Her şey değişti Çeviri İngilizce
949 parallel translation
Artık her şey değişti.
Things can never be the same now.
"Artık her şey değişti." der misin?
"Things can never be the same now"?
"Artık her şey değişti." dedin.
You said, "Things can never be the same now."
"Artık her şey değişti." dedim.
I said, "Things can never be the same now."
- Her şey değişti.
- Everything's changed.
Bu nefret dolu ve korkunç eve geldiğimizden beri her şey değişti.
It's only since we came to this hateful, horrible house... that everything's changed.
Her şey değişti.
Everything's changed.
Her şey değişti.
Everything has changed.
Ben çöplükteydim. Sonra Charlie Dayı geldi ve her şey değişti.
I was in the dumps, and then Uncle Charlie came and everything changed.
Ama önce ben geldiğim için şimdi her şey değişti.
But everything's changed now because I got here first.
- Böylece her şey değişti mi?
- And things changed?
Aniden, bir akşam her şey değişti.
Things suddenly changed one evening
Baba, her şey değişti.
Father, everything has changed.
"Ama şimdi her şey değişti, artık korkmuyorum."
"But everything is changed now and I'm not afraid of nothing."
Şimdi her şey değişti, değil mi?
It's all changed now, hasn't it?
Her şey değişti anne.
Things have changed, Mother.
Hayır, her şey değişti.
No, everything has changed.
Ve her şey değişti.
And everything was changed.
Her şey değişti.
Ιt's aΙΙ changed.
Ama senin baban onu kesti... Büyük bir adamdı... Ama bu yeni Roma ile... her şey değişti.
But your father, he was a great man, but with this new Rome, it has all changed.
Artık her şey değişti oğlum.
Everything's different now, my boy.
Kaza yaptığımdan beri sanırım her şey değişti.
I imagine things have changed since I crashed.
Artık her şey değişti.
But it's all different now.
- Her şey değişti.
- Things have changed.
Şarkılar her zamanki gibi güzel fakat diğer her şey değişti.
The songs are as lovely as ever... but everything else has changed.
Şimdi her şey değişti, kendin söyledin.
Things are different now, you said that yourself.
Her şey değişti, Karen.
Everything's changed, Karen.
Ama her şey değişti.
But everything has changed.
Evet, her şey değişti.
Yes, things have changed.
Ama her şey değişti.
But everything's changed.
Ama şimdi her şey değişti.
But it's all different now.
Burada her şey değişti.
Here all's changed too.
Model 700'ler geldikten sonra her şey değişti.
Everything changed after they brought out the 700s.
Muhammed, inandığı yolda başarısız gibi görünürken, birden bir mucize ile her şey değişti.
Then miraculously, when Muhammad's mission seemed to have failed, his entire situation changed
Artık dün akşamdan bahsetme. Bugün her şey değişti.
Doesn't matters, today is different.
* Her şey değişti,
Everything has changed,
* Her şey değişti. Schmendrick Kızıl Boğa'yı bulacaktır.
Everything has changed.
Ve birdenbire her şey değişti.
And then suddenly everything would change.
Ama bence artık her şey değişti.
I suppose we were happy enough in our own quiet little way until we came on this trip and i met you.
Bir sene önce her şey kötü gidiyordu, tamam da o zamandan bu yana pek çok şey değişti.
Things were worse a year ago. A lot has changed since then, if you think about it.
Her şey değişti.
Now things have changed.
Ama her şey birdenbire değişti.
But everything has changed all of a sudden.
Her şey bir anda değişti.
Everything's changed.
Ama hayatımdaki her şey aniden değişti. Şehirde kalmalıyım.
But now everything in my life has suddenly changed.
Her şey çok değişti, değil mi?
Extraordinary how things have changed, isn't it?
Ziyaretinle değişti dünyamdaki her şey. Benden sanki bambaşka bir kadın yarattın.
So, in parting, you're not destroying anything I had before... except perhaps my chaste bourgeois reputation.
Buraya geldiğimden beri, her şey tam gözlerimin önünde değişti.
Since I've been here, everything's changed right before my eyes.
Her şey çok değişti.
Everything is so difficult.
Çakal sesi ve her şey için sağ ol ama sana dedim, işler değişti.
I appreciate the coyote calling and all, but I told you, things have changed.
Savaştan bu yana her şey değişti.
See how it's changed since the war.
Aramızdaki her şey çabucak değişti gibime geliyor.
It just seems that... Everything has changed between us so fast.
her şey yolunda 1390
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şey yolunda mı 840
her şeyin bir zamanı var 23
her şey bitti 278
her şey için teşekkürler 136
her şey iyi olacak 102
her şey için teşekkür ederim 55
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44