Lütfen yapmayın Çeviri İngilizce
1,406 parallel translation
Lütfen yapmayın!
Please, don't!
Lütfen. Lütfen... lütfen yapmayın.
There are at least 20 mills, all very prosperous, in and around the town, and it's full of new industry of one sort or the other.
Hocam, lütfen yapmayın.
Teacher, please don't.
Lütfen yapmayın.
Please don't.
Lütfen yapmayın...
Please, let her go.
Lütfen yapmayın, Bay L.
- Please don't do this, Mr. L. - No, it's okay.
- Lütfen yapmayın!
- Oh, please, don't!
- Lütfen yapmayın.
Please don't.
Lütfen yapmayın.
Excuse me, please.
Albay, lütfen yapmayın.
Major, please stop this.
Efendim, lütfen yapmayın.
Please don't do that, sir.
- Lütfen yapmayın, efendim.
- Please don't, sir.
Benim doğumgünüm önemli değil, ama lütfen bunları bana yapmayın.
My birthday isn't that important, so please don't make any inconvienences.
Lütfen bunu onlara yapmayın.
Please don't do this to them.
Lütfen gerçeği hiçbir durumda, gizlemeyin. Kamu düşüncesi uğruna, Amerikan politikası uğruna, İngiliz politikası uğruna bunu yapmayın.
Please do not conceal it for any conditions not for the public opinion, not for the American policy, not for the British policy.
"lütfen saçma birşey yapmayın"
"Please do not make any nonsense."
Yapmayın lütfen
Oh, please
- Lütfen yapmayın eğer o yürüyüşü yapmayı düşünüyorsanız... o sabahı birisi ile paylaşmayı...
This is home.
Hayır yapmayın, lütfen!
No don't, please!
- Şaka yapmayı bırakın lütfen.
- Stop joking, please.
Hanımefendi yapmayın lütfen!
Madam, please!
Lütfen bunu yapmayın.
Please. Don't do this.
Lütfen bana bir şey yapmayın.
Please. Don't hurt me.
Lütfen bunu yapmayın!
Please. Don't do this.
Lütfen, yapmayın.
Please please, just stop.
Lütfen... Yapmayın...
I couldn't stand that!
Lütfen, yapmayın!
I don't want to go back!
Sadece... Lütfen bize bir şey yapmayın.
Just... please don't do aanything to us.
Lütfen bunu yapmayın.
Please don't do that.
- Lütfen yapmayın.
- Hey, leave her alone.
Lütfen bunu bu şekilde yapmayın.
Please don't do it like this.
Lütfen, yapmayın.
Please, don't...
Yapmayın lütfen.
Please, don't.
Lütfen bunu yapmayın, lütfen bunu yapmayın.
Please don't do this, please don't do this.
Lütfen, yapmayın!
Please! No!
- Bunu yapmayın, Sir Trenton, lütfen!
- Don't do this, Sir Trenton, please!
- Lütfen, yapmayın.
- Please.
Lütfen bunu yapmayın bana.
Don't... Please don't do this.
Lütfen başkalarının hayatını tehlikeye atacak bir şey yapmayın.
This is a serious matter. Please, do not try to do anything.
Yapmayın lütfen.
Don't, please.
- Lütfen bunu yapmayın.
- Don't do it, please.
Beyefendi, lütfen böyle yapmayın.
Don't make her do that.
Bunu yapmayın... lütfen efendim.
Don't do this... please sir.
Lütfen bunu yapmayın.
Please don't do this.
Lütfen bunu yapmayın, efendim.
Please don't do this, sir.
Bay Lehman lütfen bunu yapmayın, o lokanta her şey demek.
Oh Mr. Lehmann please don't do this. That restaurant means everything to me.
- Lütfen bize bir şey yapmayın.
- Please don't hurt us.
Lütfen bize bir şey yapmayın.
Please don't hurt us.
Lütfen yapmayın!
Please, no!
Lütfen, böyle yapmayın. Dinlenmesi gerek.
Please, don't do this He needs to rest.
Yapmayın lütfen.
Please stop, sir.
yapmayın 745
yapmayın çocuklar 34
yapmayın ama 29
yapmayın lütfen 18
lütfen 27333
lutfen 42
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
yapmayın çocuklar 34
yapmayın ama 29
yapmayın lütfen 18
lütfen 27333
lutfen 42
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lütfen bekleyin 138
lütfen dikkat 173
lütfen yardım edin 168
lütfen acele edin 66
lütfen dur 103
lütfen cevap verin 89
lütfen beni bırakma 35
lütfen bana inan 22
lütfen beni takip edin 25
lütfen ağlama 63
lütfen dikkat 173
lütfen yardım edin 168
lütfen acele edin 66
lütfen dur 103
lütfen cevap verin 89
lütfen beni bırakma 35
lütfen bana inan 22
lütfen beni takip edin 25
lütfen ağlama 63