Evleneceğiz Çeviri İngilizce
794 parallel translation
Bildiğim küçük köyde, kızkardeşimde evleneceğiz!
We will have the wedding at my sister's, in a dump that I know.
Tahta atları sürerek evleneceğiz.
- -We are going to get married in the merry-go-round.
Hank, artık burada olduğuna göre ne zaman evleneceğiz?
Well, Hank, now that you're here, when are we going to get married?
- O gün evleneceğiz.
- On that day, we'll be married.
- Evleneceğiz!
- We will!
Bir kilisede tekrar... evleneceğiz.
We'll be married all over again...... in a church.
Apia'da evleneceğiz.
We're going to be married in Apia.
Evleneceğiz.
We're going to be married.
Boşandıktan sonra evleneceğiz.
After the divorce, we're going to be married.
Bu akşam senin için geleceğim ve Stanton'a gidip evleneceğiz.
I'll come by tonight and we'll drive to Stanton and get married.
Papaza beklemesini söyle... işim biter bitmez seni arayacağım, ve bugün evleneceğiz.
Now, you tell the preacher to wait... and I'll phone you just the minute I'm free, and we'll get married today.
Evleneceğiz Bob.
We're to be married, Bob.
Bir ay içinde evleneceğiz Linda.
In about one month I'll marry him, Linda.
- Nereye? - Evleneceğiz ya.
- We're getting married.
- Evleneceğiz.
- We're gonna get married.
Biz evleneceğiz.
We're going to be married.
Boşandıktan sonra yakında evleneceğiz.
We can get married just as soon as we can get a divorce.
Sonuçta Lon ile yakında evleneceğiz. Ve onun çok parası var.
After all, Lon and I will be married soon, and he can afford it easily.
Bana dokunacak ve biz evleneceğiz.
He's going to lay a hand on me, and we're going to get married.
Gün doğacak ve evleneceğiz.
"The day will come, and we will marry.."
- Evleneceğiz.
- We're going to be married.
- Biz evleneceğiz.
- Us is gonna get married.
Onunla evleneceğiz.
Him and me's gonna get married.
- Peki, biz evleneceğiz. - Evlenmek mi? - Evet, biz evleneceğiz.
Well, we're going to be married.
Biz de evleneceğiz ya işte.
Well, we're gonna be married.
Oraya geldiğin anda evleneceğiz, ama Los Angeles'ta olmalı.
I'll marry you the minute you get to Los Angeles, but it must be there.
Güzel bayanla evleneceğiz ve geleceğimizi birlikte çizeceğiz.
The pretty lady's going to marry me. We shall make our future ourselves.
Onun sayesinde evleneceğiz.
We'll get married thanks to her.
Madem evleneceğiz, bir yerden başlamam lazım.
If we're getting married, I should start it.
İlk fırsatta evleneceğiz.
We're going to get married at the earliest opportunity.
Şu an zaten orada. Orada, gözden uzak bir şekilde evleneceğiz.
We're going to be married there, away from people.
Vahşi hepsini yiyip yutacak ve biz de prenslerle evleneceğiz.
The beast will devour them all, and we'll marry princes!
Biz Meksika'ya gidip, evleneceğiz.
We was going to Mexico to get married.
Evet, evleneceğiz, hemen!
Yeah, we're gonna get married, right away!
Elbette evleneceğiz, ama biraz bekleyecek.
Why, sure we're going to get married, but it'll wait.
Jeb, mutlaka evleneceğiz.
We're gonna get married, Jeb.
Artık savaşmayacak, evleneceğiz.
We won't fight any more, we will marry
Evleneceğiz ve onu her gün göreceğim.
We're going to be married and I'll see him every day!
Sana birçok defa söylediğim gibi, birkaç yıla evleneceğiz.
In a few years we'll get married. I've said it so many times.
- Her neyse, evleneceğiz nasılsa.
- In any case, we will get married.
Yakında evleneceğiz sanırım.
I think we shall marry quite soon.
Babamın dediği gibi, Paskalyadan bir hafta sonra evleneceğiz.
Like Pa said, we'll get married a week after Easter.
Tracy'e vardığımızda evleneceğiz.
When we get to Tracy, we're gonna be married.
Orada evleneceğiz. Biz yokken, bu oda yeniden dekore edilmiş olur.
While we're away, this room will be done over completely.
Önümüzdeki hafta evleneceğiz.
Ira and I are going to be married next week.
Ne de olsa yakında evleneceğiz, değil mi?
We'll get married sooner or later won't we?
Ama şuna açıklık getirelim ki Mary Stuart ve ben evleneceğiz.
But just to keep the record straight Mary Stuart and I are gonna be married.
Beni yanına aldıracak kadar para kazanırsa ya da ben oraya gidecek kadar kazanırsam evleneceğiz.
As soon as he makes enough to send for me or I make enough to go over there, we're going to be married.
Hemen evleneceğiz.
We shall be wed at once.
Evleneceğiz.
We'll be married.
Senle evleneceğiz. Senden başkasıyla olamaz.
We're going to be married.
evleneceğim 37
evlen benimle 99
evlenmek 36
evlenmek istiyorum 28
evlenelim 31
evleniyor 31
evlenmeyeceğim 23
evlendim 66
evlendik 31
evlendi 30
evlen benimle 99
evlenmek 36
evlenmek istiyorum 28
evlenelim 31
evleniyor 31
evlenmeyeceğim 23
evlendim 66
evlendik 31
evlendi 30
evlenmiş 17
evlen 31
evlen onunla 28
evlendin mi 38
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evlenip 16
evleniyorum 72
evlenecek misiniz 18
evleneceksin 25
evlen 31
evlen onunla 28
evlendin mi 38
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evlenip 16
evleniyorum 72
evlenecek misiniz 18
evleneceksin 25