Birkaç gün içinde Çeviri İngilizce
1,410 parallel translation
Dinle, planladığımız gibi gitmediğini bildiğimizde sana birkaç gün içinde geri dönerim.
So, listen, I'll get back to you in a few days when we know this has worked out as planned.
Birkaç gün içinde sorulabilecek soruların cevaplarını hazırlamaya başladım bile.
I've already started a Q and A of all the questions to expect over the next few days.
Ama bu virüs, hücreler arasındaki bağı koparıyor. Richter'ın vücudu birkaç gün içinde... "Sinek" filmini izlediniz mi?
Except that this virus works by breaking down bonds between cells, so basically Richter's body in just a couple of days is gonna look oooh like, well, did you ever see that movie "The Fly"?
Harper tamiratın birkaç gün içinde biteceğini söyledi.
So according to Harper reparation will be completed in the next couple of days.
Birkaç gün içinde, kendini daha toparladığında.
In a couple of days, when she's more herself.
Birkaç gün içinde herşey yerli yerine oturur.
Few days, everything will be the way it was.
Çocuk, birkaç gün içinde ölecekse, bu müdaheleyi nasıl yaparsın?
Why go through the trouble if he's just gonna die in a few days anyway?
Birkaç gün içinde evime uğrarsan, evde bir Noel ağacı göreceksin.
Well, if you come over my house in a couple of days, you'll see a Christmas tree there.
- Birkaç gün içinde ayağa kalkabilir.
She should be up and running in a few days.
Son birkaç gün içinde sıra dışı bir şey yediniz mi?
Have you had anything out of the ordinary to eat the last few days?
Çünkü birkaç gün içinde gideceğim.
- I'm shipping out in a couple days.
Birkaç gün içinde akciğeri çalışmaz hale getiriyor.
Pulmonary failure usually follows in a few days.
Çünkü, Chandler birkaç gün içinde evde olacak...
Because Chandler's gonna be home in a couple of days..
Bir şey söylememize gerek kalmadan, sorunumuz birkaç gün içinde kendi kendine çözülecek.
SO WE DON'T SAY ANYTHING, AND IN A COUPLE OF DAYS... OUR PROBLEM MOVES OUT WITH HER?
Şu birkaç gün içinde hakkında çok şey öğrendim.
YOU KNOW, I FOUND OUT A LOT ABOUT YOU IN THE LAST FEW DAYS.
- Birkaç gün içinde açılır.
- But it'll be on in a couple days, so...
O berbat doktor birkaç gün içinde bunlardan kurtulacağımı söyledi.
That awful doctor said he'd take them out in a couple of days.
Feshettim, avukatlarım birkaç gün içinde sonuçlanacağını söylediler.
I filed for an annulment, which my lawyers tell me should be final in a couple days.
- Birkaç gün içinde iyileşecek.
- It'll be better in a couple of days.
Önümüzdeki birkaç gün içinde buraya gelecek.
He'll be coming up through here next few days.
Biliyorsun ki Grace birkaç gün içinde yeniden yumurtlayacak, ve düşüncem o ki bu kez gerçekten hamile kalacağız.
You know Grace is gonna be inseminated again in a few days and I really think we're gonna get pregnant this time
Birkaç gün içinde geri geleceğine ve zamanınızı boşa harcadığımıza üzüleceğimize eminim.
I'm sure she'll be back in a couple of days... and we'll be sorry we wasted your time.
Birkaç gün içinde, yaşadığımız gerçekliği kavradığınızda, siz de bir kaç günlük kaydetmek isteyebilirsiniz.
In a few days, when the reality of this situation actually begins to sink in, you might very well decide you want to record some logs of your own.
Townshend birkaç gün içinde hepsinin kurtarılacağı konusunda iyimserdi.
Townshend was optimistic they'd all be rescued within days.
Birkaç gün içinde Çar'ın idaresi hızla düşüşe geçti.
In a matter of days, the Tsar's regime was spinning into freefall.
Birkaç gün içinde 500 olacak.
In a few days it will be down to 500.
Silahları kuşanıp birkaç gün içinde hazır oluruz.
All troops ready three days hence.
Burayı hazırlamamız için, bu birkaç gün içinde yapmamız gereken çok iş var.
We've got a lot of work ahead of us over the next few days to lock this place down for the winter.
Dediğim gibi burayı kapatmak için, bu birkaç gün içinde yapmamız gereken çok iş var.
RICK : As I was saying... We've got a lot of work over the next few days before we lock this place down, so I've arranged for an extra set of hands.
Birkaç gün içinde seni çözeceğiz.
We'll release you in a few days
Birkaç gün içinde dönerim.
I'll be back in a few days.
Seni birkaç gün içinde ararım.
I'll call you in a few days.
Birkaç gün içinde daha iyi olacak.
She'll be better in a few days.
Bir anda... Sabırlı olun. Birkaç gün içinde sakinleşir.
Give him a few days and he'll calm down.
Birkaç gün içinde, bize bir kurtarma aracı gönderecekler, tamam mı?
They'll send a rescue truck for us in a couple of days, okay?
Birkaç gün içinde geri döner.
He'll be back in a couple of days.
Günah işlenebilir bunu birkaç gün içinde tartışacağız.
To sin can happen, we'll discuss it in a few days.
Birkaç gün içinde bitireceğiz, programın çok ilerisindeyiz.
We'll have it ready for you within days, well ahead of schedule.
Birkaç gün içinde gitmem gerekiyor.
I have to leave in a few days
Ayrıca bugün, başıma birkaç gün içinde ne olduğunu anlamayı umduğum bir şey geldi.
Also today i experienced something that i hope to understand in a few days.
Bugün başıma, ne olduğunu birkaç gün içinde anlamayı umduğum bir şey geldi.
Also today i experienced something that i hope to understand in a few days.
Bugün başıma birkaç gün içinde ne olduğunu anlamayı umduğum bir olay geldi.
Also today i experienced something that i hope to understand in a few days.
Birkaç gün içinde yeni yıla gireceğiz.
In a few days, it will be new years
Birkaç gün içinde bombardıman uçakları bu piçleri Berlin'e doğru sürecekler.
In a couple of days, the bombers are gonna drive these bastards back to Berlin.
Buralarda bir iş bulurum... Senin işlerinde yardım ederim. Birkaç gün içinde bu parayı ona öder, Rahulumu yanima getiririm.
I'll help you in your work I'll raise the money in a few days and bring back my Rahul
Birkaç gün içinde öğreneceksin.
I'll let you know in a few days.
Birkaç gün içinde ayağa kalkar.
He'll be on his feet in a few days.
Önümüzdeki birkaç gün veya hafta içinde senin için yapabileceğimiz bir şey olursa..
If there's anything I can do for you over the next few days and weeks...
Raporumu birkaç gün, belki bir hafta içinde alırsın.
You'll get my report in a couple of days, maybe a week.
Burada 500 bin inananlar bir araya gelecek sonraki birkaç ders içinde on gün ve on gece.
500,000 believers will assemble here over the next ten days and nights.
Birkaç gün önce, içinde bir resim bulunan 1966 yılına ait bir gazete buldum.
A few days ago I found a 1966 newspaper with a picture.
birkaç gün sonra 35
birkaç gün önce 41
birkaç gün 43
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
birkaç 16
birkaç ay sonra 20
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23
birkaç gün önce 41
birkaç gün 43
içinde 110
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
birkaç 16
birkaç ay sonra 20
birkaç hafta sonra 22
birkaç dakika sonra 23