English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ B ] / Birşeyim yok

Birşeyim yok Çeviri İngilizce

336 parallel translation
Görünüşe bakılırsa, sana büyük bir düğünden başka verecek birşeyim yok.
Well, it sure looks like I ain't got nothing to offer you excepting a big wedding.
Sizin için hiç birşeyim yok.
Please join us for a meal.
Kimseye söyleyecek birşeyim yok.
I have nothing to say to anyone.
Sana verecek hiç birşeyim yok. Sadece sevgimi verebilirim.
I have nothing to give you I can only give love
Korkacak birşeyim yok.
I've nothing to fear from them.
- Söyleyecek başka birşeyim yok.
- I have nothing more to say.
O zaman söyleyecek birşeyim yok, biz kendi yolumuza gideriz..
Well, then, I'm sorry, but here we follow Menga's laws.
Birşeyim yok.
- Huh? Nothing.
- Sana söyleyecek hiç birşeyim yok.
- Well, I have nothing to say to you.
Benim söyleyecek birşeyim yok.
I have nothing to say.
Hayır, birşeyim yok.
No, it's nothing.
Yaptıklarının karşılığı değil, ama başka hiç birşeyim yok.
It's not much reward for what you've done but it's all I have.
- Birşeyim yok.
- I'm fine.
Birşeyim yok.
It's nothing :
Birşeyim yok, sadece yorgunum.
Nothing, I'm just tired :
Sana karşı kişisel birşeyim yok, fakat seni öldürmeliyim.
I have nothing personal against you, but I must kill you.
Söyleyecek birşeyim yok.
I have nothing to say.
Çünkü anlatacak birşeyim yok.
Because I don't have anything to say.
Bunun için yapacak birşeyim yok.
I can do nothing about it.
Ekleyecek başka birşeyim yok.'
I have nothing to add.'
- Hayır, birşeyim yok!
- I've got nothing.
- Hayır, birşeyim yok. - Evet, ağrınız var. - Hayır, önemli değil.
- No, no... it's nothing
Başka birşeyim yok.
That's all I got.
- Birşeyim yok, burkuldu sadece.
- No, nothing, a small tear.
Soracak birşeyim yok.
I have nothing to ask.
Size söyleyecek birşeyim yok benim.
I have nothing to say
Yapacak birşeyim yok.
There's nothing I can do about it.
Sana diyecek birşeyim yok!
I have nothing to say to you!
Sendikaya karşı birşeyim yok.
I ain't got nothing against the union.
Buna söyleyecek birşeyim yok.
I have nothing to say to that.
Lütfen herkese söyleyin birşeyim yok!
Please tell everybody I'll be all right!
- Hayır, birşeyim yok.
- No, it's nothing.
Hayır, birşeyim yok.
No, nothing.
Hayır, birşeyim yok.
No, it's nothing
Burası hep sakindir, yapacak başka birşeyim yok.
It's been quiet, I have nothing to do.
Birşeyim yok, gerçekten.
Nothing happened, really.
- Birşeyim yok.
- I'm all right.
Ona söyleyecek birşeyim yok ki.
I didn't have anything to say to him.
Hiç kimseden korkmuyorum, saklayacak birşeyim yok..
I'm not afraid of anything, I have nothing to hide...
Hayır, birşeyim yok. İyiyim, iyiyim.
No, I'm okay. I'm fine. I'm fine.
Birşeyim yok!
I'm o.k.!
Size ikram edebilecek birşeyim yok.
I have nothing to serve you.
Başka söyleyecek birşeyim yok.
I have no cause.
- Benim birşeyim yok, sizi serseriler!
Nothing's wrong with me, you assholes!
Orada birşeyim yok. Ben de burada kalıyorum.
Wasn't nothing there for me, so I stayed.
Yapacak birşeyim pek yok.
I don't really have anything else to do.
Önceden tasarladığım birşeyim bile yok.
I had nothing premeditated.
Eğer 5 zehirler üstadı, çocukların erişte yemek istemediğini ve benim onlarla takas yapacağımı ön görebilip erişteleri zehirlediyse,... o zaman ölürken bile söyleyecek birşeyim yok bekleyin hadi yiyelim ne yapmaya çalıştığını biliyorum açlıktan ölmemizi istiyorsun böylece kolaylıkla kaçabilirsin bunu yememelisin, üstad Tian
If the Five Poisons Kid could predict that, the kids don't want to eat the noodles. and that I'd swap with them. And he's poisoned the noodles.
- Birseyim yok.
- What's wrong?
Bundan baska giyecek birseyim yok.
For what? I gotta have something to wear besides this.
Yok birşeyim iyiyim.
No, no, I'm fine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]