Evlenip Çeviri İngilizce
1,148 parallel translation
Tabii kralla evlenip prensesin krallığının yarısını alacak.
It is, of course, the king's hand and half the princess's kingdom.
Bir roman olsaydı Linnet'le evlenip ölünce herşeyine konardım.
I said if this was a book, I'd marry Linnet and she'd die within a year and leave me everything.
Evlenip bu şehirden gitmeliyiz.
We gotta get married and get out of this city.
Ben Don Thomas d'Alburcy'nin'yim. Tanrının da yardımıyla kazadan paralarımla birlikte kurtuldum. 16 yıldan fazla bir zamandan beri hepinizin ölmüş olduğunu sandığımdan, uzun yolculuklardan sonra iyi ve akıllı bir kızla evlenip aile kurmayı hayal ediyordum.
I am Don Thomas d'Alburci whom heaven saved from the waves and who believing you all dead after 16 years, was preparing after long journeys, to seek the consolations of a new family in marrying a gentle and virtuous woman.
Evlenip Oblomovka'ya hareket edersem iyi olurdu. Neden bizimle gelmiyorsunuz?
If I get married and leave for Oblomovka for good... why don't you go with us?
Bir Amerikalı kızla evlenip Amerikan olamazsın
Whether your pa chooses to marry a spunky American girl and make him miss his country.
Bundan sonra evlenip yuva kurduklarını görürsün.
Next thing you know, they'll get married and settle down.
Aslında, işsiz bir işçiyle evlenip evlenmeyeceğimi sordu.
Actually, he asked if I'd marry an unemployed worker.
- Onunla evlenip çocuk mu yapacaksın?
- You gonna marry her and have kids?
Evlenip çocuk sahibi olmak istiyorum.
I wanna be married and I wanna have children.
Bir kontla evlenip 12 çocuk yaptı ve duba gibi oldu.
She married a count, had 12 children and became as big as a house.
İki insan evlenip eve geldiklerinde zannedersem öpüşürler!
When two people get married and come home, I suppose that they kiss!
Bu yüzden hemen Leopold'la evlenip bir düzene girmek istiyorum.
That's why the sooner I marry Leopold and settle down, the better.
Ve neredeyse onunla evlenip aile kuracağımı düşününce.
Oh, and to think I almost married into that family.
Evlenip, çoluk çocuk sahibi olduğunda...
When you marry and have children...
Ama bazen birine âşık olursunuz, üstelik harika biridir. Siz de onunla evlenip işin içine edersiniz.
Sometime, though- - sometime you can be in love with somebody, and it's great... then you fuck around and marry'em.
Evlenip bu aileye girmeyi hiç istemedim.
I never wanted to marry into this family.
Benimle evlenip, çocuklarımın anası olur musun?
Would you marry me and bear my children?
Evlenip, yuva kurmak istiyorsun, öyle mi?
So you want to get married and settle down, huh?
- Ama kızımız yakında evlenip bizden ayrılacak, o kadar güzel ki.
- She'll be gone soon enough, she's so pretty.
- Seninle evlenip, seni buradan çıkarmak istiyorum.
Oh, you shouldn't fall so soon.
Mektubunda, tek bahsettiğin şey geri dönünce, hemen evlenip, işe başlamaktı.
In your letter, all you talked about was... I lied.
Evlenip bu çocuğu büyüteceğiz.
We wanna get married and have t'baby.
Yarın benimle evlenip beni dünyanın en mutlu erkeği yapar mısın?
Will you marry me and make me the happiest man in the world?
Bu kadınla evlenip onu kalbinle sevmeyi, sonsuza kadar ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun?
Will you marry this woman and take her to your heart, forever devoted and forever young?
Bu adamla evlenip onu kalbinle sevmeyi, sonsuza kadar ona bağlı kalmayı kabul ediyor musun?
And will you marry this man and take him to your heart, forever devoted and forever young?
Bir başkası, Çin'de Kral King Yu ile evlenip ülkeyi talan etmiş.
In China he married King Yu and ravaged the land.
Eğer evlenip, bir bayilik alırsan borç istemek zorunda kalmazsın.
If you'd get married and run a franchise you wouldn't have to borrow money.
Evlenip buraya yerleştim.
I got married here and settled down.
Ne zaman evlenip çocuk sahibi olacaksın?
When will you marry and have kids?
Siz terapistler evlenip, çocuk yapmamızı istersiniz.
All you therapists want is for us to get married and have babies.
Neden onunla evlenip Alaska'ya taşınmadınız sanki?
Why didn't you just marry her and move to Alaska?
Ve de evlenip çoluk çocuğa karışmasını.
Getting married And having his own baby
Kimse evlenip ailemize girmek istemez.
Nobody wants to marry into our family
Evlenip, gerçek bir eve sahip olamayacak mıyız?
Couldn't we get married and have a real home?
- Çocuk sana ne yaptı? - Bayan Olsen ile evlenip onun oyuncağı olacağını söyledi.
- He said you could get married... and be Mrs. Olsen's plaything.
Evlenip çocuk sahibi oluyorlar.
They get married, they have children.
Belki de evlenip çoluk çocuğa karışmak el işi yapıp aile arabası kullanmak istiyorumdur.
Maybe I'd like to be a wife, and a mother, and have kids, and join a quilting bee and have a station wagon.
Saksafon çalmayı öğrenip, Peter'la evlenip bunu unutacaksın.
You'll learn to play the saxophone, marry Peter and forget this.
Her erkek bir sabah uyandığında evlenip çoluk çocuğa karışmış olur.
Every man wakes up one fine morning with the wife and kids.
Gerçekten, evlenip, çocuklarım olsun isterdim.
I really expected to get married, have children.
Bir subayla evlenip, milyon çocuğum olsa babam mutlu olur.
My father would be happy if I married an officer and had a million kids.
Seninle evlenip seni kapana kıstırmak için değil.Çünkü buna ihtiyacım yok
I don't want to get married and it's not that I wanna... Keep track of you, because I don't need to.
Çünkü annen dedi ki... her zaman evlenip bir yere yerleşmeyi istemişsin.
Your mother said that you always planned on getting married and settling down.
Neyse, varlıklı biriyle evlenip pislik içinde yatmaktan kurtulmak neden salakçaymış, anlayamadım gitti.
Anyway, I can't see what's so stupid about marrying into wealth and money and not having to sleep in a puddle.
Doc'la evlenip evlenmeyeceğini bilmek istiyorum.
I wanna know if you're marrying'Doc.
Fakat bütün çete onunla evlenip evlenmeyeceğini merak ediyordu?
But the whole gang wondered, would Maid Marian marry him?
Evlenip bizi bırakırsan, atalarımız için üzülürüm.
If you get married and leave us, I'd be sorry for our ancestors.
Tanrı aşkına, evlenip de ne yapacak?
What does he need with marriage, for goodness sakes?
Sue isimli bir kızla evlenip iki çocuk yapacaksın.
You'll marry a girl named Sue and have two kids.
Yarım asırdan fazla zaman içinde, kainattaki en beş para etmez iki herifle evlenip, akla gelebilecek en hayırsız üç de evlat sahibi oldum.
In a few decades, I married the two most worthless men in the universe and proceeded to have the three most ungrateful children ever conceived.
evleneceğim 37
evlen benimle 99
evlenmek istiyorum 28
evlenmek 36
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evleniyor 31
evlendi 30
evlendim 66
evleneceğiz 54
evlen benimle 99
evlenmek istiyorum 28
evlenmek 36
evlenelim 31
evlenmeyeceğim 23
evleniyor 31
evlendi 30
evlendim 66
evleneceğiz 54
evlenmiş 17
evlendik 31
evlen 31
evlendin mi 38
evlen onunla 28
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evleniyorum 72
evlenecek misiniz 18
evlenmek mi 83
evlendik 31
evlen 31
evlendin mi 38
evlen onunla 28
evlenirim 17
evleniyoruz 34
evleniyorum 72
evlenecek misiniz 18
evlenmek mi 83