English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ E ] / Evlenmiş

Evlenmiş Çeviri İngilizce

1,521 parallel translation
- Kız 18 yaşında evlenmiş ve marinadaki bir tekne evde kalmaya başlamış.
Eighteen with a husband and a houseboat in the marina.
Kendime geldiğimde... nişanlımı başka bir adamla evlenmiş olarak buldum.
And then I woke up and found my fiancée married to another man.
Kendime geldiğimde nişanlımı başka bir adamla evlenmiş olarak buldum.
And then I woke up and found my fiancée married to another man.
Kendime geldiğimde nişanlımı başka bir adamla evlenmiş olarak buldum.
And then I woke up and found my fiance married to another man.
- Altı kadınla daha evlenmiş olabilir.
- He could have married six other women.
- Susan evlenmiş mi?
- So Susan got married?
Ve şimdi evlenmiş.
Now she's married
Ve şimdi evlenmiş.
Now she's married.
Açıkçası evlenmiş olsaydık bu görevi kabul edemezdim.
And, frankly, if we had been getting married, I wouldn't have been able to take it.
- Adam dört kere evlenmiş.
The man's been married, like, four times.
Tekrar evlenmiş ve Arlington'da yaşıyor.
She's remarried and living in Arlington.
- Kadın tekrar evlenmiş Tony.
She's remarried, Tony. TONY :
Beni sevdiği için benimle evlenmiş.
She married me because she loved me.
Hâlâ ikinizin bu kadar çabuk evlenmiş olmasına inanamıyorum.
I still can't believe how fast you two got married.
Şimdiden evlenmiş gibi hareket edebiliyoruz.
It's like we're already good at being married.
Eşcinsel olduğunu fark etmeden önce evlenmiş olması.
That he didn't figure out he was gay before he got married.
92 yılında Brooklyn'e taşınmış, 94 yılında da Tracy Caldwell ile evlenmiş dört ve altı yaşlarında iki çocuğu var.
Moved to Brooklyn,'92, married Tracy Caldwell in'94... two kids, six and four.
Jim'leyim, ilişki danışmanım, dört kez evlenmiş, bu işten anlıyor.
I'm here with Jim, my relationship counsellor, he's been married four times, he should know.
Evlenmiş olmam gereken kadın.
The woman I should've married.
Altı ay sonra sen ve Pam evlenmiş ve bir aile olmuş olacaksınız.
In six months, you and Pam are gonna be married. Then you'll want to start your own family.
Onunla evlenmiş.
Married her.
Ya onunla evlenmiş olsaydın?
What if you had married him?
Tom, Roseanne'le evlenmiş olmasan orada bile olamazdın.
Tom, you wouldn't be where you are if it wasn't for Roseanne. You know what?
Evlenmiş ve çocukların olması lazım... ve bütün bunlar.
Anyway, uh, so what's your deal? You've got to be married with kids... and the whole thing.
Oedipus babasını bulduğunda onun gözlerini çıkararak öldürmüş ve tanımadığı annesi ile evlenmiş.
Oedipus tore out his eyes when he found out he'd murdered his father and married his mother. Knowledge that came too late.
Muhtemelen onunla evlenmiş olurdum.
I probably would have married him.
Kendi baban bir Briton ile evlenmiş.
Your own father married a Briton.
Laura ve sen çoktan evlenmiş olmalıydınız.
- I thought you would marry Laura.
Evlenmiş...
She got remarried.
Lordum Basanio ve saygıdeğer bayan size hak ettiğiniz mutluluğu diliyorum ve şu andaki mutluluğunuzu nikahla perçinlediniz zaman şunu iyi bilin ki o zaman ben de evlenmiş olabilirim.
My lord Bassanio, my gentle lady, I wish you all the joy that you can wish and when your honours mean to solemnize the bargain of your faith, I do beseech you even at that time, I may be married, too.
Tam üç kez evlenmiş kocalarının her biri de esrarengiz bir şekilde ölmüş
And she was married three times... and each husband died in mysterious circumstances.
Annemle ben iki yaşındayken evlenmiş. Ve bu iş ondan sonra başlamış. Adamın biri ona bu kötülüğü yapmış.
When I was two, he married my mother, and at that point... another man got my father addicted to smoking hash.
Yeni evlenmiş birisi... -... karısını nasıl dövebiliyor? - Bu konuyu hiç açma.
How can somebody beat his wife up after just getting married?
Evlenmiş ve boşanmışsın.
You've been married and divorced.
Sanki bir sefer evlenmiş gibi hissediyorum.
Even now, I feel I only married once.
Veeru onunla evlenmiş olmalı, kız onun karısıdır, evet!
Veeru must have married her, she must be his wife.
Adam başka bir köyden genç bir kadınla evlenmiş.
The man wed a young woman from another village.
Annabel Lee onunla genç yaşta evlenmiş.
Annabel Lee married him at an early age.
Annabel Lee, genç yaşta onunla evlenmiş.
Annabel Lee married him at an early age.
Bir kızla tanışmış ve evlenmiş. Londra'da.
He's met a girl and married her in London.
Brian yeniden evlenmiş. Heidi, hiçbir şey bilmiyor.
Brian's married and Heidi doesn't know I exist.
Aradan dört yıl geçmiş ve dul kadınla en iyi arkadaş evlenmiş.
Fast forward four years and the widow and best friend are married.
Şimdi evlenmiş gibi... Onuncu yıl dönümümüzde başka biriyle seks yapabileceğini söylesem?
like, right now... for our 10-year anniversary, you can have sex with someone else?
Evlenmiş misin?
Did you get married?
Benzerlerimizin evlenmiş olması gerçeği bizim de aynısını yapacağımız anlamına gelmez.
The fact that our counterparts married doesn't mean we'll do the same.
Biliyor musun, gemideki tüm diğer kadınlar... "çünkü başka bir neden düşünemiyorum"... senin kadar inatçı birisiyle evlenmiş olmama alınmış olmalı.
You know, all the other women on board must've been taken...'cause I can't imagine any other reason why I would've married someone.... as stubborn as you.
Evlenmiş olsaydık... Vulkan'da yalnızca bir yıl kalman gerekirdi.
If we were to marry... you " d only have to live on Vulcan for one year.
Burma'da evlenmiş olurdun. Veya vahşice öldürülmüş.
In Burma, you'd be married or brutally killed.
Bobby'yle evlenmiş.
Yep, oh, Debbie Gidecki now.
Sizin şu Bayan Murahhas Üye, hem genç, hem güzel, hem de iyi eğitimli peki, Bay Roy gibi yaşlı biriyle neden evlenmiş ki?
.. Then, why did she got married to an old man like Mr. Roy?
- Adamla parası için evlenmiş.
You think?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]