Her şeyi denedim Çeviri İngilizce
455 parallel translation
Her şeyi denedim.
I've tried everything.
Her şeyi denedim.
Tried everything.
- Arabella, inan her şeyi denedim.
Arabelle, I did all I could.
Her şeyi denedim ve hiç bir şey işe yaramıyor.
I HAVE TRIED EVERYTHING AND NOTHING WORKS.
Her şeyi denedim.
I've tried everything else.
Bildiğim her şeyi denedim.
I've tried everything I know.
Baban hastalandığı zaman, her şeyi denedim.
When he became ill, I tried everything.
Dün gece dairesinde yoktu. Senin söylediğin her şeyi denedim, olmadı.
She wasn't in her apartment and I've tried everything you said and it doesn't work.
Deneyebileceğim her şeyi denedim.
I've tried everything I can.
Mali durumumuzu düzeltmek için her şeyi denedim.
I tried everything to recover our finances.
Olumsuz düşünmek istemiyorum ama her şeyi denedim. Manastırdaki akrabaları, yaşlı Mickey tekniğini.
I'm not thinkin'negatively, but I tried the "gift", relatives in the convent, all the old Mickey stuff.
Geçen yıl Matthias'ın adamlarında birini yakaladığımda, Onun üzerinde her şeyi denedim.
Once I caught one of Matthias'people last year... and tried everything on the shelves on him.
Düşünebildiğim her şeyi denedim.
I tried everything I could think of.
Her şeyi denedim... tehditler, dualar, vaatler.
I've tried everything - threats, prayers, promises.
Neredeyse her şeyi denedim, porno filmler, konserler...
And I've tried out almost everything. I was in heaps of porno flicks, and nude shows with live banging, you know?
Varşova dahil her şeyi denedim...
... tried everything, even in Warsaw...
Her şeyi denedim.
I tried everything.
O serseriyi adam etmek için her şeyi denedim.
I've tried everything with that young bastard. Right!
Her şeyi denedim.
I tried a lot of places.
Her şeyi denedim, boksu bile.
I tried everything, even boxing.
Her şeyi denedim.
I tried everything. Can I have him?
Her şeyi denedim efendim, sonuca ulaşmak için yasal her yolu denedim... ve attığım her adımda aşağılandım.
I tried everything, sir... every legal means to get satisfaction... and I was humiliated at every turn.
- Her şeyi denedim Sam.
- l tried everything, Sam.
Her şeyi denedim.
'Ve tried everything.
- Her şeyi denedim.
- l busted a gut!
Son iki yılda her şeyi denedim Kötü Salome.
Poor Salome who tried everything for the last two years.
- Her şeyi denedim ama...
- I've tried everything, but...
Nick, her şeyi denedim.
Nick, I've tried everything.
Uzak ya da yakın mesafede, Yüksek ya da düşük bantta her şeyi denedim ama kimseye ulaşamadım...
Long-range or short, high-band or low, I can't raise anybody. how can that be, McDermott?
Mümkün olan her şeyi denedim.
I tried everything possible.
Bildiğim her şeyi denedim.
I done all I know how.
Her şeyi denedim.
I've done everything.
Her şeyi denedim, tamam mı?
I've tried it all, OK?
Seni çıkarmak için her şeyi denedim.
I tried everything to get you out.
Ve denedim de, her şeyi denedim.
And I tried... I did, I tried everything...
Her şeyi denedim.
It did it all.
Her şeyi denedim.
I've Tried So Hard With You.
Yedi yıl, her şeyi denedim.
Seven years, I tried everything.
Her şeyi denedim.
I've tried everything I know.
Bildiğim her şeyi denedim. Hiçbiri işe yaramıyor.
I've pulled out every trick I know, and nothing works.
Henry'nin daha önce kullandığı her şeyi denedim.
I've tried all the ones Henry ever used.
Janus denen şeyi bulabilmek için her şeyi denedim.
Look, I tried dialing everything I could think of to find this Janus thing.
Her şeyi denedim...
I've tried all ways :
Onun için her şeyi yapmayı denedim.
I tried to do everything for her.
Denedim... her şeyi.
I have tried... everything.
Denedim. Yapabildiğim her şeyi yaptım.
I did everything I could to...
- Yani klişe olan her şeyi denedim.
I remember carrying on at great length about writing and metaphor and choice. God! I left no cliche unturned.
Denedim Jimmy. Elimden gelen her şeyi yaptım.
I tried, Jimmy. I did everything I could.
- Her türlü şeyi denedim ben.
The best have tried their wares on me...
Her şeyi denedim.
– I tried everything.
- Ona her şeyi vermeyi denedim.
- I tried to give her everything.
her şeyin bir zamanı var 23
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi biliyorum 83
her şeyin 49
her şeyim 18
her şeyin bir ilki vardır 44
her şeyi yaparım 77
her şeyi mahvettin 39
her şeyi 506
her şeyi hatırlıyorum 26
her şeyi aldın mı 25
her şeyi biliyorum 83