Evde değil mi Çeviri İngilizce
535 parallel translation
- Evde değil mi?
- She's out?
Evde değil mi?
He is not home?
Evde değil mi?
Isn't he home?
Kendisi evde değil mi?
Isn't she home?
Sana saygı duyuyor. Eğer sen istersen Raj kurtulabilir. - Evde değil mi?
He respects you. lf you want it, Raj can be saved ls Raj not at home?
Evde değil mi?
It's in the house there, ain't it?
- Evde değil mi?
- Oh, he's away?
- O zamandan beri evde değil mi? - Hayır.
And she hasn't been home since?
- Evde değil mi?
- Not home?
Evde değil mi?
She's not at home?
Evde değil mi?
Isn't he at home?
Baban evde değil mi?
Your father isn't home?
Mili evde değil mi?
Mili isn't home?
Gilles evde değil mi?
Isn't he home?
Bay Case evde değil mi?
Is Mr. Case not at home?
O evde değil mi? - Boşandık.
Couldn't he help?
Sizin evde yok, değil mi?
It's not in your fridge?
Biz hiçbir zaman bir evde uzun süre kalmayacağız değil mi?
We never stay settled very long in a home, do we?
Evde bikarbonat var, değil mi?
There's bicarbonate in the house, isn't there?
Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi?
We're lucky not to be home during the bad weather, aren't we?
Evde bir tek o yaşamıyor, öyle değil mi?
She's not the only one in the house, is she?
Evde olmaktan mutlusun, değil mi Jane?
Glad to be home, Jane, aren't you?
O kadar korkak olmasaydın ben bir şeyler görebilirdim sende çoktan evde olurdun, değil mi?
If you hadn't been so doggone scared I'd see something... you'd have been home a long time ago.
Değil mi, Queenie, O büyük, boş evde?
Do you, Queenie, in that great, big empty house?
Olay gerçekleştiğinde evde başka kimse yoktu, değil mi?
There was nobody else in the house, was there, when it happened?
Ne kadar muhteşem yerlere gidersek gidelim, evde daima özlediğimiz biri vardır, değil mi?
Well, no matter how fascinating distant places are, there's always someone at home one misses, isn't there?
Evde olmak çok güzel, değil mi, Baba?
It's good to be home, isn't it, Father?
Şu anda evde, değil mi? Karar verdin mi?
She's here in this house now, isn't she?
Bu evde böyle şeyler konuşulmaz, değil mi?
We don't talk about those things in this house, do we?
Evde yemek yapmazdın değil mi?
You never used to cook at home, didn't you?
Evde bir sorun yok, değil mi?
Is everything fine here?
İstediğin sadece evde biraz huzur, değil mi?
You just want peace at home, right?
- O zaman evde bir adama ihtiyacın var değil mi?
Then you need a man around the house... now, don't you?
Dün gece evde değildiniz, değil mi?
You weren't home last night, were you?
- Bu gece evde kalsam daha iyi olur değil mi?
- Maybe I better stay home tonight?
Yani akşam evde olacaksın, değil mi?
Then you'll be in all evening?
- Evde degil mi?
- He's not at the house?
- Ama evde bizi bekliyor değil mi?
- Is she waiting for us?
Bu gece evde kalacaksın değil mi?
You'll stay home tonight, won't you?
Evde her şeyi beceren biri olmalı, değil mi şekerim?
Handy man to have around the house, isn't he, darling?
Evde olmak güzel şey, değil mi?
It's grand that we're home. Don't you think so?
Evde yiyecek bulunduruyorsun, değil mi?
You do have food in the house, don % you?
Aynı evde oturuyoruz, değil mi?
We live int'same house, don't we?
Evde buluşacaktınız, değil mi?
You was gonna meet her at that house, weren't you? That's where she must be.
Cleo. - Evde bir büyütecin var, değil mi?
Cleo, you've got an enlarger at home, haven't you?
Evde bir oğlan var, değil mi?
There's a boy, isn't there?
Kocan hala evde yok, değil mi?
Your husband's still away, isn't he?
Bütün gün o evde tıkılıp oturmaktan başka işin yok, değil mi Guzman?
So, all you've got to do is sit around all day, Guzman?
Evde olsaydım böyle küçük bir dükkandan utanabilirdim. Ama burada öylesi gösterişi bırakmak zorundaydık. Sence de öyle değil mi Jozef?
Back home I'd be ashamed of such a stall, but here we've had to give up so many of our pretensions.
Sana bir şey soruyorum, Nino evde mi değil mi?
I'm asking you one thing, is Nino home?
Bir ayağım çukurda olduğuna göre, evde herkesin mutlu olması... karımın bana çok düşkün olması... öyle ki daha şimdiden yerime birini bulmuş olması benim için hoş şeyler değil mi?
Is it not a pleasure for me, as I am drawing near the goal to find my home such a happy one my wife so fond of me, that she is even now thinking of appointing a successor?
evde değil 72
evde değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
evde değildi 16
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17