Herkes gibi Çeviri İngilizce
5,594 parallel translation
Zamanında, çevresindeki hemen herkes gibi İncil'deki yaratılış hesabını güvenilir kabul etti.
Like almost everyone else of his time and his world, he accepted the biblical account of creation as authoritative.
İş görüşmesi yapmamız gerek tıpkı diğer herkes gibi.
Take it. Well, I should have to interview - just like everyone else.
Kembleford'taki herkes gibi ben de yaklaşık altı Peter tanıyorum.
I know about six Peters, like everybody else in Kembleford.
Ya geldiğiniz yere geri dönersiniz ya da diğer herkes gibi kaderin cilvesi oyununu oynarsınız.
Either you go back the way you came... or you play the wheel of misfortune, like everybody else.
- Herkes gibi.
- Everybody does.
Askeriyedeki herkes gibi değilim.
I'm not the usual military type.
Neden herkes gibi sen de öğlen yemeği yemeye gitmedin?
Why were you not headed to lunch like everyone else?
Neden ben de şehirdeki herkes gibi sıradan bir gazete satıcısı olamıyorum?
Why can't I just be a regular old newsstand operator like everybody else in this city?
Anlaşılan hala tıpkı herkes gibi kanın akıyor.
Looks like you still bleed just like everybody else.
Herkes gibi o da coğrafya yapbozunun tamamlandığına inandı.
Like everyone else, he believed that the jigsaw puzzle of geography was complete.
Herkes gibi dışarıda halledin.
Take it outside like everyone else.
Pan yenildikten sonra ben de herkes gibi burada uyandım.
After Pan failed, I woke up here, like everybody else.
Herkes gibi sebebini biliyorsun.
And you, as much as anyone, must know why.
Herkes gibi ben de burada yaşıyorum!
I live here like everybody else does.
Tıpkı diğer herkes gibi.
Just like everyone else.
Sen de diğer herkes gibi ofisinde çalışamaz mısın?
You can't work in your office like everybody else?
Git ve diğer herkes gibi lanet olası işini yap.
You go out there and do your goddamn job like the rest of us.
Yani diğer herkes gibi mi?
You mean like everybody else?
- Aşağı kısmı güçlerini elinden alıp seni herkes gibi sıradan yapmaları anlamına geliyor.
Yeah, the less being they take your powers and you go back to being like everyone else.
Burada kalırsam, bu güçlerle bile herkes gibi olacağım.
If I stay down here, even with powers I'm like everyone else.
Herkes gibi özel şeyler yani.
Private things, like anyone.
Yani, herkes gibi dünyanın düzenine ayak uyduruyor. Ama yönlendirirsek, doğru yola gideceğine dair ona her zaman inancım olmuştu.
I mean, she cuts her cloth with the world the way we all must... but, I trusted her always, when pushed... to fall the right way.
Ağzın çok laf yapıyor ama sen de herkes gibi insansın kendini beğenmiş orospu çocuğu.
And you talk a big game, but you're just as human as everyone else, you smug son of a bitch.
Diğer herkes gibi sen de bana Berlin der misin?
Can you call me Berlin... like everyone else?
Ameliyathaneme gelen herkes gibi ona da aynı olanakları sağladım.
I provide anyone who comes through the doors of my O.R.
Herkes karlı çıkıyor gibi olacak neredeyse.
Almost everybody wins.
Herkes senin gibi şirin olamaz, kardeşim.
- Everybody can't be pretty Like you, brah.
O dönemde herkes gibi Patterson da kurşunun bu kadar yaygın olmasının doğal olduğunu düşünüyordu.
And like everyone else at the time, he assumed the prevalence of lead occurred naturally.
Ve geri kalan herkes ölümüne kafayı bulmaya karar vermişken sen neden bir sürtük gibi giyindin?
And why are you dressed like the whore the rest of the trailer park finally decided they had to stone to death?
Kargaşa kontrolü için buradayız gibi geliyor yani herkes yardım etsin.
Sounds like we're here for crowd control, so all hands on deck.
Yani onu kabul ettiğinde, Saçları, yağıyordu ve o, herkes korkuyor, gibi, oldu ama şimdi o bu ipeksi ceket, gibi, var, ve o, gibi, çok kolay.
So when I adopted her, all her hair was falling out, and she was, like, scared of everybody, but now she has got, like, this silky coat, and she is, like, so friendly.
Oradaki herkes başka biri gibi görünüyor.
All there. Seem to be other people.
Kötü bir şey, sen ve diğer herkes bir koyun sürüsü gibi uykunuzda katledileceksiniz.
Something bad, and you and the rest are just a bunch of sheep sleepwalking to the slaughter.
Açgözlü ve kibirliler, bizi ne kadar küçük görürsen gör bu odadaki herkes bizim gibi yılan.
They are greedy and vain, and no matter how much you look down on us, we are all still Culebras in this room.
Herkes istediğim gibi yumurta getirdi mi?
Did everybody bring an egg like I asked you to?
Bo'yu sevdikleri gibi herkes onu da severdi.
Everybody loved her like they love Bo.
Görebildiğin gibi kaçırılan herkes burada.
The others you see with me also have been disappeared and brought here.
Pek çok insan gibi, Wesenlar da herkes için değildir.
Like most people, wesen is not for everybody.
Uçağa girdiğimizde herkes ölmüş gibi görünüyordu.
When we boarded that plane, everybody looked dead.
Ama herkes, eski rakibi Troy Parker'a karşı takıntılı değil. Sizin olduğunuz gibi.
Everyone is not obsessed with his old adversary, Troy Parker, the way that you are.
Herkes gibi.
just like everyone thinks it.
Herkes Hannah gibi olsaydı, her şey çok güzel olurdu.
If everyone was like Hannah, there would never be anything wrong.
Evet, sanki PJ ölmüş gibi herkes taziye ve çiçek gönderiyor.
Yeah, everybody's sending condolences and flowers like PJ's already fucking dead.
Bu dev bir woodstock gibi olacak Yalnız herkes çamur içinde yuvarlanmak yerine Mutluluk içinde yuvarlanacak.
It's gonna be like a giant Woodstock, except for instead of everybody rolling around in mud, they'll be rolling around in happiness.
Sanki herkes bunu tek başına aşabiliyormuş gibi davranıyor.
It's like everyone's pretending they can get through this alone.
Herkes üstüne düşeni yapıyor gibi gözüküyor.
Hmm! Everybody else seems to be pulling their weight.
Sonra onları domino taşı gibi devirip videosunu çekeceğiz. Sınıfta göstereceksin ve herkes çıldıracak.
Then we knock them down like dominos, video it, you show it in class - - "Boom!" - - they go nuts.
Yani buradaki herkes benim gibi mi?
So you're telling me everyone down here is like me?
Herkes öğrendiğinde darmadağın olacak gibi görünüyor.
Once everyone finds out, it always seems to get messed up.
Bu davadaki herkes ya birbiriyle bağlantılı ya ölmüş ya da oradaki'Dudak'Louie gibi
Everyone connected to this case is either dead or looks like Louie "The Lip" over there.
Herkes televizyondaki karakterler gibi yaşamak zorunda değil.
You guys, not everybody has to live their lives like they're characters on a television show.
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
herkes 808
herkese merhaba 146
herkese günaydın 69
herkese 98
herkese iyi geceler 79
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
herkes 808
herkese merhaba 146
herkese günaydın 69
herkese 98
herkese iyi geceler 79
herkese selam 29
herkesin 60
herkesi 62
herkese iyi günler 18
herkese iyi akşamlar 52
herkesten 26
herkes burada 65
herkes gitti 42
herkes biliyor 94
herkes nerede 199
herkesin 60
herkesi 62
herkese iyi günler 18
herkese iyi akşamlar 52
herkesten 26
herkes burada 65
herkes gitti 42
herkes biliyor 94
herkes nerede 199