Buna ihtiyacın yok Çeviri İngilizce
279 parallel translation
Artık buna ihtiyacın yok.
You won't need this any more.
Buna ihtiyacın yok.Her zaman, her şey hakkında bana gelip konuşabilirsin.
There's no need for that. You can always talk to me about anything.
Buna ihtiyacın yok.
You don't need it.
Açıkçası buna ihtiyacın yok.
Well, obviously you don't need that.
Sana şans dilemeyeceğim çünkü buna ihtiyacın yok.
I won't wish you luck because you won't need it.
- Hadi, buna ihtiyacın yok.
- Come on, you don't need that.
Eğer senin buna ihtiyacın yoksa, benim de yok.
I don't need this if you don't need it.
Buna ihtiyacın yok mu?
You don't need that?
Buna ihtiyacın yok.
You don't need that.
Artık buna ihtiyacın yok.
Now you won't be needing this.
- Artık buna ihtiyacın yok.
- You don't need it anymore.
Bence senin buna ihtiyacın yok.
Nothing. ljust don't think you need it.
Buna ihtiyacın yok.
- You don't need that. - [Groans]
Buna ihtiyacın yok.
You don't need one.
Buna ihtiyacın yok.
You don't need this.
- Buna ihtiyacın yok. Lütfen, sadece biraz dinle. - Ne istiyorsun?
you don't need that please, listen to me for a moment what do you want?
Buna ihtiyacın yok.
Don't, you're still young.
Buna ihtiyacın yok.
Don't need this.
Artık buna ihtiyacın yok.
Don't need this no more.
Buna ihtiyacın yok.
You don't need that, Private.
- Artık buna ihtiyacın yok.
You don't need it any more
- Buna ihtiyacın yok.
- You don't need this.
O kadın çok seksi ve senin buna ihtiyacın yok.
[Man] What she's got, you don't need.
Buna ihtiyacın yok.
Need that you do not.
Bırak artık, buna ihtiyacın yok.
Charlie, walk away. Come on. You don't need it.
Artık buna ihtiyacın yok.
You won't be needing this.
Bir bozuk paraya ihtiyacın yok. Ve buna ihtiyacın da yok.
You don't need a coin and you don't need this.
O burada olduğuna göre artın buna ihtiyacımız yok.
We don't need this anymore now that he's here.
Beni rahatlatmaya çalışmayın, şu anda buna ihtiyacım yok.
Don't try to comfort me, I don't need it right now.
Buna ihtiyacınız yok efendim.
You won't need that, sir. They're gone.
Buna ihtiyacın yok, öyle değil mi Jackie?
You don't need that, do you, jackie?
Buna ihtiyacınız yok.
You don't need it.
Buna ihtiyacınız yok mu?
Oh, don't you need this?
- Silahlara ihtiyacınız yok, buna da.
- You do not need no weapons. And you don't need this.
Buna gerçekten ihtiyacın yok.
You don't really need that.
Neyse, inanın size çok minettarım ama gerçekten buna ihtiyacımız yok.
Anyway, I appreciate this more than you can imagine but we really don't need it. - Of course you need it, don't be ridiculous.
Mina'nın buna ihtiyacı yok artık.
Mina doesn't need it any more.
Buna artık ihtiyacın yok.
You ain't got no more use for this.
Buna ihtiyacınız yok.
You don't need that.
Buna ihtiyacınız yok! Yüz yaşını devirecek adamsınız siz, bu hamurunuzda var.
You've no need of that and you are of a build to last out a hundred.
Sen ve tüm çeten, sırf zengin olduğunuz için, iyi bir eğitim almak için çok çalışmak zorunda olan insanları küçümseyebileceğinizi düşünüyorsunuz, çünkü sizin buna ihtiyacınız yok, paranız her işi hallediyor nasıl olsa.
You and all your gang, you think that because you are rich you can sneer at people who've had to work hard, people who've had to fight to get a decent education, that you can do just as you please.
Buna ihtiyacınız yok.
You don't need to.
Ailemin ve arkadaşlarımın buna ihtiyacı yok.
Family and friends have no need.
Buna ihtiyacım yok ve istemiyorum! Anladın mı beni?
I don't need it, and I don't want it!
Buna ihtiyacınız yok.
You don't need this.
Ah buna kesinlikle ihtiyacınız yok.
It does not seem to me that the man needs.
Benim görevim Tanrı'nın sözlerini yaymak... ancak bu adamların buna ihtiyacı yok :
My task is to spread God's Word, but these men don't need it :
Buna ihtiyacın yok artık.
You won't be needing this.
Bu gece, buna ihtiyaç yok ya da yarın okula gitmeye.
No need for that tonight... nor go to school tomorrow.
Size gelip şans dilemek istedim. Buna ihtiyacınız yok aslında ama...
Been meaning to wish you luck even though you don't need it.
Ama... sizin buna ihtiyacınız yok.
But someone like you would never need it.
buna ihtiyacın var 27
buna ihtiyacın olacak 48
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
buna ihtiyacın olacak 48
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16