Dô Çeviri İngilizce
1,713,370 parallel translation
Bütün bunlar bittiğinde, itibarımızı nereden bulacağız?
When it's over, where do we go to get our reputations back?
Bunu yapmayı nasıl biliyorlardı?
How did they know to do that?
Bunu yapmak benim işim ve bunu yapamam.
It's my job to do that and I can't do it.
Ve Red'in bizi buna karşı korumak için yapabileceği hiçbir şey yok.
And there is nothing reddington can do to protect us against that.
Uzun zaman önce yapmam gereken bir şeyi yapmaya.
To do something I should have done a long time ago.
Herhangi bir ipucun var mı?
Do you have any leads?
- Ne istiyorsun?
What do you want?
Şimdi, bahsettiğin adamı tanıyor olsam ki tanıyorum demiyorum yalnızca bir sorunum olursa onu arardım.
Now, if I knew the man you were talking about and I'm not saying I do, I'd only call him if I had a problem.
Ne yapacaksın?
What are you gonna do?
Tek yapman gereken, sorularını cevaplamak.
All you have to do is answer their questions.
Yemin ederim.
I do.
Pekala. Bay Reddington'la yaptığımız işten gurur duyuyorum.
I am proud of the work we do with Mr. reddington.
Bunu nasıl yapmak zorunda olduğumuzu biliyor musunuz?
Do you know how we have to do that? We have to make choices.
Bunu yapamam.
I can't do that.
Tanıklık yapmayı kabul edene kadar burada kalacak. Ki hiçbir zaman yapmayacak.
He'll remain here until he agrees to testify, which he will never do.
Ne yapabilirim?
What can I do?
Seni korumak için yapabileceğim hiçbir şey yok.
There's nothing I can do to protect you.
Lütfen bunu yapma.
Please don't do this.
Bunu yapamayacağım.
I can't do this.
Donald'ın adamlarının senin komodininde başka ne bulacaklarını merak ediyorum.
I do wonder what else Donald's men will find in your nightstand.
Eğer bunu yaparsam benden ve Reven Wright'tan bir daha aynı cümlede bahsetmeyeceksin.
If I do this, you don't mention me and reven Wright in the same sentence again.
Sonuna kadar tutacağınızı nereden bileceğim?
How do I know you're gonna hold up your end?
Sende...
Do you have...
Ne yapacaksın peki?
So what are you gonna do?
Tek yapmam gereken ona gerçeği vermek.
All I have to do is give her the truth.
Bitti. Bu anı düşünmediğime inanıyor musun?
Do you honestly believe I didn't consider this moment?
Elizabeth'in annesine kızını her ne pahasına olursa olsun koruyacağıma bir söz verdim. Ve bunu bir hücreden yapamam.
I made a promise to Elizabeth's mother to protect her girl at all costs and I can't do that from a cell.
Öldür beni ve bunu yaptığında, adamlarım uyarılacak ve Elizabeth'e Tansi çiftliklerindeki sırrımız verilecektir.
Shoot me dead. And when you do, my confidante will be alerted and Elizabeth will be given our secret from tansi farms.
İstediğim şeyi, istediğim zaman yapacaksın.
You do what I want, when I want it.
Bende yapalım, bir bakarız. Hoşça kal.
Let's do it at mine and see how it goes.
"Sevdin mi?" "Sevdim."
"Do you like it?" "I do."
Peki sence seni nasıl görüyor?
But how do you think she sees you?
Hangi şarkıyı istersin?
What song do you want?
KÜÇÜK BİR EVİ NASIL BÜYÜK GÖSTERİRSİNİZ?
HOW DO YOU MAKE A SMALL HOUSE SEEM BIG?
Her zaman her şeyi mantıkla yapmayız, değil mi?
We don't always do things logically, do we?
ANSİKLOPEDİ ALMAK İSTİYOR MUSUN?
DO YOU WANT TO BUY AN ENCYCLOPAEDIA?
GİYİNMEKTE EN ÇOK NEYİ SEVİYORUM BİLİYOR MUSUN?
DO YOU KNOW WHAT I LIKE MOST ABOUT DRESSING UP?
"Nasıl görünüyorum?"
"How do I look?"
- Sizce ona biraz rahat vereyim mi?
- Do you think I give him a break?
- Ama bunu gösteriş için yapma!
- But don't do it just to show off.
Sence gösteriş yapan ben miyim?
Do you think this is me showing off?
- Çığlık attığını görmek ister misin?
- Do you want to see him scream?
Hayır dostum, bunu sana asla yapmayacağım.
No, my friend, I will never do that to you.
Böylece ben de adımı gerçekten değiştirmek istiyor muyum diye düşünmeye başladım.
So I started thinking, do I really want to change my name?
Ve yapmak istediğim de bu.
And this is what I want to do.
- EVLER UÇAR MI?
- DO HOUSES FLY?
Neden resmi olarak bir kadın ya da erkek olmak zorundayım?
Why do I need to officially be a man or a woman?
ÇIĞLIK ATMANIZ HALİNDE SÖNERLER
DO NOT SCREAM OR THEY WILL DEFLATE
- Yaptırma.
- Don't do that!
Yasaklı alanlarda olan bir şeyi yapmaya cüret ediyorum.
I am daring to do something that was in the banned area.
Eğer hormonları, kalçaları olmayan bir kadın olma fikriyle yaşıyorsam ve bu fikir bana uygunsa neden memelere ihtiyacım var?
If I am living with the idea that I am a woman without hormones, without hips, and the idea is feasible to me, then why do I need breasts?