Endişeye gerek yok Çeviri İngilizce
191 parallel translation
Endişeye gerek yok.
Don't worry.
Endişeye gerek yok.
We don't have to worry about that.
Endişeye gerek yok.
Why worry?
Ben burada olduğum sürece endişeye gerek yok.
As long as I'm here, have no worries
- Endişeye gerek yok.
- Not a worry.
Endişeye gerek yok.
No cause for worry.
Bakın dilerseniz kesinleştirmek için aşağıya inip kendim bakacağım ve endişeye gerek yok eminim.
Look, if you like, I'll pop down myself and make certain, but I'm sure there's nothing to worry about.
Endişeye gerek yok, efendim.
No need to worry, sir.
Ah, sevgilim, endişeye gerek yok.
Oh, darling. Not to worry!
Endişeye gerek yok.
There's no need.
Kimse beni mağlub edemez, endişeye gerek yok.
Your Captain Lu is a great fighter, no harm will come to me.
Baba, artık endişeye gerek yok.
Father, there's nothing to fear.
Endişeye gerek yok.
No need to worry.
Endişeye gerek yok.
You need not be alarmed.
Birader Luo, dikkatli ol! Ben burda olduğum sürece endişeye gerek yok!
Brother Luo, be very careful you needn't worry as long as I am here
Endişeye gerek yok
No need to worry
Endişeye gerek yok
No need to worry.
Endişeye gerek yok, biz emniyetteyiz.
It's all right, we're clear.
- Eğer bu bir yara iziyse, endişeye gerek yok.
- lf it is a scar, there is no worry.
- Böyle genç yurttaşlarla, bu ülkenin geleceği için endişeye gerek yok, değil mi Bayan Preston?
With youngsters like this, we don't have to worry about the future of this country.
Endişeye gerek yok, kanarya ötüyor
No need to worry The canary is chirping
Gelişmelerden sizi haberdar ederim, o zamana kadar endişeye gerek yok.
I will keep you informed of any new developments.
Artık endişeye gerek yok.
We can all stop worrying now.
Endişeye gerek yok.
Not to worry.
Endişeye gerek yok.
Don't worry about it.
Burada konuşabilirsiniz. Endişeye gerek yok.
There's no need to worry.
Ben varken endişeye gerek yok. Hadi gidelim.
"Why do you think so much, you go ahead and I'll follow you, what else..."
Bernie'ye tüm hikâyeyi anlattık O da endişeye gerek yok, Gary muhtemelen biriyle buluşmuştur dedi.
So we told Bernie the whole story, and he said not to worry, that Gary probably met someone.
O zaman, endişeye gerek yok.
Then, you got nothing to worry about.
- Endişeye gerek yok, Vic.
- No worries, Vic.
Endişeye gerek yok Bay Richard ile konuştum
What can I say in family matters?
Endişeye gerek yok.
There is no reason for concern.
Tabii ki geliyor. Endişeye gerek yok. Eminim çok mühim bir gerekçesi vardır.
- The honor of playing the wolf in the annual fair, has always gone to an unimpeachable member of our society.
Endişeye gerek yok. Ben tadına baktım.
I've tasted it.
Bak, endişeye gerek yok ben her şeyi düzelteceğim.
Look, don't you worry... I'll fix everything.
Endişeye gerek yok.
Still, not to worry.
- Endişeye gerek yok.
- No concern. - Right.
Oh, Hayır, endişeye gerek yok.
Oh, no, not to worry.
Endişeye gerek yok.
! But there's no need to worry.
- Endişeye gerek yok.
- No worries.
Endişeye gerek yok.
No worries.
Bizim uçaklardan biri endişeye gerek yok. Bizim için çalışıyorlar. Evet, ihtiyacınız olan berrak bir zihin ve bu alet.
You've all seen the RAF before and while they do their bit, we'll do ours with an impression tray, a clear head and Poly Pliers.
Endişeye mahal yok bize geldiğinde ise en küçük bir çaba harcamana gerek kalmıyor.
But don't worry, when it comes to us you won't even have to make that small effort.
Her şey açık. Daha fazla endişeye de gerek yok?
Would not you want You to Us was back in the east?
Endişeye gerek yok.
Well, there's no need for concern.
Endişeye gerek yok, genç dostum
Not to worry, young man
Endişeye hiç gerek yok, bayanlar.
Don't worry none, ladies.
Endişeye gerek yok.
There won't be any witnesses.
Küçücük bir endişeye bile gerek yok.
Not even remotely concerned.
Bu konuda endişeye gerek yok.
Let's not worry about that.
"İşler yolundaysa, inançlı ol korkuya, endişeye hiç gerek yok."
... and don't be thrown by fear or nerves. "
gerek yok 917
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
gerek yoktu 39
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yok et 47
yoksa ne 75
yok yahu 26
yok etmek 16
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37