar.
This bonanza will disperse within days, so the humpbacks have to make the most of it while they can.
Eğer birkaç gün onları takip etmezseniz nerede olabileceklerine dair hiçbir fikriniz olmaz.
If you don't follow them on the ground for a couple of days, you often have no idea where they may be.
Zor bir gün oldu. Çavuş Colborn de birkaç gündür epey zorlandı.
This was a hard day and there have been some hard days for Sergeant Colborn.
Sonra aniden birkaç gün içinde hallediverdiler.
and then all of a sudden, they got it done in a couple of days?
Birkaç gün diyemeyiz.
Well, it wasn't a couple of days.
Fakat bu erzak sadece birkaç gün dayanacak.
But these supplies will only last a few days.
Birkaç gün sonra hava değişiyor. Yavrular da öyle!
A few days later, the weather has changed and so have the chicks!
Birkaç gün önce otobüste karşılaşmıştık. - Adım Seth.
We met a couple of days ago on the bus.
Birkaç gün seni takip etmeliyim diye düşündüm ama uzun süre beklememe gerek bırakmadın.
I thought I'd follow you around for a few days, but you didn't make me wait long.
Yerinizde olsam birkaç gün oradan uzak dururum beyler.
I'd steer clear of the head a day or three there, gents.
Kendine gelmen birkaç gün sürer.
It's going to be a couple of days before you're 100 %.
Anne362'den mesaj HEY, BABA! Video için tıkla Ayda birkaç gün gelmem gerek.
I mean, I'd have to spend a few days a month up here.
Ve sonra, birkaç gün içinde bir şeyler değişmiş gibiydi.
And yet, in the days after, directly after, something seemed to change.
Birkaç gün sonra gelip eşyalarımı taşıyacağım.
I'll come back in a few days and move my things.
Devon'da birkaç gün daha.
Another couple of days in Devon.
Doktorlar birkaç gün içinde taburcu edileceğini söylüyorlar.
The doctors tell me you are to be discharged in a few days.
Bana birkaç gün ver, şansımı denerim.
Give me a couple days, I'll see what I can do.
Birkaç gün önce size itmek izin vermemeliydim.
I never should've let you push.
Birkaç gün sonra gelecekler.
They'll follow in a few days.
Birkaç gün sonra görüşürüz.
See you in a couple of days.
Birkaç gün sonra doğum günüm.
" In a few days it's my birthday.
- Birkaç gün sonra öldü.
- She died a few days later.
Bu bazen birkaç gün sürebilir.
Sometimes that can take a few days.
Reddington, büyük bir saldırıdan birkaç gün sonra şehre mi geliyor?
A bombing in Fairfield, at a facility owned by verdiant industries. Reddington comes to town a few days after a major attack?
Orkalar her gün sadece birkaç saat avlanabilir çünkü alçak gelgitte taşlı resifler sahile ulaşmalarını engeller.
Orca can only hunt for a few hours each day, because at low tide a rocky reef blocks their access to the beach.
O gün mesajların en azından birkaçını dinlediniz mi?
Did you listen to at least some of those messages that day?
- Köydeki bir inşaatçı burada birkaç yıl önce bir fırtına meydana geldiğini ve beraberindeki selin, köyü üç gün su altında bıraktığını söyledi.
Builder in the village said there was a flood a couple of years ago, some big storm and the whole area was underwater for three days.
birkaç gün sonra 35
birkaç gün önce 41
birkaç gün içinde 28
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
birkaç gün önce 41
birkaç gün içinde 28
gunther 50
günaydın 7167
günaydin 27
günaydın sevgilim 16
günü 31
güney 137
gunner 21
günün nasıl geçti 55
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş 243
gündüz 49
günaydın tatlım 25
günahkar 29
günah 39
günler 45
günaydın hayatım 17
günaydın hanımefendi 52
günaydın çocuklar 50
güneş ışığı 22
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34
güneşte 16
günaydın efendim 192
günün nasıldı 39
günlük 37
günaydın bayım 22
günaydın baba 43
günaydın millet 27
güneyde 29
günaydın bayan 34