English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ H ] / Hazırlan

Hazırlan Çeviri İngilizce

11,505 parallel translation
Derinlik kontrolü yok. Çarpışmaya hazırlanın!
Lost depth control.
Yarın akşam bunu en çok parayı verene satmaya hazırlanıyorlar.
They are preparing to sell it tomorrow night to the highest bidder.
Deniz Özel Kuvvetleri bu binaya saldırı yapmaya hazırlanıyor.
We have Navy SEALs preparing to storm that building.
Keanu araştırma modundaydı, yeni kitabını yazmaya hazırlanıyordu.
Keanu was in research mode, gearing up to write his new book.
Hazırlanın, içeri giriyoruz.
Tac up. We're going in.
Üniversite sınavlarına hazırlanıyorum.
S.A.T.s, college applications.
Soluk borusu ameliyatına hazırlanın.
Prepare for a cric.
Hazırlanın o halde.
Get ready then.
Size hazırlanın dedim.
I told you to get ready.
Ama tam Ramos'u tutuklamaya hazırlanırlarken kaçmış.
But just as they were gearing up to arrest him, he fled.
Bir işe hazırlanıyordum biraz barutla çalışıyordum.
I was getting ready for a job, working with some gunpowder...
Çiftler, lütfen hazırlanın.
Couples, please get ready.
Kod kahverengi için hazırlanın kıçımla HKM'ye yağ çekerken bir hafta boyunca federal bürokratlarla uğraşacağım.
Prepare for code brown, where the CDC crawls so far up my colon, I'll be crapping federal bureaucrats for a week.
Bir sonraki sorguma hazırlanıyorum.
I'm preparing for my next interrogation.
Çıkmaya hazırlanıyordum.
I've been preparing to quit.
Sert bir dokunuşa hazırlan.
Prepare yourself for a rigorous touching.
Baban benim. Ölmeye hazırlan.
I am your father.
- Naiplik için oylamaya hazırlanıyorlar.
They're moving up the vote - for the regency.
- Çarpışmaya hazırlan!
Brace for impact!
Yer saldırısına hazırlanın.
Prepare for ground assault.
Durmaya hazırlan. Şimdi!
Prepare to stop.
Evet, ameliyat için hazırlan Dr. Sekara.
Yes, I did. Scrub up, Dr. Sekara.
Hemen ameliyata hazırlanın.
Hurry up and get ready for surgery. I'll get changed.
Şu anda diz replasmanı için hazırlanıyor olmalıydım.
Oh! Okay, well, you know what? I have a knee replacement right now.
Warren, ameliyat için hazırlan.
Warren, go scrub.
Adamlarım ilk olarak ölmeye hazırlanırlar.
My people are prepared to die first.
Ameliyat için hazırlanıyor.
She's on her way to pre-op now.
Online restoran eleştirmenleri işletmeleri dizlerine çöktürmek için hazırlanıyorlar. Bazı dükkanlar ise kepenklerini indirdi bile.
The online restaurant critics are getting ready to bring businesses to their knees, and some are already closing their doors.
Ben de çıkmaya hazırlanıyordum.
I was just getting ready to go out.
Hazırlanırken bu sabahlığı giyerim normalde- -
This is the robe I wear when I'm getting ready to...
Davaya hazırlanırken ben vermiştim.
I gave it to him when I was prepping him for trial.
Sağlam kıçına hazırlanırken mi?
Oh, you mean prepping'him for that ass. Answer it.
Herkesin döneklik ettiği, vazgeçtiği, taviz verdiği o dönemde Sambong Hoca hazırlanıyormuş.
When everyone else was busy defecting, giving up, and compromising... only Teacher Sambong was preparing.
- Fırlatmaya hazırlan.
- Get ready to play!
İniş için hazırlanın!
Brace for landing!
Gemiye çıkış için hazırlanın.
Prepare to be boarded.
Chopper, reaktörü boşaltıp Gölge Vinç'e gel. Ve sinyalimle kenetlenme tüpünün bağlantısını kesmek için hazırlan.
Chopper, purge the reactor, then get over to the Shadow Caster and prepare to disengage the docking tube on my signal.
Mekiğin çalıntı olduğu için seni yok etmeğe hazırlanıyor.
It's getting ready to destroy your shuttle for being stolen.
Ben buna 30 yıldır hazırlanıyorum.
I've been preparing myself for 30 years.
- Bebek harekete geçmeye hazırlanıyor.
This baby's getting ready to roll.
Tavşanlar hayatınızın takibine hazırlanın!
Hares, prepare for the chase of your lives!
Ben hazırlanırım.
I'll set up.
- Hazırlanın.
- Suit up.
Adam her yeri temizlemiş, kaçmaya hazırlanıyormuş.
Guy was wiping the decks, getting ready to skip.
Hazırlanın! Hazırlanın!
Get ready!
- TAVR için hazırlanın.
- Prep for a TAVR.
Ameliyat için hazırlan.
Scrub up.
Yarınki ev tanıtımı için hazırlanıyordum.
Setting up for an open house tomorrow.
Ölmeye hazırlan.
Prepare to die.
24 MAYlS 2014, ŞAMPİYONLAR LİGİ FİNALİ Şut çekmeye hazırlanıyor.
Preparing the shot.
Hazırlanıyor.
He is being prepared.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]